Serdar Sağlamtunç / FCSI

Zoru başarırız, imkânsız vakit alır

Zoru başarırız, imkânsız vakit alır
İlk bakıldığında motivasyon cümlesi gibi algılanabilir ama bana göre derin anlamları içermektedir. Nedense bu söze uygun bir yapı son on yılların adeta övünç vesilesi olmuştur. İş hayatında, spor etkinliklerinde, aile ve toplumsal hatta uluslararası ilişkilerde aynı mantık geçerlidir. Önerme zor ve imkânsız durumu tasvir ediyor. Yani tam bir arabesk yaklaşım ile vakit kaybı ile geçen belli bir süre sonrasındaki telaş anlamı ortaya çıkıyor. Hâlbuki bunun normal olan şekli, işlerin normal ve akılcı yöntemler ile kotarılması ve ileriye doğru yeni teknikler ve uygulama metotlarıyla verimliliği artırma çabaları olmalıdır. Yıllardan beri dikkat çekmeye çalıştığım bu konuda akıllı seçeneklere yönelmek ve doğru bir strateji izlemek gerekiyor.

Eğer işler bu raddeye gelmişse, acaba turizmin normali nedir sorusunu sormak akla gelmiyor mu? Son yıllardaki süregelen krizler ve salgın sonrası için ortaya atılan yeni-normal tanımından esinlenip yanıt bulmaya çalışmak fayda getirebilir mi?

Bilinçli yanlış tanımlama mı yoksa düpedüz kandırmaca mıdır bilinmez ama turizmin ülke ekonomisini düzeltecek sihirli bir kaynak olduğu safsatasını ivedi ortadan kaldırmak gerekli. Turizm için gereken şartlar ve hedefler basitçe üç maddede açıklanabilir:

1-İyi ilişkiler ile insani iletişim kurmak turizmin ilk hedeflerinden olmalı. Ama bunun için kültür ve hoşgörü seviyesinin yukarıda olması gerekiyor. 

2-Turistin yabancı bir ülkeden ve ülke lisanını konuşan büyük olasılıkla geldiği ülkenin dilini bilmediği kabul ederek ona yardımcı olunabileceği düşünülmeli.

3-Turistin kaldığı süre içinde tükettikleri maddeler ve aldığı hizmetler karşılığı para ödediğini ve bu yolla ekonomiye katkı yaptığını unutmamak önemlidir.

Bilerek ve isteyerek yanlış yapmak kavramının içinde işi hiç bilmemek, hatalı düşünmek, zararına eylem unsurları yer alır. Turizm bu kalıp içerisinde yer alabilir mi? Birdenbire ortaya çıkarak devlet teşvikleri ile plansız, programsız ve obez büyüyen bir yapı yıllar içinde kendini düzeltmeden aksaklık ile süregelmiştir. Bu dönemlerde turistik tesisler projelendirme, işleyiş, diğer yardımcı sektörler ile ortak paydalarda buluşmak yerine tekil özellikleri ile ayakta durmaya çalışmışlardır. Ama en kötü alışkanlık olan devlet teşvikleri doğru ve işleyebilir bir sistemin kurulmasını engellemiştir. Sadece otel konaklamasını bilen para sahipleri tesisler kondurmuşlar ancak işletme bilgileri eksik olduğu için çarkı döndürecek sinerjiden mahrum kalmışlardır. Devlet turizmden para kazanmayı beklerken verimsizlik nedeniyle sadece destekleri vererek para kaybetmiştir. Halen anlaşılmadığını düşündüğüm şey ise bu yapının para kazanamayacak tarzda kangren olmuş durumudur.

Bu büyük hatayı ortadan kaldırmadan turizmde gelişme olmayacağı görünüyor. O halde tesislerin yerleşim alanlarından başlayıp, bina kalite ve fonksiyonuna, çevre değişkenlerine, atık yönetimine, hizmet edecek çalışan niteliğine, yerel ve doğal üretimlere yoğunlaşan ana planları düzenleyen bir dizi bilimsel çalışmanın bugünden yarına en geçerli ve ileriye dönük bir şekilde yapılması gereklidir. Ne ki bunlar öyle büyük, şaşalı ve adı iddialı toplantılar değil, uzmanlıkların birbirinden bilgi alıp vermesi sonucu uygulanabilir ve sürdürülebilir modeller ile ciddi bir yenilenme önermesidir. Turizmde yıllardır uygulanan yanlış modellerin bir kenara atılması ve yeniye adım atılması gereklidir. Bugünkü jeopolitik ve sağlık şartları önümüzdeki on yıllarda değişecek politik ve ekonomik ortamların iyileştirilmesi için önümüze fırsat koymaktadır. Salgın döneminde turizm ve yiyecek içecek sektörlerinde ileri ülkelerin yaptığı gibi bir kabuk değişikliği yapabilirdi ama aşırı korumacı ve bilgi eksikliğinden kaynaklanan çekingenlik ile bu fırsat kaçırıldı. Şimdi diğer olanakları masaya yatırıp çözümler bulmak için el ele verilebilir.         

