Turizm sektörü ekonomik ve politik bozulmaya karşı iyi hazırlanmalı

Turizm sektörü ekonomik ve politik bozulmaya karşı iyi hazırlanmalı
Amadeus ve A.T. Kearney tarafından hazırlanan ''Seyahat Sektörünün Geleceğini Hayal Edin'' başlıklı araştırma, seyahat sektörünün gelecekte nelerle karşı karşıya kalacağı ile ilgili önemli senaryoları ele alıyor. Raporda gelecekte yaşanabilecek 4 senaryo anlatılarak, ''korumacılığın ve popülizmin yükselişiyle birlikte, gelecekteki ticari fırsatlar tüm sektörde sekteye uğrayabilir'' uyarısı yapılıyor.



Tuizm sektörünün gelecekteki büyümeden en iyi şekilde faydalanabilmesi için ekonomik ve politik bozulmaya karşı daha iyi hazırlanması gerektiği belirtilen raporda, ''Paylaşım ekonomisi, sanal gerçeklik ve eşyaların interneti, seyahat edenlerin deneyimini geliştirse de uluslararası jeopolitik, sosyal ve ekonomik gelişmelerin alışık olduğumuz dünyada bozulmaya ve kutuplaşmaya neden olduğu'' ifade edilerek, ''Şirketler hemen harekete geçmezse geleekteki başarı potansiyeli kısıtlanacak'' uyarısında bulunuldu.

VERİ PAYLAŞIMI

Bu bağlamda A.T. Kearney, seyahat sektörünün ortamını değiştiren ve gelecekteki başarıyı yönlendiren iki temel trende vurgu yapıyor: Kişiselleştirilmiş seyahat deneyimlerine karşı kitlesel pazarlama. Teknoloji, seyahat eden kişilerin davranışları hakkında bilgi sahibi olunması için tüketici verilerinin toplanmasına ve yapay zekanın kullanılmasına olanak sağlıyor. Ayrıca, herkes için tek tip olan, daha geleneksel bir yaklaşım yerine, bireysel ihtiyaçları karşılamaya da yardımcı olabiliyor. Kesintisiz seyahate karşı parçalanmış seyahat. Gerçekten kesintisiz bir seyahat için devletlerin işbirliği yapması ve havalimanlarından hava yollarına, otellerden restoranlara, kara ulaşımından varış yerindeki hizmetlere kadar, farklı iş alanları arasında veri paylaşımı sağlanması gerekiyor.

“Teknoloji, seyahat sektörü için daha önce hiç bu kadar umut vaat etmemişti” diyen Amadeus IT Group Kurumsal Strateji Başkan Yardımcısı Alex Luzarraga şöyle devam ediyor:

''YAYGIN BİR GÜVENSİZLİK VE POPÜLİZM HAKİM''

''Ancak mevcut durum tamamen değişiyor. Yaygın bir güvensizlik ve popülizm hakim. Örneğin, Avrupa’da pasaportsuz seyahat etmek gibi kanıksadığımız şeyler, gelecekte o kadar muhtemel olmayabilir. A.T. Kearney ile işbirliği yaparak, önümüzdeki 5-7 yıl içinde sektörün karşısına çıkmaya ve onu sekteye uğratmaya devam edecek bu konuları anlayıp değerlendirmeye çalışıyoruz. Böylece sektör olarak bu konularla baş etmek için daha iyi hazırlanabiliriz ve bunun sonucunda da ekonomik büyüme ve başarı elde edebiliriz.''

Londra A.T. Kearney Başkanı Yelena Ageyeva-Furman ise şunları söyledi:

''RAPOR, ŞİRKETLERİN KENDİ KURUMAL KÖR NOKTALARINI ORTAYA ÇIAKRMASINA KATKI SAĞLIYOR''

''Rapor, seyahat ve teknoloji dünyalarından çok çeşitli paydaşın perspektifine dayanıyor. Gelecekle ilgili geniş bir tablo çizerek şirketlerin kendi kurumsal kör noktalarını ortaya çıkarmasına olanak sağlıyor. Ayrıca bu çalışma mevcut planları sektördeki olasılıklara karşı test ederek, şirket stratejisindeki “pişman olunmayacak” hamleleri ve zorunlulukları anlamamıza da yardımcı oluyor. Bu çalışma, seyahat sektöründe gelecek yıllarda başarılı olmak isteyen şirketler için ilginç bir perspektif sunuyor.''

İşte Amadeus ve A.T. Kearney’nin bu iki temel trende dayanarak seyahat şirketlerinin hazırlanması gereken dört senaryo:

Picasso senaryosu: Popülizmin yükselişi ve öne çıkan güvenlik kaygılarıyla dikkat çeken parçalanmış bir dünya üzerine kuruluyor. Bu ortam, daha fazla seyahat noktasını kapsam dışında bırakan bir etki yaratıyor. Yine de dünyanın pek çok bölgesi ekonomik büyüme yaşıyor. Şirketler, mobil kanallar yoluyla daha fazla müşteriye ulaşmak için inovasyona yatırım yapıyor ve bu etkileşim, şirketlerin daha gelişkin kişiselleştirilmiş teklifler sunmasına olanak sağlıyor.

Dali senaryosu: Sosyal tutumların ve ekonomik refahın her ikisinin de veri paylaşımına yönelik daha olumlu bir ortam yaratacağını var sayıyor. Bu da daha esnek gizlilik yasaları ve daha hafif düzenlemeler getirerek, seyahatin daha da kişiselleştirilmesine olanak sağlıyor. Dali senaryosunda, seyahat daha hızlı, daha ucuz ve daha güvenli hale geliyor. İnsanlar, sınırlarda daha az güvenlik kontrolü olmasının avantajlarından faydalanıyor ve uçak rötarları gibi beklenmedik durumlarla ilgili gerçek zamanlı bilgiler alıyor.

Bosch senaryosu: Şirketler farklı yasal düzenlemelerden ve farklı vergi, çalışma ve veri koruma kanunlarından meydana gelen bir mozaiğe uymak için çabalarken, iş maliyetleri tüm sektörde artıyor. Bu senaryoda korumacılığa ve güvenmemeye dayanan parçalanmış bir dünyayla karşı karşıyayız. Bosch’un politik ortamında, seyahat eden kişiler güvenilir markalara yöneliyor ve doğrudan, tanınmış seyahat sağlayıcılarla rezervasyon yaptırıyor.

Warhol senaryosu: Asya’daki güçlü ekonomik büyümenin etkilerinin göz önüne alındığı ve seyahat ve tatil için daha fazla para harcayabilen geniş bir orta sınıfın yükseldiği, kesintisiz ve kişiselleştirilmemiş seyahatle karakterize ediliyor. Seyahat eden kişiler, engellerin olmadığı bir dünyada bile, kişiselleştirilmiş seçenekler yerine ucuz maliyetli, kitlesel pazarlama ürünü seyahati tercih ediyor.


Bu Haber 08.09.2017 - 16:54:14 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.