Prof. Dr. Tuncay Neyişçi

''Turizm değeri son derece yüksek anıtsal bir ekosistem''

''Turizm değeri son derece yüksek anıtsal bir ekosistem''
Antalya’nın dünyanın en büyük (630 km2) traverten (tufa) platosu üzerinde kurulu olduğundan daha önce bahsetmiş olduğumu sanıyorum. Ortalama derinliği (kalınlığı) 280 m olan bu plato Antalya’ya en önemli doğal karakterini armağan eden, yaklaşık 12 km uzunluk ve 25-30 m yükseklikteki falezlerin (yalıyarların) de atası, yaratıcısıdır.  Kadınyarı’ndan Güver Uçurumu’na değerini kavrayamadığımız pek çok değer de bu platonun ürünüdür. İnsanın 500 bin yıl öncesine ait (paleolitik) izlere ev sahipliği yapmasına karşın yıllık ziyaretçi sayısı birkaç on bini aşamayan Karain Mağarası bu platonun oluşumuna neden olan Kırkgöz su kaynaklarının yakın komşusudur. Kireç bakımından zengin bu kaynağın suları Antalya’nın kızgın güneşinde buharlaşarak milim milim biriktirdikleri kireç tortularıyla yaklaşık 1,2 milyon yıllık bir sabır sonucunda oluşturabilmiştir üç basamaklı bu devasa platoyu.

Dik uçurumlarla denize düşen falezlerin Beydağlarına yaslandığı batı uçunda ünlü Konyaaltı plajı, Antalya ovasına açılan doğu ucunda da Lara plajı yer alır. Yaklaşık 10 km uzunluğundaki Konyaaltı plajı traverten plato (falezler) ile dağlar arasına sıkıştığından kaba taneli, buna karşılık aynı platonun ovaya açılan ve yaklaşık 4 km uzunluğundaki Lara plajı çok ince kumludur. Lara Kumul Ormanını kuzeyde Yamansaz sulak alını (Doğal Sit-Kesin Korunacak Hassas Alan statüsündedir) ve traverten platonun güneydoğu sınırını çizen kara falezleri, doğusu ise Kundu Çayı ile çevrilidir. Aynı ince kumlu plajın doğu kısmı 2000li yıllarda Kundu turistik tesislerine tahsis edilmiştir. Plaj Belek turistik tesislerini de kapsayarak kesintisiz bir şekilde Side ve hatta Alanya’ya kadar (yaklaşık 100 km) uzanır. Konyaaltı genişliği 20-25 m geçmeyen dar bir plaj iken perakende ormanları olarak da bilinen Lara, plaj olmanın çok ötesinde yaklaşık 350 hektarlık bir alan kaplayan özgün peyzajıyla bir kumul ormanıdır.

Lara Kumul Ormanı ve hemen bitişiğindeki (kuzey) Obruk (hayalet) Ormanı Traverten Plato, deniz, kum, çam ağaçları, rüzgar, tuzlu su ve zamanın birlikte biçimlendirdiği, yeniden oluşturulması imkansız ortak yapım bir doğal anıttır. Burada çam ağaçlarının rüzgar okşamalarıyla ilginç kalıplara dökülüşünün ve kumlarla dans edercesine kılıktan kılığa girişinin senfonisini duyabilir, görebilir, yaşayabilir hatta dokunabilirsiniz.  Abartmadan, Lara Kumul ve Obruk Orman ekosistemleri, turizmin başkentinin neredeyse içinde, turistik tesislerle çevrili, yenilenmesi mümkün olmayan, korunması zorunlu, aşırı derecede kırılgan, rekreasyon (turizm) değeri son derce yüksek anıtsal ekosistemlerdir.  Ancak turizme her şeyi dahil eden sistem falezleriyle birlikte dünyanın en büyük traverten platosu ve Lara Kumul Ormanı ekosistemini turizme (rekreasyona) dahil etmeyi, ne yazıktır ki, akıl edememiştir.

3

Kentsel nüfus ve buna bağlı olarak stresin hızla artma eğilimine girmiş olması günümüz turizm talebinde önemli değişimlere ve farklı hizmet sunumlarına yol açmış, kent içi ve bitişiğindeki doğal ekosistemlere yaşamsal bir önem yüklemiştir. Rekreasyon ve tedavi edici (deri, solunum, sinir sistemi, lokomotor sistem) özellikleri yıllardan beri bilinen ve sınırlı ölçüde de olsa, kullanılan Lara Kumul Ormanı ekosistemlerinin bu açıdan ele alınması gereği ortadadır.

