Zafer Cengiz

Türk turizmi kabuk değiştiriyor!

Turizmin yakın tarihinin iki satırda özeti: 2000’lerde küçülen elbisesine 2007’de 2023 model bir kıyafet biçildi, ama henüz bu çağdaş yaklaşıma hazır olamayan şampiyonumuz, son 6 yıldır ser-sefil geziyor ve büyümeye devam da ettiğinden, revize bir yeni kıyafete ihtiyaç duyuyor. İşte, son yıllarda çekilen eziyetlerin nedeni ve sonucu budur.

Oluşan fiili durum, bir yandan yılan hikayesine dönen resmi stratejilerin gerekçesiz olarak askıya alınması ve diğer yandan da, oyunun yeni kurallarının bir türlü hükme bağlanamamasına yol açmıştır. Devlet karar verildiği şekilde, piyasa sorumluluğunu özel kesime devredecektir ama, bu ortamın gerekli hamleleri henüz bitirilemedi. 

ŞAMPİYON TURİZMİN KABUĞUNDA DARALMA GÖSTERGELERİ: 

Turizm endüstrisinin hayali motorunun üç bacaklı bir platforma yerleştirilmesi gerekse, bu ayaklar; Planlama, Örgütlenme ve Pazarlama’dır. Fakat bugünlere gelinen süreçte, planlama hepten unutulmuş, örgütlenme konuları büyük çapta askıya alınmış ve pazarlama ise, rekabet adına birbirini engelleyen kısır bir çıkmazda bocalamakta. 

İlk kez geniş çaplı bir stratejik plan yapılarak, turizmin gelişmesinde yol-yordam-yöntem belirlenmesi işlemi, yasal bir zemine oturtulmuşken, hem kamu bunun uygulanmasını ihmal etmiş, hem de özel kesim bu durumu hepten görmezden gelmiştir. Stratejide beldelere dayanan Ulusal Konsey varken, dostlar Meclisi protokolü yapılmıştır. 

Yere sağlam basamayan turizm mekanizmasının işlerliğinde, ne boyutlarda ve akla hayale gelmeyen sorunlarla karşılaşıldığı ise, açıkça ortadadır. Kitle turizmine ve pax sayısına endekslenmiş bir zihniyetle, bugün “dolup taşsa bile verim veremeyen” obez bir turizm karakteri, piyasaya hakim durumdadır. Çözüm ise, stratejide unutulmuştur! 

Ancak günümüzde, Anadolu’nun barındırdığı turizm potansiyelinin farkında ve bilincinde olan yerel paydaşlar, tüm heyecanlarıyla yörelerini turizme uyumlu kılmanın sinerjisi içindedir. Çağdaş turizmin yurt çapında huzurlu ve düzenli bir şekilde gelişebilmesi için de, kanımızca çok özel ve etkin tedbirler ve katılımcı yöntemler gerektiriyor. 

SÜRDÜRÜLEN TEMEL HATALAR İLE OLUŞAN ZAMAN VE KAN KAYBI: 

Türk turizminin yola çıkışı ve bugünkü temel karakterlerini oluşturan, sahillerde yoğunlaşan kitle turizmi karakteri, her şey dahil düzeni, kent turizminin gelişememesi, hizmet ve insan unsurunun yaygın bir şekilde ihmal edilmesi gibi, her fırsatta dile getirilen önemli konulara tekrar girmek istemiyoruz. Zira bunların oluşması, doğal sonuçlardır. 

Yıllardır analiz-sentez ve yorum-çözüm sistematik yaklaşımı üzerinde kalarak yakaladığımız neden-sonuç ilişkileri ve piyasa raconu kapsamında oluşan gelişmeler sistematiği, kanımızca olayın kilit noktasıdır. Bunların da fazla detaylarına girmeksizin teşhis edebileceğimiz en basit suçlu ise (yazılarımızda afişe edilen) “zihniyet hazretleri”dir. 

Turizmi çağdaş, profesyonel ve karmaşık bir ciddi ticaret ilişkisi olarak ele almak yerine, ahbap-çavuş anlayışıyla  konuya dalarak, fabrika üretimi gibi mekanikleşen hizmetlerle sürdürme eğilimleri, tüm insan unsuru ve kaliteyi hiçe saymaktadır. Böylece, hizmet anlayışının yerini alan rant yaklaşımının doğal sonuçları, randıman kaybıdır. 

TURİZMDE TOPARLANMA HAMLESİ VE NİYET EDİLEN YÖNTEMLER: 

Gelişen Türk turizminde, yakın tarihte teşhis-tedavi yaklaşımı ile önemli kararlar üretilmiş ve bunlar resmi strateji olarak son 6 yıldır yürürlüktedir. Bu gerçeği unutarak ve/veya silip atarak, yeni yöntem ve arayışlara girilmesi en azından ilave vakit kaybıdır. En doğal çözüm, 2023 Stratejisinin yeni döneminde revizyonla yola devam etmektir. 

