İspanya’nın ‘tanıtım ajansı’ turizm şirketlerinden para alıyor mu?

İspanya’nın ‘tanıtım ajansı’ turizm şirketlerinden para alıyor mu?
İspanya pazarından Türkiye’ye incoming operasyonları yapan Delicias Travel & Incentives Genel Müdürü İskender Çayla, sektörün sıcak gündem başlıklarını TurizmGüncel’e değerlendirdi. Türkiye’de kurulan Tanıtım Ajansı’nı İspanya’daki karşılığı Turespana ile karşılaştıran İskender Çayla, ilginç bilgiler paylaştı.


TurizmGüncel - Özel Haber

2019 sezonunun 2918’e ve ondan önceki senelere göre çok daha iyi olduğunu belirten İskender Çayla, sezonun iyi gitmesine en büyük katkıyı sektörün iç dinamiklerini yaptığını ifade etti. Çayla, ‘’Turizm sektörü derken de altını çizerek söylüyorum, incoming yapan turistim şirketleri. Türkiye’ye turist getiren şirketlerin inanılmaz çalışmasıyla, son 2-3 yıldır dünyadaki algımızı değiştirmeyi başardık.’’ dedi.

‘’En büyük katkıyı diziler ve THY yaptı’’

Bu konuda acentelere en büyük yardımı Türk dizilerinin yaptığını kaydeden İskender Çayla, bir diğer faktörün de THY olduğunu söyledi. Çayla, yurt dışından Türkiye’ye düzenlenen inceleme ve basın gezilerine THY’nin önemli katkılar sunduğuna dikkat çekti.

‘’Kültür ve Turizm Bakanlığı son 2-3 yıldır gölgede kaldı’’

Son 2-3 yıldır Turizm Bakanlığı’nın gölgede kaldığını belirten Çayla, ‘’Bizim beklentimiz, özellikle son bir senedir çok daha büyüktü Bakanlıktan. Turizm Bakanlığı yurt dışındaki fuarlara katılma konusudur destek oluyor önümüzü açıyordu. Fakat bu sene tam tersini yaşıyoruz. Kimden çıktığını bilmiyorum ama, ‘fuarlar kötüdür, işe yaramaz’ gibi bir düşünce ortaya çıktı. Örneğin Barselona’daki incentive Fuarı bizim için en önemli fuar ve biz fuara bu yıl nasıl katılacağımızı hala bilmiyoruz.’’ diye konuştu.

‘’Incetive, turizm gemisinin önündeki fenerdir’’

Incentive fuarlarının sektör için önemine dikkat çeken Çayla, şunları söyledi:

‘’Turizm sektörünü bir gemi olarak düşünürseniz, incentive onun önündeki fenerdir. Senin 6 ay, bir sene sonra hangi ürünü kaç paraya satacağını; hangi tarihlerde hangi hangi dolulukları yakalayacağını bildiğin verileri sana incentive sağlar. Dolayısıyla fuara katılmama düşüncesi, bu işi hiç anlamamış olmanın ürünüdür.

İkincisi dünyadaki lüks turizm en önemli fuarı Cannes’deki lüks seyahat fuarı. İlk başta bu fuara da katılım sağlanmayacağı söylendi, sonra kısıtlama getirildi. Daha sonra bir oldu-bitti ile ‘şu kadar şirket fuara katılabilir’ dendi.  Biz bu fuara yaklaşık 10 yıldır katılan bir firmayız. Bu fuarda birebir görüşmeler yapılıyor. Her 30 dakikada bir karşınıza başka birisi yabancı acente geliyor ve siz ona ülkenizi, ülkenizdeki lüks turizm segmentinin ne kadar geliştiğini anlatıyorsunuz. Önce fuara katılmama kararı alıyorsunuz sonra bunu kısıtlıyorsunuz. Bu benim iki önemli gösterge. Bakanlığın görevi turizmcinin önünü açmak, engel çıkarmak değil.’’

