Onursal başkan
Nihat bey iyi de Mehmet bey sıradan bir isim değil, HURSAD'ın onursal başkanı. Üstelik bildiğimiz kadarıyla bu işi yapan başka HÜRSAD üyeleri de var.
Bakanlıklar Arası Hac ve Umre Kurulunda TÜRSAB’ı temsil edecek üyeyi belirleme yetkisi, 2022 yılının kasım ayında TÜRSAB’dan alınarak hac ve umre acentelerine verilmişti. Söz konusu temsilci, TÜRSAB genel kurulunda konulan bir sandıkta hac ve umre turizmi yapan acentelerin oylarıyla belirlenmeye başladı. Kurulda temsilci olarak bulunan Diyaeddin Şahin ile ilgili birtakım iddialar ortaya atıldı. Şahin, iddialara ve diğer konu başlıklarına ilişkin Turizm Güncel’e açıklamalarda bulundu. Diyanet’in kara borsada fahiş fiyata hac turu sattığı için kendisi hakkında soruşturma başlattığından haberdar olmadığını kaydeden Şahin, HURSAD olarak hac işinde akçeli işlere bulaşmadıklarını öne sürdü.
Savaş Daş – Turizm Güncel
TÜRSAB ile hac ve umre acentelerinin örgütlü olduğu Hac ve Umre ve Seyahat Acentaları Derneği (HURSAD) arasında gerilim, yeni yönetmelik değişikliği ile yeni bir aşamaya taşındı. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Hac ve Umre Seyahatleri ile İlgili İşlerin Diyanet İşleri Başkanlığınca Yürütülmesine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”te yapılan değişiklikle, Bakanlıklar Arası Hac ve Umre Kurulunda TÜRSAB’ı temsilen bulunan temsilcisinin yetkisi genişletildi, TÜRSAB adeta devre dışı bırakıldı. “Yönetmelik değişikliği ile temsil edilen TÜRSAB’ın görüşünü almadan iş yapan bir temsilcilik makamı oluşturulduğunu” belirten TÜRSAB, söz konusu yönetmelik değişikliğine itiraz edeceğini açıkladı.
Öte yandan, HURSAD Başkanı ve Hac ve Umre Kurulundaki TÜRSAB temsilcisi Diyaeddin Şahin ile ilgili, kurayla hacca gitme hakkı kazanan bazı hacı adaylarının haklarını, fahiş fiyatlarla karaborsada sattığı iddiası ortaya atıldı. Şahin, hac kontenjanını karaborsada fahiş fiyata satma, HURSAD’ın TÜRSAB’dan ayrılarak HURSAB mı olacağı, Ersoy'un bu konuda ne söylediği ve ve daha fazlası ile ilgili Turizm Güncel Haber Müdürü Savaş Daş’ın sorularını yanıtladı.
“Hac ve umre acentelerini temsil etmede tek yetkiliyiz”
Bakanlıklar Arası Hac ve Umre Kurulundaki TÜRSAB temsilcisini daha önce TÜRSAB başkanlarının atadığını belirten Diyaettin Şahin, kararnamede yapılan değişiklikle kuruldaki TÜRSAB temsilcisini seçme yetkisinin hac ve umre işince çalışan acentelere verildiğini kaydetti. Yapılan seçime yüzde 72 katılım olduğunu ve kendisinin kurula temsilci olarak gittiğini hatırlatan Şahin, TÜRSAB yönetiminin kendisini taciz ettiğini, yazılar yazdığını ve yetkilerini kullanmasına engel olmaya çalıştığını ileri sürdü. Şahin “Bu durumda da yönetmelik değişikliği gerekti. Devlet de uygun gördü. Bizim de fikrimizi alarak yönetmelikte değişikliğe gitti. Bir tereddüte mahal bırakmayacak şekilde kuruldaki temsilcinin Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere bütün kamu kuruluşlarında hac ve umre acentelerini temsil etmede tek yetkili olmasına karar verildi.” dedi.
“Geçmişte eleştirdiğimiz şeyi yapmayız”
Yönetmelik değişikliği ile, catering hizmetleri gibi, oradaki akçeli işleri HURSAD’cılar mı yapacak?