Son yıllarda ünlü üniversitelerin ünlü bilim insanları doğa, orman, ağaç, toprak ile doğrudan temasın doğa ile insan vücudu arasındaki elektron dengesini düzenleyerek başta depresyon ve stres olmak üzere, bağışıklık sistemi, kan basıncı ve nabız üzerinde çok olumlu etkiler yarattığını ortaya koyan çalışmalara imza atmaktadırlar. Ağaçlarla Kucaklaşma ya da Orman Banyosu (Shinrin Yoku) özellikle Japonya’da stresi düşürdüğü, kan basıncını düzenlediği ve bağışıklık sistemini geliştirdiği için 40 yıldan (1980) beri resmi bir tedavi yöntemi olarak uygulanmaktadır. Ormanın kendine has kokusunun, sesinin, ağaç ve kum titreşimlerinin kent yaşamının üzerimize yüklediği stres ve bunalımın hafifletilmesinde çok etkili bir araç olduğu, anti-depresan ilaç kullanımını önemli ölçüde azalttığı biliniyor. Doğa ile aramızdaki doğrudan ilişkiyi koparan kauçuk ya da plastik tabanlı ayakkabılardan kurtulup toprak ya da kumlar üzerinde çıplak ayak yürüyüş vücudumuzun elektrik yükünü toprak ile eşitlemekte; olumlu fizyolojik, elektro fizyolojik değişimleri tetiklemekte, her gün kapalı mekânlarda çevrelendiğimiz ve kullandığımız cihazlardan gelen “elektromanyetik kirlilik" veya "kirli elektrik" etkisinde kalmanın olumsuz sonuçlarını sıfırlayabilmemizi sağlamaktadır.  Bu yürüyüş sonunda kısa süreyle (10-15 dakika) ağaçlarla kucaklaşma çok daha mutlu, huzurlu ve arınmış hissetmemize kesinlikle yardımcı olacaktır. Bu tür uygulamalar dünya ölçeğinde hızla yaygınlaşmaktadır. Lara Kumul Orman Ekosistemleri, genelde turizm özelde sağlık turizmi amacıyla, günümüz koşullarına yanıt verebilecek çok yönlü bir tedavi ve rekreasyon ormanı olarak tanımlanıp, koruma-kollama dengesi içinde hizmete sunulabilecek özelliklere fazlasıyla sahiptir.

4

Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütmekte olduğum Türkiye Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şubesi olarak 5 yılı aşkın bir süredir orman banyosu, ağaçlarla kucaklaşma ve Lara kumullarında çıplak ayakla yürüme etkinlikleri düzenliyoruz.

Sağlık ve turizm için böylesine özgün değerlere sahip Lara Kumul Ekosistemleri 1990’lı yıllarda kaçak sıva kumu deposu ve moloz döküm alanı olarak kullanıyordu. O yıllarda, çok yaygın olan kum kaçakçılığı ile ilgili olarak yaptığım bir incelemede çevredeki 5 yıldızlı bir otele ait moloz döküntüleriyle karşılaşmış, hayret etmiştim. Geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiğimiz “Çıplak Ayakla Lara Kumlarında Yürüme ve Çam Ağaçlarıyla Kucaklaşma” etkinliğimizde, azalmış da olsa kum kaçakçılığının hala devam etmekte olduğunu, moloz ve çöp dökümünün aynı hızla devam etmekte olduğunu, alanın evsizlerin kullanımına açık olduğunu, tarım alanlarının büyümekte olduğunu gözlemiş, üzülmüştük. Ancak bizi en çok üzen alanın gürültü-patırtı ile kumların hallaç pamuğu gibi atıldığı ATV ve off-road pisti olarak kullanılıyor olmasına tanıklık etmiş olmamızdı. Daha da çarpıcı olanı ATV işletmesinin izinli- ruhsatlı olduğunun iddia edilmiş olmasıdır. Çabalarımıza karşın ilgililerin dikkatini çekemediğimizi itiraf etmeliyiz.

Eğer Antalya’ya gelen ziyaretçilerin çok büyük bir kısmı konaklama tesisinin dışına çıkmadan geri dönüyor ise, bunun temel nedeni çevremizdeki, Lara Kumul Orman Ekosistemleri, falezler, su kaynakları, dünyanın en büyük traverten platoları gibi değerleri günün ruhuna yuğun, koruma-kullanma ilkesi içinde tüketilebilir ürünlere dönüştürme becerisi gösteremememizdir.

1

2

Lara Kumul Ormanları orada, burnumuzun dibinde; Ve bunun ne turizm kanaat önderleri ne de Antalyalılar farkında…


Bu Makale 10.01.2022 - 09:19:27 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • Tanzer çalışkan 11.01.2022 - 09:00

    Fevkale tebrikler üstadım 1965 yılında lara ,konyaaltı.kumul agaçlandırmalarını gördüğümde muhteşem duygular içinde oldum meseleye hiç bu gözle bakmamıştım kumullara yapılan tecavüzleri kınıyorum.

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.