Güler Yüzlü Günler Etkinliği

 Tatil günlerimiz sırasında huzurla geçirebileceğimiz ortamlar oluşturabilir; çoğu kez de daha önce tanımadığımız bir çevreyle beraber olduğumuz, bu değerli günleri kalıcı dostlukların başlangıcı haline de getirebiliriz. 

Kentlerin kültür ve günlük yaşamıyla birleşen yeni seyahat anlayışında insanların dostluğu yanında kentlerin kardeşliği de gündeme daha çok yer alıyor. Bu anlamda öncü ve örnek olarak gösterebileceğimiz Ankara Hamamönü ve Eskişehir Odun Pazarı projelerinde olduğu gibi birbirine daha yakınlaşan kentler komşuları için de çekici olmaya başladı.

Bu nedenle sadece tatil ortamında değil, günlük yaşamımız içinde de, güler yüzlü günler etkinlikleri önermek istiyorum. Söz gelimi, bir hafta boyunca yaşadığımız ortamlarda, karşılaştığımız tüm kişilere selam vermeyi deneyebiliriz. Günaydın, Hayırlı günler, Kolay Gelsin, İyi Günler gibi kısa sözcükler kalıcı dostluklar oluşturabilir. Birlikte yaşadığımız ortamları daha huzurlu ve yaşanabilir kılmak bizim elimizde; tabii ki aksini de. Bu Güler Yüzlü Günler Etkinliğini önce mahallemizde, sonra trafikte, daha sonra toplu yaşadığımız yerlerde ve tatil ortamlarında tekrar edebiliriz. Bu konuda bir sivil toplum kuruluşu, bir Devlet Bakanlığımız ya da turizm basınımız öncülük edebilir. Yaşadığımız yerde elde edeceğimiz davranışlar, tatil sırasında da çevre ile dostluğumuzun kurulmasında yardımcı olacaktır.

Şiddeti ön plana çıkaran diziler nedeniyle, geleneklerimizde olmasına rağmen unutmaya başladığımız aile ve komşuluk davranışlarımızı, batıdan alacağımız şehircilik modelleri ile tanımlamak yerine, özümüzdeki değerlere dönmek tercih edilmelidir. Konuklara ve çocuklara karşı davranışlar nedeniyle, turizm dünyasında konuksever ülke olarak tanınan bir ülkenin, tatil ortamlarının da güler yüzlü olması kadar doğal bir şey yoktur. Bu Sadece özümüzdeki değerleri hatırlamakla elde edebileceğimiz bir kazanım olacaktır.  Mensubu olmaktan mutlu olduğum Turizm basınımızda, Seyahat dergileri ve eklerinde yörelerin fiziki özellikleri ile birlikte insanlarının özelliklerine ve oralarda kullanılan dostluk ifadelerine de yer verilmesini önermek istiyorum.

Herkes için örnek olabilir

Günümüzde kültür, özellikle ATİD olarak görev bölgemizde yeralan Anadolu’da, kentleri turizme zorlayan bir faktör olarak kendini göstermektedir. Turizm yayınlarının Kültür ve Turizm yayınları olarak daha kapsamlı bir nitelik kazanması; turizm sitelerinin kültür ve turizm başlığı ile yayın hayatına devam etmesi, son yılların gelişmekte olan kültür ekonomileri için önemli bir katkı sağlayacaktır. Bakanlığımızda da son yıllarda kültürel değerleri ön plana çıkaran ve Anadolu’nun kültür ekonomisi ile kalkınmasına imkan sağlayan gelişmeleri ATİD bünyesindeki paralel çalışmalara aktarmaya çalışmaktayız. Uzun yıllara varan deneyimleri ve yaklaşımlarının bundan böyle de sektörümüze güç katacağına inandığımız Sayın Zeki CAN’ın Genel Müdür olarak atanmasını da bu anlamda olumlu bir gelişme olarak değerlendirmekteyiz. Kendisini kutluyor; başarılarının devamını diliyoruz. 

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın onayı ile Sinop’ta oluşan Alan Yönetimi ve Sinop Belediyesi diğer Belediye’lerin de örnek alabileceği, AB destekli bir çalışmanın içindedir. Önemli etkinliklerin gerçekleştiği Sinop’ta Valilik, Belediye ve halk arasında, üzerinde durulması gereken bir işbirliği ortamı gözlenmektedir.

Büyük emeği vardı

Kültür hayatımıza ve tanıtma faaliyetlerimize destek veren çalışmaları ile anacağımız bir önemli kişiyi, Özcan SANDIKÇIOĞLU’nu geçen hafta yitirdik. Bir yıl önce Bodrum’da tanık olduğum FIJET Dünya Kongresi’nin ardından yayınlanan Türkiye Kitabı, çabalarının ve hayalinin bir ürünü idi. Dünya Turizm Yazarları ve Gazetecileri Federasyonu FIJET’in yönetim kurulu üyesi ve dünya çapında saygınlığı olan merhumu rahmetle anıyor; ailesi, turizm camiasına ve sevenlerine başsağlığı dileklerimi iletiyorum.