Ah bu yatlar olmasa, denizlerimiz pırıl pırıl olacak

Bir türküdür bu köşe yazarlarımız, çevreci kuruluşlar.....

Bir türküdür bu; köşe yazarlarımız, çevreci kuruluşlar ve gönüllüleri, plajlarda daha iyi yanmak için Kırkpınar pehlivanları gibi vücutlarını güneş yağıyla yağlayan bayanlar, Çevre Bakanlığı ve bazı diğer kamu kuruluşları;

              Ahhhh bu yatlar

             Olmasasaaa, olmaasaaa,

             Denizlerimiz pırıl pırıl

             Pırıl pırıl denizlerimiz,

             Olacak…..

1990’ lu yıllardan bu güne söyler dururlar bu türküyü. 

HİÇ BİR  İTİRAZIMIZ Y0K; başta yatlar olmak üzere, hiçbir ev, hiçbir fabrika, hiçbir şehir, tarlaya atılan zehirli ilaç ve gübreleri denize taşıyan hiçbir dere, AYAMAMA DERESİ pis sularını, çöplerini, atıklarını denizlerimize dökmesin.

Pis sularını, yanık kızartma yağlarını, plajlarda güneşten korunmak ve daha güzel görünmek amacıyla avuç, avuç vücudumuza sürdüğümüz güneş yağlarını denize dökmeyenler, dürüstçe parmak kaldırsın…

Artun bu da olur mu, karıştırma ortalığ!!!! Toplum hazır bir suçlu bulmuş işte;  Bak Karadeniz de hiç yat var mı? Nasıl pırıl, pırıl…

Ahhh Buuu Yatlar olmasaaaaa olmasaaaa………

BİRAZ GERİLERE GİDİP BİR BAKALIM NELER OLMUŞ NASIL YAŞANMIŞ…

Tarih boyu, beyaz elbise giymiş, hijyeni düstur edinmiş iki meslek vardır. Evet doktorlar, ya diğeri…. DENİZCİLER…. Denizlerin ortasında, hijyen kurallarına, temizliğe dikkat etmezseniz tanrı yardımcınız olsun…Çünkü denizin orta yerinde, dalgaların arasında yada köşe başında, eczane ve doktor bulamazsınız.

Pek çok insan duymamıştır. Benim bildiğim özel ve resmi sektörü de kapsayan geçmişi çok eskilere dayanan DENİZCİLERE MAHSUS KIYAFET YÖNETMELİĞİ vardır. İsteyenler bu yönetmeliğin yeni halini  28.02.2010 tarih ve 27507 sayılı Resmi Gazete’de bulabilirler.

Yyatlar içinde üretilen pis suların, ve katı atıkların toplanması amacıyla  Başbakanlık, Deniz  Ulaştırması Genel Müdürlüğü başkanlığında ilgili kamu kurumlarının katılımı ile yapılan bir seri toplantı sonunda 23.03.1990 tarih ve 1168 sayı ile alınan karar doğrultusunda, yat turizm sektörü bu kararda belirlenen 31.12.1991 tarihine kadar yatların içersinde pis su toplanma tanklarını yapmışsa da, kıyılarımızda 01.06.1993 TARİHİNE KADAR ÇEVRE MÜSTEŞARLIĞI’NCA YAPILMASINA KARAR VERİLEN KABUL TESİSLERİNİN HİÇ BİRİSİ MAALESEF YAPILAMAMIŞTIR.

Ahhh Buuu Yatlar olmasaaaaa olmasaaaa………
 
 
1) ÖNCELİKLE BU PİS SULARI VE TEHLİKELİ ATIKLARI KİM TOPLAYACAKTIR.

Şehirlerimizde; İşyerlerimizde, sanayide ve evlerimizde ürettiğimiz pis suları ve katı atıkları nasıl sokağa atmıyorsak, kentlerimizde Belediyeler pis suları kanalizasyon sistemi katı atıkları ise çöp toplama araçları ile topluyorsa; Kentlerimiz de kamu görevi olan bu toplama sistemi, denizlerimizde de kamu görevidir. Kamu görevi olmak zorundadır.

KIYI KENTLERİMİZDE KAMU TARAFINDAN YAPILMIŞ; YAT VE DİĞER DENİZ ARAÇLARININ PIS SULARI İLE TEHLİKELİ ATIKLARINI ALALABİLECEK TEK BİR TOPLAMA TESİSİ YOKTUR.

Kara alanında kamunun görevi olan bu işi deniz alanında sadece denizcilere yüklemek, hak hukuk anlayışına ve Anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır.

2) ALT YAPI OLMADAN HİÇ BİR ŞEY OLMAYACAKTIR.