Catering hizmeti hiçbir zaman olmadı. HURSAD da yapmıyor. Bu bir yalan. TÜRSAB yapmaya kalktı hem de zararına yapmaya kalktı. Orada catering hizmeti veren 5-6 şirket vardı. Acenteler basiretli insanlar ve tüccardırlar. Kendi çıkarlarını, kendi müşterilerine verecekleri yemeği kimden alacaklarını seçebilecek kadar akıllı insanlardırlar. Ne HURSAD, ne TÜRSAB, ‘Şuradan yemek alın ucuza’ diyemez. Derse de karşılık olmaz. Dolayısıyla hiçbir paralı işte yokuz. Net. Olsa, istesek yaparız ama hayatta böyle bir şeye girişmeyiz. Geçmişte eleştirdiğimiz şeyi yapmayız.
“Tabi mevzuatta TÜRSAB diye geçiyor. O da değişecektir ileride...”
TÜRSAB, yapılan yönetmelik değişikliğinin dayanak karara aykırı olduğunu, iptali için dava açacağını açıkladı. Bu konuda ne söylüyorsunuz?
Hukuktaki temsilci kavramını eksik söylüyorlar. Hukukta iki çeşit temsil vardır. Biri iradi temsil, diğeri kanuni temsil. Yani ben başka birini bir işi yapmak için temsilci olarak atadım diyebilirim tek taraflı olarak. O da kabul etmem diyebilir. Buna iradi temsil denir. Tek taraflı iradi beyanıyla yapılır. İstediğim zaman da geri alabilirim. Bir de kanuni temsil var. Bu kanuni temsilde de kimin nasıl temsil edeceği mevzuatla hükme bağlanmıştır. Burada temsil edilenin çok yetkisi yoktur. Çocuklarımızın velayeti bizdedir çünkü onların kanuni temsilcileri bizleriz. Tıpkı bunun gibi oradaki kurulda seyahat acentelerini temsil eden, tabi mevzuatta TÜRSAB diye geçiyor. O da değişecektir ileride. Daha sağlam hukuki bir zemine getirilecektir. Zaman içinde uygulamada çıkan aksaklıklar düzeltilir. Hukuka aykırı olduğunu düşünüyorlarsa mahkemeye yolu açık. Başvursunlar. Zaman içinde kimin haklı olduğu ortaya çıkar. Ben o konuda bir yorum yapmak istemiyorum.
“TÜRSAB’dan ayrılmak ana konumuz”
HURSAD’ın TÜRSAB’dan ayrılarak HURSAB olmak istediği söyleniyor. Siz TÜRSAB’dan ayrılmak mı istiyorsunuz?
HURSAD’ın TÜRSAB’tan ayrılarak bağımsız bir kurum haline gelmesi HURSAD’ın kurulduğu günden bu yana ana konumuzdur. En son 2021’de yaptığımız genel kurulumuzun ana teması da şimdi birlik zamanı şeklindedir. Bizim kendimizin bir birlik olması konusunda haklı bir talebimiz var. Bu yeni de değil, yıllardır talep ettiğimiz bir şey. Bu konudaki girişimlerimizi devam ettireceğiz. Bu bir kanun gerektirir. Bu artık siyasilerin ve meclisin olur demesine bağlı.
“Ersoy ne sıcak bakıyor, ne soğuk bakıyor”
Peki bunu Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a ilettiniz mi, Ersoy konuya nasıl yaklaştı?
Biz bu konuyu Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a da açtık. Mehmet beyden önceki bakanla görüşme fırsatımız olmadı bu konuyu ama biz bunu sürekli paylaşıyoruz. Sadece bakan beye de değil sivil toplum örgütleri üzerinden de bu teleflerimizi her fırsatta dile getiriyoruz. HURSAD aynı zamanda Milli İrade Platformu üyesi. Şu ana kadar size birliğinizi vereceğiz diyen olmadı. Keşke olsaydı. Ama bizi dinliyorlar, çekincelerini söylüyorlar. Bizde onların çekincelerine yönelik cevaplar veriyoruz. Bakan bey bu duruma soğuk da bakmıyor, sıcak da bakmıyor. Bugüne kadar net bir şey söylemedi. Sadece bazı konularda sorular sordu ama en nihayetinde meclisin vereceği bir karar. İşer o noktaya gelir mi bilmiyorum ama biz burada oldukça elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Böyle bir ihtimal var mı? O günlere kadar çalışmaya devam edeceğiz.
