Feti Kuyucu

Pandemi döneminde ve krizlerde başarılı yönetişim

Pandemi döneminde ve krizlerde başarılı yönetişim
Covid- 19 pandemisi küresel olarak tüm davranışları olağanüstü etkiledi ve değişimi tetikledi. Gelecekteki risk kavramlarını ve çeşitlerini düşündürmeye başladı.

Bugün için ertelenen gelecekte büyük değişimlere neden olabilecek riskleri konuşur kale geldi küresel paydaşlar. Günümüzde sosyo - ekonomik küresel krizler / olaylar tüm insanlığın ortak sorunları haline geldi. Bu yaşanılan pandemi sürecinde ortak hareket edebilmenin zorunluluğu bir kez daha gözler önüne serilmiştir. Pandemide diğer sektörlere göre en ağır şekilde olumsuz etki altında kalan ve kalmaya devam eden alan mobilite ve seyahat endüstrisi oldu.

Mobilite deyince ekonomik olarak ilk akla gelen hareket kabiliyeti ve seyahat özgürlüğüdür. Bunu tamamlayan ilk endüstri de turizm olarak karşımıza çıkmaktadır. Turizm sektörü barışa, sevgiye, birlikte yaşamaya ve birbirini anlamaya en çok katkı sağlayan ana sektör konumundadır. Farklı ülke insanlarının ve kültürlerinin birbirleriyle etkileşim halinde olması uluslararası birçok siyasi sorunların panzehiri olmuştur. Sorunların ve ülkeler arasındaki siyasi anlaşmazlıkların çözümüne katkısı yüksek olmuştur. Turizm bir ülkenin uluslararası ilişkilerde en önemli pazarlama ve tanıtım gücüdür. Bu gücü doğru kullanmak önemli bir stratejik önceliktir. Kısaca yönetişim aklıdır.

Turizm endüstrisi küresel çapta pandemide ilk gündem oldu ve olmaya devam ediyor. İnsanlık kısıtlar nedeniyle seyahat özgürlüğünü kaybetti, ruh hali olumsuz etkilendi. Dinlenme ve seyahat etmenin yemek içmek kadar zorunlu bir ihtiyaç olduğunun farkındalığını en üst düzeyde hissetti ve bir hak olarak gördü.

Pandemiden turizm sektörünün tüm alanları olumsuz etkilendi ancak belirli bir dönemi kapsayan yaz tatili ve kitle turizmi destinasyonları tüm dünyada olumsuz ekilendi ve bu süreç devam ediyor. Ülkemiz kitle turizm çekim merkezi olan Antalya bölgesinde son dönemlerde de üst üste yaşanan olağanüstü sosyo-ekonomik olaylardan ve gelişmelerden olumsuz yönde ayrıştı. 2016 yaz sezonu Rus krizi yaralarını yeni sarmaya başlarken beklenmedik pandemi her şeyi altüst etti. Öngörülebilirlik ortadan kalktı.

Bu yaşanan ve devam eden son kriz pandemi ortamı tüm sektör ilgililerinin konsantrasyonları, ruh hallerini bozdu, şirketlerin nakit akışını, gelirini, kurumsal itibarını ve özellikle de sektör çalışanlarının iş güvenliğini yok ederek devam ediyor. Kriz, beklenmedik bir anda olağanüstü durum ve sorunlardır. Yönetilemeyen bir krizinin de herkes için ciddi sonuçları vardır. Kriz ortamları devamlılığın, sürdürülebilirliğin ve varlığın en büyük tehdit unsurlarıdır.

Bu noktada kriz yönetimi üst yönetimler (tüm kamusal paydaşlar, STK‘lar, ortaklar, profesyoneller vb) için can simididir. Kriz yönetimini bir olağanüstü durumla karşı karşıya kalındığı zaman uygulanması gereken süreçler, davranışlar olarak algılarsak basite indirgersek yanılmış ve duruma palyatif bir bakış açısı ile bakmış oluruz. Pandeminin ilk dönemlerini çok iyi anlayamadık ve proaktif olamadık.

Kriz yönetiminde esas olan; yönetim yapılarını ve anlayışını olası krizler ve riskler oluşmadan karşı karşıya kalınabilecek kayıpları veya fırsatları analiz edebilecek riskleri en aza indirebilecek fırsatları görebilecek yöntemleri uygulayabilecek kamusal ve sektörel üst yönetim yetkinliklerine sahip olmaktır. Bu konuya kurumsal bir yönetim anlayışını maalesef getiremedik.