Denizlerde, deniz araçlarında üretilen pis su ve atıkların kamu veya özel sektör tarafından toplanabilmesi için ALT YAPININ ÖNCERLİK VE İVEDİLİKLE YAPILMASI ZORUNLUDUR. 

A) DENİZ TURİZMİ VE DİĞER DENİZ ARAÇLARININ ALT YAPISI: (VEREN)

1990 lı yıllarda ticari yatlar ve diğer deniz araçları için pis su tankı mecburiyeti getirildi. Ve Denizcilik Müsteşarlığı pis su tankı olmayan yat ve diğer deniz araçlarına Denize elverişlilik belgesi vermedi. Denize elverişlilik belgesi tüm deniz araçlarının her yıl almak zorunda olduğu ve bu belgeye sahip olamayan deniz araçlarının sefere çıkmasının mümkün olmadığı uluslararası bir belgedir.

Pis su tankları  yapıldı; ancak bunlarda toplanan pis suların alınması konusunda, basınç, tankların çıkış noktaları ve çıkış uçları (emme ve verme) sitemleri konusunda hiçbir standart getirilmedi. 

B) DENİZ TURİZMİ  TESİSLERİ (ALAN)

Yat Turizmi Yönetmeliği ve bugünkü adı ile Deniz Turizmi Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda; Kurvaziyer liman, yat limanı gibi deniz turizmi tesislerinde; yatçılar için saniter üniteleri (WC, Duş, Çamaşırhane, v.s), yatların pis sularını ve katı atıklarını alacak sistemler bulundurulması bu tesisler için olmazsa olmaz koşul olarak belirlenmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı bu tesislerin üst ve alt yapılarını tespite yetkili Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yetkili kamu kurumudur.

Ancak, Deniz Turizmi tesislerinde olması zorunlu olan bu toplama ünitelerinin standardı yoktur. Söz konusu yönetmelik taslağında bu konuda Yat ve diğer deniz araçları ile ilgili bir standart getirilmemiştir.

C) KAMU KURUMLARI (ALAN)

Kara alanlarında pis suların toplanması amacıyla kanalizasyon sistemi kuran  Belediyeler deniz araçlarının pis sularını toplamak için hiçbir tesis yapmamıştır.

D) VE TABİİ AVRUPA BİRLİĞİ :

Uymaya çalıştığımız Avrupa Birliği  Ülkeleri henüz yatlar için MARPOL ve REMPEC kapsamında pis su tankı  mecburiyeti koymadı.

“2000/59/EC SAYILI 27 KASIM 2000 TARİHLİ GEMİLERİN ÜRETTİĞİ ATIKLAR VE YÜK ARTIKLARI İÇİN KULLANILAN LİMAN ATIK ALIM TESİSLERİ HAKKINDA AVRUPA PARLAMENTOSU VE KONSEY DİREKTİFİ” öncelikle toplama amaçlı alt yapının tamamlanmasını tavsiye etmekte, bir standart getirmemektedir.
 

ALAN VE VEREN BİRBİRİNİ TEKNİK ANLAMDA NET BİR BİÇİMDE GÖREMEZSE, HİÇ BİR ŞEY TOPLAYAMAZSINIZ. 
 
 

3) KIYI SABİT TOPLAMA SİSTEMLERİ VE YÜZER TOPLAMA TESİSLERİ  TARAFINDAN TOPLANAN PİS SULAR, TEHLİKELİ ATIKLARI KİM ALACAKTIR.

Kıyı kentlerimiz de limanlarımızda ve yüzer toplama tesisleri ile bu pis sular, katı atıklar toplandı.

Peki, şimdi no olacak?????

Bu atıklar ancak Çevre ve Orman Bakanlığından belgeli yok etme tesisleri tarafından alınabilirler. Bu tesisler ise maalesef ülkemizde sanayi tesislerinin bulunduğu büyük kentler dışında kıyı kentlerimiz de yoktur. 

VEREN ALANI GÖREMEZSE, ALANIN TOPLADIKLARINI YOK EDECEK TESİS YOKSA KISACA SÖZ KONUSU YÖNETMELĞİN ALT VE ÜST YAPISI YOKSA BU SİSTEMİN  ÇALIŞMASIDA MÜMKÜN OLMAYACAKTIR.

4) DENİZ TURİZMİ TESİSLERİ PİS SU TOPLAMA TESİSİ DEĞİLDİR;

Deniz Turizmi Tesisleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı denetimine tabii, turizm tesisleridir. 2634 sayılı yasa ve Deniz Turizmi Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda Deniz Turizmi Araçlarına hizmet vermek zorundadır. Bu kapsama girmeyen ve bağlama sözleşmesi bulunmayan deniz araçlarına pis su ve katı atıkları toplamak için hizmet vermesi mümkün değildir.

