2011; ERKEN REZERVASYON ve TEK YETKİLİ YILI
Ülkemiz turizminde otellerimizi her zaman dolu olarak görmeyi arzu ederiz.
Önceden sağlanan yüksek doluluklar da kar demektir ve turizm sektöründe tüm hizmet verenlerin önünü görmesini sağlar. Dolulukları da önceden sağlamakta sejour turizmde erken rezervasyonlarla oluşur.
2010 sezonunu iyi beklerken son anda Pazar paylarında hesapta olmayan daralmalar oldu. Rus ve İngiliz pazarlarında peşpeşe iflas açıklayan tur operatörleri ile oteller bir anda sıkıntılı dönem yaşadılar. Hem tatil satın alan hem de rezervasyonların iptal olmasıyla dengelerin şaştığı ve son anda aksiyonlar verilse de sonuç alınamayan boşluklar ciddi maddi kayıplar doğurdu.
Belek ve Lara bölgesi otelleri her zaman satış payının büyük bölümünü çekmiştir. Çünkü en küçük bir sorunda verdiği aksiyon ile ilk cevap alan bölge konumundadırlar. Fakat bu bölgelerin başta kemer olmak üzere ege bölgesini entegre olarak etkilediği de bir gerçek.
Kemer bölgesinin en büyük doluluk kaybı, Lara bölgesinin hızlı oluşumudur. Rus pazarı yoğunluğu olan bu bölge zaten 150 gün olan Rus Pazar payında sezon gelişinde ve çıkışında doluluğu ilk düşen bölge konumundadır. Çünkü Kemer bölgesinde dağların yüksek olması nedeniyle güneşin erken batmaya başladığı dönemlerde Rus satışları da Alanya ve Side bölgesine kaymaya başlar. Almanların ve diğer Avrupalıların da yoğun olduğu Side ve Alanya bölgesi de bir anda şişmeye başlar.
AVRUPA KONTENJANLARI YÜZDE 40'LARA VARMAYA BAŞLADI
Öte yandan Rusların yeni keşfi Marmaris ve Bodrum da sezon içinde şişmeye başlar. Eğer Marmaris’te yeni otel yatırımları olursa Antalya biraz daha pazarda rahatlar ve Rusların çok sevdiği Marmaris daha da önem kazanmaya başlar ve kazancı yükselir.
2011 yılı uçaklar açısından rekabette yol kateden Thomas Cook ve TUI’nin planladığı şekilde gelişiyor. Oteller daha bilinçli bir şekilde erken rezervasyon verdi. Öyle ki Ortadoğu pazarlarında dahi erken rezervasyon vermeye çalışan oteller oldu. Rus pazarı da bu oluşuma önceden uyum sağlamaya çalıştı. İç Pazar da kampanya adıyla erken rezervasyona geç de olsa uyum sağlamaya başladı.
Sonuç; otellerin EB satışlarından ciddi rezervasyon almaya başlamasıdır. Öyle ki Avrupa ve İngiltere kontenjanları şimdiden % 40’lara varmaya başladı. Yılbaşı sonrası da satışların yoğunlaşmaya başlayacağı da kesin. Almanların ve İngilizlerin ekonomisi yerine oturmaya başladı. Her ne kadar ispanya hep büyüklerin gündeminde olsa da tatil yapmak isteyenlerin büyük bir Türkiye isteğinden dolayı maalesef önüne geçemiyorlar. Son zamanlarda Akdeniz bölgesinin en güzel otellerine sahip Antalya otelleri avrupada yüksek rağbet görüyor. Bu talebi de turizmin borsası olan TUI ve Thomas Cook bu yıl özel bir strateji uygulayarak karşılıyor.
Tek yetkililik;
Bir çok Belek ve Lara otelinde tek yetkili anlaşmalara girilmiş, Side ve Bodrum otellerinde de tek yetkiliği gündeme getirerek satışların yönlenmesinde bir tekelcilik doğmaya çalışılıyor. Elbette en güçlü oldukları Alman ve Belçika pazarlarının gücünü kullanarak İngiltere ve Polonya pazarlarında da otelciler tek yetkili vermekten maalesef kaçamamış.
Aslında işini bilen otelciler genelde tek yetkililiğe girmezler ama bu yıl demek ki önemsiz gibi görünen pazarlardaki yönlenmeyi denemek istiyorlar.
Son 3 yıldır sezona güzel başlarken sezon ortasında hep değişimler görüyoruz. Bu değişimlerde en çok Ege bölgesi otelcileri etkileniyor.
Benim bu yıl da hissettiğim son 3 yıldır doluluğu farklı pazarların girmesiyle ve online satış sisteminin yükselmesiyle hızlı dolan otellerde yer edinebilmek için rekabeti tek yetkililik şartlarına çekerek erken rezervasyon ile birleştirmektir.
Elbette otelleri dolu görmek ve rağbetin yüksek olduğunu satış noktalarında hissettirmek diğer ülkeye olacak satışların da ülkemize yönelmesini sağlayacaktır. Ancak İspanya, İtalya ve Yünanistan acaba buna nasıl bir strateji ile cevap verecekler.
TEK YETKİLİLİKLER DEĞİŞEBİLİYOR
En büyük korkum da ramazan ayı başlangıcına yakın yapılan tüm anlaşma ve şartların bir anda değişmesidir. Turizmde bu ani ve hızlı değişimleri maalesef çok gördüm. Garantiler de değişebiliyor, tek yetkililik de değişebiliyor. İptal olabiliyor. Kontenjan satışına dönebiliyor. Nedeni de sezon başladıktan sonra özellikle temmuz ayı en yüksek periyod değişiminde genelde satışlar duraklama yaşarken ve büyükler erken davranıp önden aksiyon talepleriyle koltukları doldururken arada hayatta kalabilecek acentelerin kararlarını verebilmesini sağlamaktır. Genellikle de bu dönemde hep iflaslar yaşanır. Kimler kalacak ve kimler devam edecek ya da kimler satılacak?
TEMMUZ VE AĞUSTOS İÇİN ÇALIŞMAK GEREK
Ama her zaman akıllı davranan ve riskleri en minimize edenler hep devam eder. Ummadığımız şirketler düşebiliyor, istikrarlı çalışanlar ise büyüyor. Turizmde bana göre en istikrarlı çalışanlar incoming acenteleridir. Çünkü her zaman alternatifleri çoktur. Dış tahsilatlarda daha temkinlidirler. Fazla riske girmezler. Otelciler her ne kadar hep tur operatörlerini baz alıp satış anlamında hedefleyip satış bekleseler de, destekleseler de genelde hep batan kesim tur operatörleridir ve incoming acenteleri daha da kökleşir. Bir anda boşalan periyodlarda nedense incoming acenteleri devreye girer. Düşük fiyat ve aksiyonlar da bu acentelere verilir ve deklare edilmeden elde olan gruplar ve last minute satışları çekilir.
2011 sezonu için bence şimdiden Temmuz periyodu ve ağustos için çalışmak gerekir. İstikrar peşinde koşmak gerekir. Ummadığınız Pazar ve acentelerden bir anda farklı satışlar gelebiliyor. Bu sezon değişimlerin olmamasını diliyorum, fiyatların son dakikada düşmek zorunda kalmamasını bekliyorum. Talebin sezon sonuna kadar hiç değiştirilmeden devam etmesini dua ediyorum.
Umarım yapılan anlaşmalar değişmez ve herkes kazanır.
Bu Makale 08.12.2010 - 09:15:21 tarihinde eklendi.
