Ünsever; Konut görünümlü sahte işletmeler var!

Ünsever; Konut görünümlü sahte işletmeler var!
Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği’nin (ETİK) Hukuk Danışmanlığı’nı yürüten ve Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi olan Ferhat İlker Ünsever, çarpıcı açıklamalarda bulundu.



Ünsever, konutların amaçları ve tanımları dışında “kira sözleşmesi” ile birlikte kısa süreli kiralandıkları, apart olarak inşa edilen ve Belediye tarafından ruhsat verilmediği için kapatılan ve sonrasında tabelada yer alan apart ibaresini apartman haline getirip kira sözleşmesi ile haftalık; hatta gecelik olarak turistlere verenlere rastlanıldığını dile getirdi. Bakanlık kaynaklı bilgilere göre Türkiye’de bu şekilde kiralanan yaklaşık 100 bin adet evin olduğunu ve her yıl yaklaşık 15 milyon yerli ve yabancı turistin de bu evleri kiraladığı tahmin edildiğini ve bununla ilgili olarak 2 milyar lira vergi kaybının bulunduğunu sözlerine ekleyen Ünsever, dayalı döşeli dairelerin kısa süreli olarak kiraya verilemeyeceğiyle ilgili kanıt olarak kanunlardan da örnekler  vererek konuya açıklık getirdi. İlker Ünsever, “Türk borçlar kanunu kapsamında konut kiralarına ilişkin kanunun 339’uncu maddesinde  yapılan düzenlemeyle birlikte  “Konut ve çatılı işyeri kiralarına ilişkin hükümler, bunlarla birlikte kullanımı kiracıya bırakılan eşya hakkında da uygulanır. Ancak bu hükümler, niteliği gereği geçici kullanıma özgülenmiş taşınmazların altı ay ve daha kısa süreyle kiralanmalarında uygulanmaz” denmektedir.Bir başka deyişle Kanun “otel, pansiyon, yazlıkların bedeli karşılığı maliki dışındaki kişilerce kullanımlarında kira ilişkisi olmaz” demektedir. Daha açık bir söyleyişle, mevcut durumda konutların turistik amaçlı seyahat edenlere bedeli karşılığında kısa süreli kullandırılması faaliyetinin kira ilişkisi sayılması mümkün değildir” ifadelerini kullandı.


KONUT AMAÇLI MEKANLAR TİCARİ OLARAK KULLANILAMAZ

Tam anlamıyla denetimi yapılmamış ve konut amacıyla inşa edilen mekanlarda ticari faaliyet gösterilmesinin birçok kanuna aykırı olduğunu ifade eden İlker Ünsever,  “Denetimi, standardı ve tüketici haklarına konu olmayan, sağlık ve güvenlik koşullarına uygun olup olmadığı denetlenmeyen ve konut olarak kullanılan mekânlarda ticari olarak konaklama işletmesi faaliyeti gösterilmesi “Yapı Kullanma İzin Belgesi” ile belirlenmiş kullanım amacına, konutların ticari işletme olarak kullanımını engelleyen Kat Mülkiyeti Kanunu’na,“İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı” olmadan “ticari faaliyet” gösterilmesi nedeniyle Belediye Mevzuatının birçok düzenlemesine; İmar Kanununa, Belediye Kanununa, vergilendirilmeyen bir gelir elde edilmesi nedeniyle Vergi Usul Kanunu’na aykırıdır” açıklamalarında bulundu.



BAKANLIK BU KONUYU HUKUKEN DOĞRU ŞEKİLDE ELE ALMIYOR


Bakanlığın konuyla ilgili çözüme, turizm amaçlı faaliyetlerin saptanması gözüyle baktığını ve çözüm önerisinin hukuken yanlış olduğunun altını çizen Ünsever, “ Bakanlık, 1618 sayılı Seyahat Acenteleri ve Seyahat Acenteleri Birliği Kanunu’nda yapılacak değişiklikle - yerli ve yabancılara ait konutların turizm amaçlı pazarlama ve kiralama faaliyetlerini yürütme yetkisi, seyahat acenteleri ve tur operatörlerine verilmesi - şeklinde sorunun çözümlenmesini  planlıyor.  Bakanlığın bu değerlendirmelerinde yer alan saptamalara baktığımızda konunun hukuken doğru şekilde ele alınmadığı anlaşılmaktadır. Bakanlık konuyu “turizm amaçlı faaliyetlerin pazarlaması” olarak görmektedir. Evet, genellikle emlakçıların, özellikle de Araplara yönelik olarak konutları kısa süreli kiralama faaliyeti yaptıkları ve hatta bu kişilere transfer hizmeti de verdikleri deniz otobüsü, feribot iskelelerinde herkesin gözü önündeki bir durumdur. Bu durumun “sahte seyahat acenteciliği” olduğu, 1618 sayılı kanuna muhalefet suçunu oluşturduğu da tartışmasızdır” açıklamalarında bulundu.

 
YENİ KONAKLAMA İŞLETMESİ MODELİ OLUŞTURULMASI GEREKMEKTEDİR


Mevcut soruna karşı çözüm önerisi getiren İlker Ünsever, yeni bir konaklama işletmesi modeli oluşturmanın gerekliliğine vurgu yaparak, konutların turizm amaçlı kullanımı için kamunun önemine ve haksız rekabetin ortadan kalkmasının gerekliliğini savunarak şu önerilerde bulundu:

“Yasaklamak ve engellemek, hayatın gerçekleri ve ihtiyaçları karşısında her daim yenilmeye mahkûmdur. Hukuk, ihtiyaçları giderdiği ölçüde eksiksiz uygulanabilir. Bu bakış açısı ile “konutların” özellikle atıl durumdaki ikinci konutların; yazlıkların turizm amaçlı kullanımı konusunda yeni bir bakış açısı gereklidir. Çünkü bu durum artık bir ihtiyaç halini almıştır. Dünyada; İspanya’da, İtalya’da son derece yaygın olan konutların turizm amaçlı konaklama yapılacak şekilde kayıt altına alınması ve düzenlenmesi oldukça eski ve yerleşmiş bir model olarak mevcuttur. Gerçekten sağlık, güvenlik ve konfor kurallarına uygun, Belediye, Sektör Meslek Örgütlerine kayıtlı, vergi kaydı bulunan nitelikte olmak kaydıyla konutların; yazlık ve şehirdeki konutların turizm amaçlı olarak kullanımı konusunda düzenleme yapılması hem kamunun güvenliği hem de haksız rekabetin ortadan kaldırılması açısından önemli ve gereklidir. Bu düzenlemelerle bir zincirin içinde olarak ya da ancak bir turizm işletmesi parçası olarak konutların turizm amaçlı olarak pazarlanması mümkün olacak, bu konutları konaklama amaçlı kullanan turistlerin hakları korunacak ve ülke turizmi açısından konaklama hizmetleri standardı sağlanmış olacaktır”




Bu Haber 18.03.2015 - 11:12:07 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.