Günümüzde bize bir şey olmaz veya buda geçer mantığı sadece riskleri arttırmaktadır. Günümüzde şirketlerin yaşadığı krizlerin genellikle olası gidişatın dışındaki gelişmelerle ortaya /su yüzüne çıktığı bunun ana nedeninin ise işletmelerde yaşanan yönetim zayıflıklarının olduğu birçok araştırma ile ortaya konmuştur. Üst yönetimlerde (ortaklar / yönetim kurulu ve üst düzey profesyoneller) genellikle karşı karşıya kalınabilecek riskler konusunda farkındalık yoktur, risk yönetimi ve denetim sistemleri ya yoktur ya da yetersizdir. Bir öngörü vardır ancak konu önemsenmez gerekli tedbirle alınmaz ya da alınmasında geç kalınmıştır. Maalesef krizler sonucunda birçok varlık yitirilmiş, şirketler çıkmaza girmiş ve çalışanların iş güvenliği ortadan kalkmıştır. Kısacası kurallı yönetim benimsenmemiştir. Her şey sermayedarın iki dudağı arasındadır. Bu anlayışın sonucu ortadır. Artık geçmiş başarılar, geride kalmıştır ileriye ancak ve ancak kurallı yönetim anlayışı taşıyabilir.

Her kriz gelişinden önce çeşitli belirtiler gösterir ve uyarılar verir. Yaşanmakta olan kriz yaklaşırken birçok artçılarla mesaj vermiştir. En önemlisi 2016 Rus krizidir. Sektör böyle veya buna benzer bir krizi bir daha atlatamaz hazır olmalıyız diye Turizm Güncel yazılarımda paydaşlarla paylaşmıştım. Kitle turizm endüstrimiz kırılgan bir yapıdadır. Her yıl aşı gibi nakde ihtiyacı vardır ön ödeme olmadan bir tesis yaşamını sürdüremez en önemli kırılganlık budur. Birçok tesisin bırakın bir yılı üç aylık işletme sermayesi yoktur.

Olası krizlerde ve kriz öncesinde normal gidişatta kurallı yönetim ve kriz yönetimi sistemlerini oluşturan uygulayan kuruluşların diğer kuruluşlara göre çok daha az maddi ve manevi olarak etkileneceği açıktır.

Krizin faturasını azaltmak istiyorsanız öncelikle başarılı yönetişim şarttır. Krizin etkilerini en aza indirmek ve başarılı kriz yönetişimi için;

*Kriz sürecinde tüm taraflar (iş ilişkisi içerisinde olan tüm paydaşlar ve çalışanlar sürece dahil edilmeli ve olumlu dayanışma içerisinde olunmalı,

*Sakin ve soğukkanlı olunmalı, panik havasından kaçınılmalı, herkes konuşmamalı, bireysel çıkarlar ve nüfuz edinme sektörel çıkarların önüne geçmemeli,

*Bilgi akışında tüm taraflarla şeffaf bir şekilde iletişim içerisinde olunmalı ve gelişmelerden haber verilmeli,

*Dedikodudan uzak durulmalı ve herkes için empati yapılmalı,

*İletişim kanalları daima açık tutulmalı, ulaşım kolay olmalı,

*Kamusal ve sektörel ilişkilerde hedef odaklı ve planlı hareket edilmeli,

*Sektörel ve kamusal kriz yönetim ekibi yetkin ve gerçekçi kişilerden oluşturulmalı, bir lider tarafından kriz tek elden yönetilmeli,

*Ulusal ve uluslararası kurumsal iletişim kanalları, yöntemleri etkin ve doğru kullanılmalı,

*Dürüst, samimi ve şeffaf olunmalıdır. Güven en önemli tutkaldır.

“Gelecek, ihtiyacı olan şeyleri yapabilmek için, neyi öğrenmesi gerektiğini bilenlerindir.”

Denis Waitley


Bu Makale 25.05.2021 - 11:37:24 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • Arif 25.05.2021 - 03:32

    Tek sorun Türk düşmanlığı baska bir açıklaması yok bunun. Baska da mazeret aramayın neden turist gelmedi diye..Her ne kadar biz inanmak istemesek de avrupası Rusya sı tarih boyu düşman olarak baktılar bize, bu hala da öyle

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.