“Bahattin Yücel’in siyasi bir kişilik olduğu biliniyordu”
Kültür ve Turizm Eski Bakanı ve TÜRSAB Eski Başkanı Bahattin Yücel’e dönük sosyal medyada bir kampanya yürüdü. Buna sosyal medyada sizin de destek olduğunuz görüldü. Neden böyle bir karalama kampanyasına destek verdiniz?
Bahattin beyin siyasi düşüncesinin ne olduğunu herkes biliyor. Nasıl bir siyasi kişilik olduğunu ben de biliyordum. Mevcut TÜRSAB Başkanı da biliyordu. Kongrede oy birliğiyle olsun olmasın divan başkanı olması siyasi bir kişilik olduğu biliniyordu. Bir de Halk TV’ye canlı yayına çıktığını hatırlıyorum. Orada da siyasi duruşunu ifade ediyordu. Ayrıca TÜRSAB genel kurulunda siyasilerin konuşturulması siyasi olarak bir taraf tutulmasıdır. Ben şahsi olarak böyle algıladım, arkadaşlarımız da böyle algıladı. O konudaki tepkim oydu.
“Kişisel olarak siyasi duruşum elbette vardır”
Sizin de sosyal medyada Ak Parti lehinde paylaşımlar yaptığınızı görüyoruz. Yani sizin de bir siyasi kişiliğiniz var.
Ben sosyal medyadan siyasi paylaşımlarımı gizlice yapmıyorum. Siyasi tutumlarımı gizlemiyorum. Bahattin beyin şahsına bir şey söylemedim. Siyasi fikri belli olan tavrı olan biriyim. Sadece bugüne değil geçmişteki tweetlerime de bakın. Kişisel olarak siyasi bir duruşum elbet vardır. Bahattin beyin veya Firuz Bağlıkaya’nın veya bir başkasının da siyasi bir duruşu elbet olacaktır. Fakat bu siyasi duruşlar kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerinin gündemi olmaz. Bu meslek örgütlerinin her görüşten binlerce üyesi vardır. Dolayısıyla genel kurullarında siyasi bir tavır takınamazlar. Takınırlarsa başka siyasi görüşte olan üyelerine haksızlık ve saygısızlık yapmış olurlar. TİP’e oy veren TÜRSAB üyesi de vardır HÜDAPAR’a oy veren TÜRSAB üyesi de vardır. Aynı şeyi Ak Parti tarafı bir şey de yapsalar karşı çıkardım.
“Ben devlet memuru değilim”
Siz de bir kamu olan Diyanette kamu kurumu niteliğindeki TÜRSAB’ı temsil ediyorsunuz ama?
Ben bir devlet memuru değilim. Dolayısıyla benim siyaset yapma hakkım var. Orada ben her türlü fikirden binlerce insanın olduğu bir kamu kurulu niteliğindeki meslek örgütünü de temsil etmiyorum. Dolayısıyla zaten siyasi görüşleri belli olan bir grubun temsilcisiyim. Ama ben yine de siyaset yapmıyorum o kurullarda. İkisini birbirinden ayıralım. Ben kurulda siyaset yapılmasına karşıyım.
“Bu yönetmelikle tamamen devre dışı kaldılar”
TÜRSAB ile HDP’nin yan yana getirilmeye çalışılması ve sizin de bunu destekleyen paylaşımlar yapmanız tepkiyle karşılandı.