Turizm piyasasının ve 40 sektörü bağdaştıran mekanizmasındaki tüm paydaşların idrak etmesi gereken husus, ortak çıkarlar ve endüstriyel düzen için uzlaşmak ve bütünleşmek gereğidir. Ufak hesaplara dayalı ve bütünü bir kenara iterek yapılan her hareket, huzur ve düzene vurulan bir darbedir. Artık, makro yapılaşmada birleşilmelidir. 

Son haftalarda, “Gelecek Turizmde” slogan adıyla piyasada uygulamaya sokulan UNDP Hibe Fonunun piyasa uygulamasında “destinasyon oluşturma” kavramının ilk kez bir fon şartnamesinde yer alamsıyla, bu imkanın “turizm konseyleri” kuruluşlarına destek olması için, yurt çapında araştırma ve nabız yoklama atılımlarına giriştik. 

Bu süreçte ortaya çıkan tablo çok kritik mesajlar vermektedir. Bir yandan, Anadolu’da turizm olacaksa 170 adet belde-ilçe-kent konseyinin devreye girmesi ihtiyacını tespit ettik. Öte yandan da, henüz 6 yıldır yönetmeliği bile çıkamayan konsey hareketinin, yerel inisiyatiflerce çeşitli düzeylerde ve yöntemlerde devreye alındığını gördük. 

Bu durum, hem sevindirici ve hem de çok düşündürücü bir tespittir. Özetle; Devlet karar verdiği yasa hükümlerini uygulamakta gecikmesi paralelinde sektörel uyarma ve düzeltme de olamayınca, reel piyasada yerel inisiyatif ve ortak akıl (başının çaresine bakarcasına) kendi çözümünü teşhis ve tespit ederek, yola bile çıkmış gözüküyor. 

SONUÇ: Mevcut örgütsel yapının hıza gelişen değişime dar geldiği açıktır, ama geciken tedbir ve destur nedir? 

zafer@cengiz.gen.tr 

Anadolu’dan (seçilen) birkaç adet “güncel” konsey konulu yurttan sesler: 

26.01.2011 - Kırşehir Turizm Konseyi ilk toplantısı

(1) http://www.cagdaskirsehir.com/HD160369_il-turizm-konseyi-toplandi.html

(2) http://www.kirced.org/giris.asp?sayfa=detay&id=23 
 
11.08.2011 - İzmir’li turizmciler “Üst Kurul oluşturmaya karar verdi” 

(3) http://www.gazeteyenigun.com.tr/ekonomi/94287/ekonomi
 
24.10.2011 - Muğla Turizm Konseyi Kuruldu

(4) http://www.beyazgazete.com/haber/2011/10/24/turizm-konseyi-kuruldu-670526.html
 
24.05.2012 - Maraş Turizm Konseyi (Vali Muavini Başkanlığında) 5.Toplantısı

(5) http://www.marasmanset.com/index.php?option=com_content&view=article&id=8198:turizm-konseyi-mamgiller-bakanlnda-topland&catid=85:guendem&Itemid=271
 

Bu Makale 27.04.2013 - 10:41:37 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • Zafer Cengiz 23.04.2013 - 11:35

    Evet Dostlar: Türk turizminin çok ilginç bir geçiş dönemi yaşadığı, geçen ay canlı olarak tekrar ispatlanmış durumdadır. Bunun detaylarını da Sizlerle ayrıca paylaşacağım AMA: Hemen önemli bir bağlantı ile dikkatlerinizi yazı altında YURTTAN SESLER listelerinde 3ncü sırada verilen İzmir’li turizmciler “Üst Kurul oluşturmaya karar verdi” haberinin tarihine dikkat ederek bunun 20 Ay kadar önce olduğunu tespit edelim. Özetle Gelecek Turizmde HiBEFonu vesilesiyle tüm yurt çapında destinasyonlarda KONSEY Kuracak potansiyel STK lar arayışına girdiğimizde, İzmir in bile ne kadar konudan bihaber olduğunu ve 70 Aydır 2023 Stratejisinde hüküm olmasına rağmen KONSEYÜSTKURUL ilişkisinin kurulamadığı ve sonuçta da eski dostluklara dayalı olarak ancak İzmir Kent Konseyi Merkezinde Ege Üniversitesi desteğinde HiBE Fonu başvurulu bir Turizm Konseyine start verilebildiği yaşanmıştır. Peki iZMiR in göz bebeği Çeşmesi ve Aydın ın Kuşadası gibi dehşetli EGE turizm beldelerinde (Konsey yönünde) acaba neden hiç bir atak yoktur? Bu durum irdelenmeli ve yine de bir kazanım olduğu tespit edilmelidir. Zira en azından arayışlar vardır. AMA 42 adet Konsey kurulması gereken Antalya da, Merkez dahil hiç bir serçe parmak bile kıpırdamıyor. Bunun da izahını, 20 ay öncesindeki bir tespit yazımızla Antalya nın derin bir kış uykusunda oluşuna bağlamıştık? Ne dersiniz?

  • Zekeriya Can 11.04.2013 - 07:53

    KARDELENLER.....Teşekkürler Zafer Bey..

Yazarın diğer yazıları
Tüm Yazıları
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.