‘’Yapay zekaya değil doğal zekaya inanan bir toplumuz’’

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un göreve gelmesinin üzerinden yaklaşık 13 ay geçtiğini belirten İskender Çayla, son 13 aydır Türkiye’nin yurt dışında aktif olarak tanıtıldığını görmediğini ifade etti. Çayla, ‘’Bizim sıkıntı yaşadığımız son 3-4 senede rakiplerimiz çok ilerledi. Biz ise hala onları yakalayacağız, onları geçeceğiz gibi birtakım söylemler içerisindeyiz fakat bunun gereğini yapmıyoruz. Yapay zekadan, big datadan bahsediyoruz. Bununla ilgili bir çalışma başlatıldı mı hayır. Turizm sektörü bunun kısa sürede yapılmasını istiyor ancak konuyla ilgili herhangi bir çalışma yok. Bizde işler hala deneme-yanılma veya ticari olarak sonuç alıp alamama yöntemiyle gidiyor. Çünkü biz yapay zekaya değil doğal zekaya inanan bir toplum olduk.’’ diye konuştu.

‘’Paradan çok paranın nasıl harcanacağı önemli’’

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca kurulan Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı ile ilgili de değerlendirme yapan çayla, şu noktaların altını çizdi:

Ülkenin tanıtımı ve pazarlanması anlamında bütçe elbette önemli. Bugüne kadar dünyalar kadar para harcandı ve bugüne kadar yapılan her şeye yanlış demek doğru değil. Ayrıca paradan çok, o paranın nasıl harcandığı önemli. Fikir daha önemli. Sizin bulmuş olduğunuz fikirler yöntemler önemli. Parayı topladınız, nasıl bir tanıtım yapacaksınız. Ben bugüne kadar bunun izlerini göremedim. 

‘’Acenteler yurt dışında yalnız bırakıldı’’

Daha önce de bakanlık bünyesinde bir tanıtım bütçesi vardı. Buna da sektörden insanlar geliyordu ve son kararı bakanlık veriyordu. Karar sektörle birlikte alınıyordu. Bu insanlar değişmedi, sektör değişmedi. Kurumlar aynı. Ben şuna bakıyorum; elde hiç mi bir şey yoktu da tanıtım konusunda son bir senede bir şey yapılmadı? Ben yapıldığını pek görmedim açıkçası. Bir bakıyorsunuz fuarlar kısıtlanmış, bir bakıyorsunuz yurt dışındaki tanıtım ve pazarlama çalışmalarında acenteler yalnız bırakılmış. Ben burada ciddi bir çalışma görmedim.

İkinci olarak, Tanıtma Ajansı denince birtakım örnekler, özellikle de İspanyolların Turespana’sı, veriliyor. Biz bu konuyu yıllardır dile getiriyoruz. İspanya’daki Turespana başka bir şeydir, Exceltour başka bir şey.

 İskender Çayla

‘’Turespana turizm şirketlerinden kesinlikle para almıyor’’

Özellikle Turespana’dan bahsetmek gerekir. Çünkü Turespana tamamen devlete ait bir oluşum ve bütçesinin tamamını da devletten alır. Turespana bir vergi almaz; oteller, acenteler veya diğer turizm şirketlerin Turespana’ya kesinlikle para vermemektedir. Turespana tamamen devletin bütçesinden aktarılan kaynaklarla faaliyet gösterir. Mesela Turespana’nın 2019 bütçesi için İspanya hükümeti 89 milyon Euro ayırmış. Fakat İspanyol hükümetinin ülke turizminin koordinasyonu için ayırdığı para toplam 335 milyon Euro. Bunun sadece 89 milyon eurosu İspanya’nın tanıtımı için çalışan Turespana’ya verilmiş.

‘’Barselona örneğine yerel yönetimler var’’

Ben şaşırarak izliyorum. Bizim sektörün içindeki insanlar bile çıkıp Ajans için Turespana örneğini veriyor. Turespana örneği bu değil ki? Barselona’daki  örneği yapıyorum derseniz o başka ama orada da yerel yönetimler var, ticaret odaları var, sanayi odaları var, deniz ticaret odaları var, özel sektör var... Orada parayı yerel yönetim topluyor ama bu parayı turistten elde ettiği konaklama vergisinden sağlıyor. Avrupa’nın pek çok şehrinde bu var. 