Ben orada siyasileşme ve partizanlaşmayı eleştirdim. Yazdığım belli. Bu tür şeylere karşıyım. Ben sanatçıların da siyasi fikir beyan etmelerine karşıyım. Çünkü insanların her kesimden sevenleri vardır. Meslek örgütlerinin de her kesimden üyeleri vardır. Kurumsal kuruluşların siyasi duruştan uzak durması gerektiğini söylerim. Bunu söyledikten sonra birkaç tane husus da var. Hac Umre acenteleriyle ve onları temsilen benimle TÜRSAB yönetimi arasında çok ciddi bir gerilim var zaten. Birçok açıdan önümüzü kesmeye çalıştılar, olmadı. Bu yönetmelikle de tamamen devre dışı kaldılar. Bundan dolayı öfke ve kinle hareket ettiklerini ve tek merkezle yönetilmiş şekilde bana iftira attıklarını söyleyebilirim.
Karaborsada fahiş fiyata hac turu satışı iddiası: Bilmiyorum, belki bir soruşturma vardır”
Sizin sırası gelmiş yüzlerce hacı adayının hakkını gasp ederek bu kontenjanları kara borsadan fahiş fiyata sattığınıza ve Diyanet’in aleyhinizde soruşturma başlattığına dair iddialar var. Bu konuda ne söylersiniz?
Hac umreyle ilgili her türlü soruşturmayı yapma hakkı Diyanet İşleri Başkanlığı müfettişlerindedir. Bununla ilgili benden herhangi bir savunma istenmedi ama soruşturmada belli bir aşamadan sonrası talep edilir. Soruşturma varsa bile benden bugüne kadar bir bilgi talep edilmedi. Bilmiyorum. Belki bir soruşturma vardır, bize sorma aşamasına gelmemişlerdir. Hac umre acentelerinin tamamı soruşturmaya tabii olabilir. Ona bir şey yok.
Hac-umrede TÜRSAB ile sizin arasındaki rekabet ne? Neden temsilde TÜRSAB’ın devre dışı kalmasını istiyorsunuz?
Hac umrede para dönüyor diye söyleniyor ya, yalan. Hangi kalemde dönüyor? HURSAD olarak catering yapmadığımız gibi Başaran Ulusoy’un gitmesine neden olan isyan hareketinin başlangıcında da catering işine Başaran Ulusoy’un girmesi vardı. Biz buna karşı çıktık. Biz diyoruz ki ‘Tüccarlar kendi kararlarını verecek zekadadırlar’ ben bir seyahat acentesi işletiyorsam benim için hangi catering şirketinin hangi fiyatlı ürününün optimum fayda sağlayacağını bilmem lazım. Kimse onlara şuradan şu yemeği al diyemez. Bunu yıllarca dedik. Yine diyoruz. Biz girmiyoruz ama TÜRSAB girmeye çalıştı. Şu fiyattan satacağız diye acantelere mail attılar, binlerce telefon açtılar. Ayrıca bu da bir skandal. O anlaşılan yemek firması, anlaşılan servis firması anlaşılan fuar firması ile ilgili çok yakında bir açıklama yapacağım. Mekke’de otelde kalan hacıları götürme işi var. Bizim işimizde akçeli bir iş yok. Keşke acentelerimizin hepsi becerebilse de Mekke’de Kabe’ye servisini ayarlayabilse. Şu anda sadece onu organize ediyoruz. Maliyetini hesaplıyoruz. Hesaplar şeffaf. Ben bunu TÜRSAB’tayken de yapıyordum. Maliyetler şeffaf bir şekilde yapılıyor. HURSAD haccın hiçbir şeyine girmez. Uçak organizasyonuna girmez. Bunun yemek organizasyonun, satış organizasyonuna girmez. Hiçbir şekilde HURSAD’ın parayla pulla alakası olmaz.
“Catering işi yapan üyemiz yok”
HURSAD üyeleri catering hizmeti vermiyor mu orada yani?
Catering işi yapan üyemiz yok. Acenteler Suudi Arabistan’daki herhangi bir catering firmasıyla anlaşıyor. Orada çok sayıda bu hizmeti veren firma var. Kim nereyle anlaşıyorsa yapar. Catering yok bizde, olmadı da olamayacak da. Girmeyeceğiz o işlere. İnsanların sağlığıyla, beslenmesiyle olan şeylerde hiçbir şekilde HURSAD olmaz. Biz denetleyebiliriz. Diyanet İşleri Başkanlığına bu işlerin düzgün denetlenmesi için baskı yapabiliriz. Ama asla ve kata biz bu işlere girmeyiz. HURSAD’ın akçeli bir işi yok. Bunu söyleyenler algı yaratmaya çalışan yalancılardır.