2022 ve sonrasında turizm kabuk değiştirerek daha çok eğlenceye dönük tarza geçecektir. Çünkü iş seyahatleri ve pahalı kongreler çeşitli uzaktan bağlantı teknolojileri kullanılarak azalmaktadır. Bunun içine, son zamanlarda yanlış kullanılan ve farklı anlamlara çekilen, MetaVerse de katılarak artık saatler boyu ve kıtalararası iş ve çalışma seyahatleri sonlanabilir. İşte bu ara katmanı dolduracak yeni fikirler ve yaratıcı önermelere gereksinim var. Bu konuda çeşitli senaryoları çalışarak uygun yatırım önerileri hazırlıyoruz. İlgisi olan varsa bu tür proje çalışmaları yapmaktayız.

Geleceğin turizm yönelimi daha çok yerel ve eğlence ağırlıklı olacak ve bu konuda ülkemiz büyük bir dezavantaja sahip. Ekonomik olarak turizm çarkını döndürecek ve tesisleri dolduracak belli seviyede gelir sahibi insan sayısı her geçen gün azalmaktadır. Bu durum yabancı turisti çekmek için bir kısım yeni tedbirler alınmasını gerektirmektedir. Tekrarlamakta fayda var, yeni turizm modellerinde temiz hava-su-gıda-enerji dörtlemesi ilk sıraya alınmıştır. Bunu gürültü ve radyasyon takip edecektir. Eğer gerekli tedbirler alınmaz veya kayıtsız kalınırsa turistin seçimi yine en düşük fiyata göre olacaktır. Bu ise mevcut turizm alt yapısının en kritik yumuşak karnıdır. Çünkü hâlihazırdaki tesisler ve hizmet şekli gelen turist profiline göre inanılmaz derecede gereksiz pahalı bir sistem içindedir.

Turizmde ortaya çıkan bir kriz sonrasında önce yakın mesafelere yapılan eğlence seyahatleri başlıyor sonra menzil artarak genişliyor ama iş seyahatlerinin geri dönüşü daha da uzun zaman alıyor. Bununla ilgili eldeki veri, 2008 mali krizinden sonra, uluslararası iş seyahati turizminin toparlanması beş yıl alırken, uluslararası eğlence amaçlı seyahatler iki yıl sürmesinin tespitidir. Bu gerçeklere göre gerekli olan tedbirlerin alınması önemlidir. Bu aşamada yepyeni bir turizm modeli ortaya konarak bugüne kadar yaşanan olumsuzluklardan ders çıkartan bir sistem kurgusu yapılabilir. Benzer uygulama yiyecek içecek sektörü için de elzemdir. Aslında yapılacaklar ve yapılmaması gerekenler elimizde veri olarak var ve tek yapılması gereken bunları ahenkli bir sunuma dönüştürebilmektir.

Tüm dünyada, kirliliğin maliyetleri ile birlikte çevresel sürdürülebilirliğin faydaları giderek daha fazla kabul görmektedir. Türkiye temiz enerji politikalarını gözden geçirmeli ve ithal edilen aşırı pahalı yakıtlar yerine özellikle güneş enerjisine dönük projeleri ve yatırımları öne çıkartmalıdır. Önümüzde güneşi nispeten daha az gören ancak temiz enerjide büyük hamleler yapan Avrupa ülkeleri ki Almanya ilginç bir örnektir, Çin, bazı Körfez Ülkeleri ve Hindistan, ABD çok büyük ölçeklerde yeşil enerjiye yatırım yapmaktadır. Bizdeki gelişmenin yetersiz olmasının tek nedeni teknik ve yetkin olmayan karar vericilerinin anlamsız görüşleridir. Bunu terse çevirmek için yakın bir tarih örneğin 2022 tarihi verilerek önce yeni projelerin sıfır enerji kapsamında tasarlanmasının şart koşulması gereklidir. Sonra da mevcut tesislerin adım adım sıfır enerji kapsamına uygun dönüşümü yapılacak tarzda yapılanma faydalı olacaktır. Bunun için bilgi alt yapısı ve teknik donanımlar var yeter ki değişime karar verilsin, bu görüşü takip edebilecek yöneticiler işleri takip etsinler.


Bu Makale 17.01.2022 - 10:46:06 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.