Çarpık yapılaşma modernleşerek, gecekondudan yerini lüks gökdelenlere bıraktı

İstanbul’un yıllardır ana sorunu olan çarpık yapılaşma, yeni kent projeleri geliştirilerek çözümlenmeye çalışılıyor, bu projeler İstanbul da ki inşaat sektörüne inanılmaz bir hız ve rant getirmiş görünüyor.

Özel inşaat şirketleri ve Başbakanlığa bağlı toki gecesini gündüzüne katarak çalışıyorlar, İstanbul’un farklı bölgelerinde beton yığınlarından ve çelik yığınlarından oluşan binaları yükseltiyorlar.

Günümüzde çarpık yapılaşma modernleşerek, yerini gecekondudan, lüks dev gökdelenlere, sitelere, yeni şehirlere bıraktı, çevreyi ve turizmi düşünen, kimse yok.

İstanbul da her yıl farklı bir bölgeden AVM, Otel veya Rezidansların yükseldiğini görüyoruz, İstanbul halkı ve insanı bu binaların yükselişini büyümeye bağlıyor ama düşünmedikleri bir durum var.

İstanbul büyüyor ama bu büyüme İstanbul’un geleceğine darbe vurmaktan öte bir şekilde gerçekleşmiyor, projeleri oluşturan ve gerçekleştirenler,  çevreyi ve turizmi hiç hesaba katmadan yürütüyorlar projeleri, plansız bir şekilde

İstanbul, Türkiye’nin tarihi ve kültürel bir şehri, yıllardır başka ülkelerin İstanbul’a hayranlıkla bakma nedenleri de bu, yani İstanbul’un Osmanlı imparatorluğundan kalan çizgi ve dokularını koruyor olması.

Ama gelin görün ki günümüze baktığımızda bu dokuyu her yıl biraz daha yıpratılmış görüyoruz, çatı kirlilikleri bir tarafta, dev gökdelenlerden tarihi Osmanlı tablosunu oluşturan manzaralarının yok edilişi bir tarafta.

Bugün İstanbul sokaklarında yürüyen herhangi bir ülkenin herhangi bir turist vatandaşına İstanbul’u sorsanız, ya da İslam dünyasından Ortadoğulu bir Müslüman’a sorsanız, İstanbul camilerinden ve müzelerden gıpta ile bahsederler.

Sultanahmet Camisi, Süleymaniye, Ayasofya, Eyüp Camisi, Valide Camisi ve daha birçok camiyi ve müzeyi bizlerden daha iyi bilirler ve tanırlar.

O güzelim camileri, minareleri ve mimarileri yapan zamanın büyük mimarları, bu tarihi eserleri inşa ederken, İstanbul’un her tarafından yükselecek gökdelenlerin, bir gün bu mimarileri gölgeleyeceklerini hesap edememişler demek ki.

Geçenlerde Zeytinburnu’nda yükselen ve Sultanahmet camisinin siliuetine zarar veren gökdelenlerin haberini okudum, bu habere yönelik açıklamaya haberden daha çok üzüldüm.

Açıklama İBB tarafından yapılıyor ve aynen şöyle deniyor, biz böyle olacağını düşünemedik üzgünüz. Yani bu kadar kolay sadece üzgünüz demek her şeyi hallediyor. Peki bu hatanın bedelini kim ödeyecek?

Sadece Zeytinburnu’nda yapılan gökdelenler mi sorun hayır, sorun İstanbul’un siliuetine zarar veren tüm gökdelenlerin ve yüksek binaların plansızca, farklı yerlerden yükseliyor olması.
İstanbul’un eşsiz manzaralarını ve tarihi İstanbul’u böyle giderse yıllar sonra sadece kartpostallarda görebileceğiz beklide, inşaat sektöründeki rant aşırı rağbet görünce, bazı kendini bilmezler de ceplerini aşırı doldurmaya devam ederse, İstanbul’un sonunun bu olması kaçınılmaz.

Biz turizmcilerin yıllar sonra İstanbul’a gelen turistlerin yükselen gökdelenler ve dehasal alış veriş merkezleri için gelen turist kitlesinden oluşmasını istemiyoruz, bizler İstanbul’un tarihi ve kültürü için gelen turist kitlesini istiyoruz.

Türkiye nasıl bir turizm ülkesi ise İstanbul da kültür şehri olarak turizme her yıl en az 7- 8 milyon arası turist veren bir şehir, bu rakamın bu kadar yükseklere tırmanmasının temelini ise cami ve minareleridir, yani buraları ziyarete gelen turist kesimidir.

Gökdelenleri ve buna benzer yapıları, İstanbul merkezlerine yakın bölgelerine yapılmasına müsaade edilmemeli, çünkü bu yapılacak yapılar İstanbul’un tarihi yapısının farklı bir karesine mutlaka zarar verecektir.

İBB’ye tavsiyem bir turizmci gözüyle Sultanahmet, Taksim, Laleli ve Beyazıt bölgelerinden İstanbul’un siliuetine bakış yapmaları, herhangi bir otelin terasına çıkarak bunu yapabilirler, benim anlatmak istediğimi çok rahat görebileceklerdir.

Görülecektir ki, sadece Zeytinburnu’ndaki gökdelenler değil İstanbul siliuetine zarar veren,   başka gökdelenlerinde İstanbul siliuetine zarar verdiği açıkça ortada, İstanbul siliuetini bir cami veya ada olarak düşünmeyelim, genel düşünelim.


Bu Makale 04.10.2011 - 09:43:06 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.