‘’Ciro üzerinden para almak ticaretin ruhuna aykırı’’

Tanıtım Ajansı ile ilgili bana göre yanlış olan şu; ciro üzerinden para almak bir kere ticaretin ruhuna aykırı. Şu anda turizm sektörü bir hareket içinde olduğu için buradan bir para toplamak istemiş olabilirler ama bence bu doğru bir yol değil. Turizmin iyi senesi var, kötü senesi var. Geçtiğimiz 3 senenin zararlarını turizm sektörü daha kapatamadı ki. Bana göre doğru olan, Ajans bütçesinin turizmciden ciro üzerinden alınacak vergiyle değil, gelen turistin konaklama tesislerine yapacağı ödeme üzerinden olması. 

Şu anda bir yapı kuruldu, bu yapı fikir üretecek ve toplanan para o fikirler doğrultusunda harcanacak. Ancak bizim burada yurt dışındaki örneklerden uzaklaştığımız görülüyor.’’

Seyahat acentelerinin Tanıtım Ajansı’dan dışlandığına dönük eleştiriler sonrası  Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un, ‘’Acentelerden eleştiri aldık. Dediler ki, 'tanıtım ve pazarlama bizim işimiz', 20 yıl öncesinin dünyasında yaşasaydık haklı olabilirlerdi. Günümüz dünyasında bu artık böyle değil. Tanıtımı, yeni iletişim materyallerini kullanan uzmanlar yapıyor.'' şeklindeki değerlendirmesini sorduğumuz Çayla, sorumuza  şu yanıtı verdi:

‘’Talihsiz bir açıklama’’

‘’Buna katılmak mümkün değil. Ben Türkiye’deki katma değeri en yüksek turistik ürünleri pazarlayan bir seyahat acentesiyim. Dolayısıyla pazarlama şekli sürekli olarak değişiyor. Bundan 20 sene önce sosyal medya yoktu. 20 sene önce internet bile doğru düzgün kullanılmıyordu. Sayın bakanın bu saptamasına kesinlikle katılmıyorum. Biz şu anda fuarları kullanıyoruz, daha çok sosyal medyayı, gerekiyorsa broşürü ve müşteri memnuniyeti gibi en önemli silahımızı kullanıyoruz. Yabancı basında Allah’ın günü olumsuz haberler çıkarken, biz yurt dışında sürekli bunu olumlu haberlere çevirmek için mücadele ediyoruz. Dolayısıyla ‘20 sene önce olsaydı...’’ açıklaması çok talihsiz olmuş. Biz, her dönem güncellenmiş yöntemlerle çalışan şirketleriz. Aksi taktirde zaten ayakta kalamazdık.’’

‘’İspanya’da belgesiz pazarlanan oda sayısında patlama yaşandı’’

Bakan Ersoy, Tanıtım Ajansı’nın bir diğer rolünün de, Türkiye turizmindeki charter ve paket tur hakimiyetini kırmak, münferit gelişleri arttırmak olduğunu belirtmişti. Çayla bu planla ilgili olarak ise, ‘’Yurt dışındaki gelişmeleri yeterince incelememişler. İspanya bunu aşağı-yukarı 2009 senesinden beri ‘Urban Turizm’ adıyla yapıyor. İçinde Barselona ve Madrid’in de olduğu 22 şehir belirlediler. Bu turizm tamamen başıboş bırakılmış bir turizm haline dönüşüyor. 2009 senesinde İspanya’nın bu 22 şehrinde belgesiz pazarlanan oda sayısı 9, belgeli yatak sayısı da 300 bin civarındaydı. 2017 senesine geldiklerinde, belgeli yatak sayısı 313 bin oldu, belgesiz, online sistemler üzerinden satılan yatak sayısı da 340 bini geçti. Dolayısıyla burada bir kaos var. Yolcunun ülkeye getirdiği şey var, getirmediği şey var. Bugün İspanya kendi yaptığı turizmin bazı noktalarından şikayetçi ve bunu düzeltmek için çalışıyor. 80 milyonu aşkın bir turist potansiyeline ulaştılar ancak bunun ülke geneline yayamıyorlar. Çünkü İspanya’da olmayan şey, bizdeki gibi incoming yapan seyahat acentelerini dinamizmi. değerlendirmesinde bulundu.

TÜRSAB’ın çıktı çıkacak denilen ancak bir türlü çıkmayan yasasıyla ilgili de görüş belirten İskender Çayla, yasanın içeriğine tam olarak vakıf olmadığını, yasayla ilgili katıldığı bir toplantıda da yasanın içeriğinin çok fazla konuşulmadığını, en azından azından dijital turizmin konuşulmadığını söyledi. 