(NOT: Haberin yayına girmesinin ardından yeniden Turizm Güncel'e ulaşan Diyaeddin Şahin, HURSAD üyelerinden birinin catering hizmeti verdiğini, ancak röportaj esnasında bunun gözünden kaçtığını belirtti. Şahin, söz konusu şirketin Türk acentelere hizmet vermediğini ileri sürdü)
Peki bunu TÜRSAB yapsaydı ne olurdu, neden TÜRSAB’ın yapmasına karşısınız?
TÜRSAB yapsaydı ne olurdu? TÜRSAB başkanına bunu teklif ettik. Gelin beraber bunu TÜRSAB adıyla yapalım dedik. Bunu HURSAD onursal başkanı Mehmet Uzunel bey bizzat Firuz beyle görüştü, bunu söyledi. O ayrıma bu ayrıma gerek yok dedi. Bir gün sonra konuşalım dendi. Bir gün sonra da geldi bu işi yaparız ama tek bir şartımız var dediler. Onu ben söylemeyeyim. Olamayacak, kişisel bir şart öne sürdü. O yüzden olmadı. Yoksa biz de isterdik bunu TÜRSAB’ın adı altında yapmayı. Biz böyle ayrı gayrı isteyen taraflar değiliz. Uyum içinde çalışalım.
“Diyanet’in yüzde 50 kontenjanı olmasına karşıyız”
Hac işinde Diyanet’in yüzde 50 kontenjanı var. Bunun olmaması, tüm hac organizasyonunun acenteler tarafından yapılması gerektiğini söyleyenler var. Siz de öyle mi düşünüyorsunuz?
Ben bunu kapılı kapılar altında da değil 2021 yılında Uluslararası Hac Umre Sempozyumunda da söyledim. Biz acentelerin hakkıyla bu işi yapmasını istiyoruz. Sadece ve sadece acentelerin yapmasını istiyoruz. Biz bunu talep ediyoruz. Kanunun verdiği bir hak var Diyanet’e, bunun değişmesini de istiyoruz. Bu konuda Bakanlıkla da Diyanet’le de görüşüyoruz. Zaman alacak ama eninde sonunda olacak bir şey.
Benim hakkımdaki karalama kampanyalarının tek merkezinden yönetilmediğine dair tek bir şüphe yok. Bununla ilgili yasal süreçleri başlatacağız. Hukukçularımız çalışıyor. Muhatap alıp cevap vermeye bile tenezzül etmiyorum.
Nihat bey iyi de Mehmet bey sıradan bir isim değil, HURSAD'ın onursal başkanı. Üstelik bildiğimiz kadarıyla bu işi yapan başka HÜRSAD üyeleri de var.
Sayın başkan HÜRSAD olarak catering işimiz yok diyor, bunda anlaşılmayacak bir şey mi var, Hürsad üyesi 300 küsür acentadan bir acentanın catering işi yaptığını söylüyor, Yani bunu HÜRSAD yapıyor diye anlamak sanırım art niyet olur.
Bu karaborsa işi nasıl oluor ben anlamadım. Anlayan anlatsın lütfen.
Bana soracak olursanız hac ve umre acenteleri TÜRSAB'dan çıksın. Kendi hallerine bırakılsınlar. Onları Diyanet ile baş başa bırakmak lazım. Oradaki pasta çok büyük ve bu yüzden de sürekli birbirini yiyorlar.
Yahu catering işi yapan üyeniz yok diye gözzgöre göre yalan söylüyorsun. Hürsad’ın kurucu başkanı Mehmet Uzuner hacda yemek işi yapmıyor mu? Bütün kavga bundan çıkmadı mı!!! Yalancı
Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.
www.turizmguncel.com internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, video ve fotoğrafların her türlü hakkı Turizm Güncel A.Ş.’ye aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.
Copyright © 2018 - Tüm hakları saklıdır. Turizm Güncel
Tasarım & Yazılım Altyapısı DataNet Bilgi Teknolojileri