Deniz Turizmi tesislerinden pis su ve katı atıkları  toplama tesisi gibi hizmet vermesini istemek işletmenin doğasına aykırıdır.

5) PİS SU TANKI OLAMAYAN YABANCI BAYRAKLI YATLAR;

Avrupa Birliği; üyeleri gezi teknelerine pis su tankı zorunluluğu halen REMPEC’te tartışma konusudur.

Bir pis su tankına, pis suların girmesi için yapılması zorunlu olan havalandırma deliği, yat içersinde yaşamı imkansız bir hale getirecek koku yayılmasına neden olduğu gibi havalandırma deliğinden yat içersine yayılan mikrobik yapıların yayılmasına da neden olmaktadır.
 

SONUÇ  VE İSTEK:

Deniz araçlarının pis ve tehlikeli atıklarını toplamak ve yok etmek için bu güne kadar sayısını bile hatırlayamadığımız yönetmelik ve yönetmelik değişikliğinden önce, ilgili Bakanlıklar, Denizcilik Müsteşarlığı, Belediyeler ve sektör kuruluşları ile gerekli işbirliğini ve koordinasyonu sağlayarak öncelikle alt yapının yapılması kaçınılmaz bir zorunluluktur.

Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz 8.000 bilmem kaç  mil… Sabit ve yüzer tesisler, yapmak; BİR YATIN TOPLAMA İSKELE VEYA RIHTIMINA YANAŞIP PİS SULARINI VERME SÜRESİNİ İYİMSER BİR TAHMİLE 30 DAKİKA OLARAK HESAPLARSANIZ KAÇ YÜZ TANE YAPACAKSINIZ. ELBETTE DENİZLERİMİZİN TEMİZLİĞİ İÇİN DEĞER. BUNU TARTIŞMAK BİLE MÜMKÜN DEĞİL.

BİR BAŞKA YOL DAHA VAR…

GÜNÜMÜZ TEKNOLOJİSİ, YATLAR İÇİN ARITMA SİSTEMLERİ  İMAL ETMEYE BAŞLADILAR. EVET, DAHA YENİ, ANCAK PEK ÇOK MOTOR YAT BUNLARI KULLANMAYA BİLE BAŞLADI. 10,12 METRELİK YATLAR İÇİNDE ARAITMA SİSTEMLERİ PİYASAYA SÜRÜLMEYE BAŞLADI. YERLİ PİYASAMIZ DA BİLE VAR; ÜLKEMİZDE İMAL EDİLEN ARITMA SİSTEMLERİNİN TÜRK LOYD’UNDAN, İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİNDEN ALDIKLARI SETİFİKALARI BİLE VAR.

DÜNYA VE ÜLKEMİZ PİYASALARINDA VAR OLAN BU ARITMA SİSTEMLERİ  % 100 MUTLAK BİR ARITMA SAĞLIYOR MU?.. BU KONUDA TEKNİK BİLGİM YETERLİ  DEĞİL. AMA BİR GEÇİŞ DÖNEMİ  İÇİN DÜŞÜNÜLEMEZMİ.

DENİZCİLİK MÜSTEŞARLIĞININ KONUYA OLUMLU BAKTIĞINI BİLİYORUM, ÖZEL ÇEVRE KORUMA BAŞKANLIĞIDA KONUYA SICAK… ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’DE ARITMA TESİSİ EN İYİ ÇÖZÜM OLABİLİR DİYOR… KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI DA…

PEKİ  OLMAYAN NE?????

KAMU KURUMLARI VE ÖZEL SEKTÖR ARASINDA KOORDİNASYON….

Kamu Kurumları  ve özel sektörle koordinasyon sağlandığında bugünler de alınmaya çalışılan zorlama kararlar ertelenerek; Ticari ve Özel Yatlar, Günü Birlik Gezi Tekneleri, balıkçılar ve diğerleri için, bir kısım teşvik ( KDV almamak, gümrüksüz ithal etmel v.s) tedbirleri ile 2011 yılına Türkiye Deniz Turizmi konusunda dünya ya örnek bir ülke olarak girecektir kanısındayım.

DARISI KARA KİRLETİCİLERİNİN BAŞINA

     Denizlerimiz pırıl pırıl…

     Pırıl pırıl denizlerimiz

     Turkuaz denizlerde,

     Yelkenleri sevgi dolu yatlar,


DTB

Genel Sekreter

Av. Artun ÇAĞLAYAN

Bu Makale 28.03.2010 - 15:50:29 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.