‘’Acentelerin gücünü kırmak bu ülkeye fayda sağlamaz’’

‘’Seyahat acentelerinin ikincilleştirilmesi doğru bir şey değil’’ diyen Çayla, seyahat acentelerinin gücünün kırılmasının da doğru olmadığını kaydetti. Çayla, ‘’Acenteler Türkiye turizminin en zor zamanlarında en fazla mücadeleyi yapan bir beyin gücüdür. Acentelerin bazı çevreler tarafından ‘ne olacak ki, bir masa bir telefon’ denilerek küçümsediğini, ‘ne olacak transfer yapıyorlar, tur yapıyorlar’ olarak görüldüğünü üzülerek izliyorum. Bunun doğru olmadığının, bunun arkasında inanılmaz bir birikimin, bilgi hakimiyetinin ve çalışılan pazarlarla ilgili büyük bir deneyimin olduğunun bilinmesi gerekir. Dolayısıyla burada biraz haksızlık yapılıyor ve bunun da yasaya yansımasını istemiyorum. Otellerin tur ve transfer yapmasına ‘zaten yapıyorlar’ diye bakılamaz. Doğru bir şey yapmıyorlar. Seyahat acentelerini gücünü kırmak bu ülkeye fayda sağlamaz. İleride seyahat acentelerinin dinamizmi kaybolduğunda ne demek istediğim daha iyi anlaşılır.’’ dedi.

‘’Ben Türk turizminin önünü açmak istiyorum’ diyen biri bana bunu anlatsın’’

Geçtiğimiz günlerde müzelere yapılan zammı da eleştiren Çayla, ‘’Siz kalkıp kimseye haber vermeden müzelere zam yapıyorsunuz. Ve karta yüklenen bir sistem var. 40 kişilik grup gidiyor rehberin üzerinde para yoksa, 30 kişi giriyor, 10 kişi dışarıda kalıyor. Ne yapacak rehber o 10 kişiye rezil mi olacak? Dolayısıyla yapmaları gereken şey, yapılacak zammın önceden acentelere bildirilmesiydi. ‘Ben Türk turizminin önünü açmak istiyorum’ diyen biri bana bunu anlatsın.



Bu Haber 25.07.2019 - 15:49:06 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
  • deniz tüfekçi 26.07.2019 - 02:23

    Bravo İskender

  • Y. Murat Özgüç 26.07.2019 - 10:42

    İskender ağabey değindiğin konulara katılıyor ve destekliyorum. Küçğk acentaların katma değeri ve dinamik kıvrak yapısı maalesef küçümseniyor sanki. Bizlerin hizmet ettiğimiz profil ve harcama potansiyeli ve daha önemlisi karar merci pozisyonlardaki bu gezginlerin geri dönüşte ülkemiz için yapacakları PR ve olumlu yorumlar çok önemsenmeli. Katılım yaptığımız muhtemel lüks segmentin tek fuarının yeni fuar takviminde olmaması çok endişe verici. Bunlara esasen eklemeler yapılmasını bekliyoruz. Bizim getirdiğimiz misafir profili müze geziyor, rehber ve araçla özel tur alıyor, öğlen akşam yemeğini otel dışında yiyor, otellerin daha pahalı odalarında kalıp ekstra tapıyor, alışveriş yapıyor, festivale, konsere gidiyor, yerel halkla iletişime giriyor, iç hatlarda en az 2/3 bacak uçuş yapıyor. Anlatılacak çok detay var ancak incoming yapan acentaların ilgi ve şevkate ihtiyacı olduğu kesin.

  • Zafer Cengiz 26.07.2019 - 05:19

    Çarpık gelişen #TürkTURİZMİ son 20 Yıldır niyet edip de yapamadığı 2.Hamle ile toparlanma eylemini bir türlü hayata geçiremiyor! Bu hengame içinde "bir ysnda konaklama sektörü sürekli olarak verimlilik ve hizmet kalitesinde" kan kaybederken.. Diğer yanda dış piyasada değişime uyum sağlayarak rekabetçi koşullarda yoğun çabalarla "gereğince desteklerden yoksun kosullarda" savaşlar veren Türk Tur Operatorleri Öger gibi firelere rağmen başarılara imza atmalarının mucize olduğunun altını çizmek gerek..! Candan Tebrikler Sn. Çayla

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.