Zafer Cengiz

Turizmde Çatı Örgütü ve TTO: Turizm Ticaret Odası Modeli

Türk Turizminde hep konuşulan, ama henüz bir sağlam adım bile atılamayan “çatı örgütü” konusunun bu günlerde aktif gündeme gelmesinin tam zamanı değil midir? Yıllardır herkes turizmin yanında olmasına rağmen, ortak bir kalıcı çözüm üretilememiş olmasının tek nedeni ise ‘disiplinli çerçeve çizen 2023 Stratejisi’ne gerekli ihtimamın gösterilmemiş olmasıdır! Fakat artık bu noktada buluşarak tüm taşlar yerine oturtulabilir.
 
Güncel tabloda; Yeni Bakanımız stratejist yaklaşımlarla turizmi ele almaya başlamış olup, TUROFED Genel Kurulu ile gündeme gelen otelcilerin yasal örgüt sorunları yeniden masaya yatırılmak üzeredir. TÜRSAB Genel Kurulu sinerjisiyle açığa çıkan TTO konusu ise henüz hiç devreye girememiştir. Fakat tüm bu ihtiyaçların makro düzeyde sentezlenmesiyle nihayet kurulabilecek olan “çatı örgütü” artık turizmin aktif gündemindedir.

2023 STRATEJİSİ ÇATI ÖRGÜTÜNÜ NASIL TARİFLEMİŞTİ?

Daha önce defalarca her yönüyle yazıp-tablolayıp irdelediğimiz resmi metinleri buraya taşımadan, hemen ana fikri ifade edelim; “Turizmde eksik kalan ulusal örgütlenme modeli sentezlenerek uygulamaya sokulacak ve hep temennilerde kalan Kamu-Özel işbirliği tesis edilerek Türk Turizminin potansiyeli randımanlı bir şekilde ekonomik değerlere dönüştürülecektir.” Temelde özü bu olan Stratejimiz, bugüne kadar resmen unutulmuştu.

Fakat sorunlar ve kısır döngüler içinde sürekli kıvranan turizm mekanizmasında, gerek kamu gerekse de özel kesimden “ortaklık örgütü” ve/veya “2023 gerekleri” üzerinde durulmamış, “araştırmacı yazar” misyonu çabalarımız kapsamında bu yönlerdeki öneri ve uyarılarımız da yıllardır hep görmezden gelinmiştir. Oysa, TÜRSAB’ın lider STK olarak açtığı “şampiyon turizm” bayrağı, her iki tarafı da avutan bir PR uygulamasıdır!

Sonuçta ise, kanımızca ölü doğan bir hamle olarak sürdürülen ve kâğıt üzerinde kotarılan “Turizm Meclisi” gibi battal atılımlarla “dostlar alışverişte görsün” dönemleri yaşanmış ve turizmde ‘gerçek gündem’ bir türlü yerine oturtulamamıştır. Söz konusu 7 yıllık avutma-uyutma-çarpıtma sürecinde son perde de TÜRSAB 21.GK’da oynanıp, seçim sinerjisinden çıkan dehşet çözüm olan “TTO” Turizm Ticaret Odası ele bile alınamamıştır.

Ancak kaydedilen son gelişmelerde birçok unsurun buluşmak üzere olduğu apaçık ortadadır; Yeni Turizm Bakanı’nın turizmin sorunlarını çözme mesajları ve TUROFED ile TÜRSAB’tan yükselen atak sinyalleri artık bir noktada buluşmak üzeredir. Devletin resmi politikasının yasal belgesi olan Stratejinin 2.Eylem Planı ile ele alındığı bu günlerde, aranan taze kan ve yenilikçi sentezlerin kolayca aynı noktada buluşması beklenmektedir.

TURİZMİN ULUSAL ÖRGÜTLENMESİNDE SON 7 YILDA GÜNDEMLER

Bugün varılan noktada tıkanma, basit bir dar görüşlü ve inatçı bir zihniyet sorunundadır. Görünümde tüm paydaşların birer turizm gönüllüsü olarak sürekli söylemlerle turizme gönül verdiği görülmekte, ancak “büyük çerçeveli çözüm atılımları” hiç eyleme dökülememektedir. Bu yolda çıkabilecek çıkar çatışmalarında uzlaşma çabaları yerine, herkes gemisini kurtaran kaptandır! Şimdi ise, sağduyu ile bu engeller rahatça aşılabilir.

Son yıllarda otelcilerin yasasız kalmasıyla aktif gündeme hâkim olan TÜRSAB, son Genel Kurul kapanışında önemli mesajlar vermiştir. Kurumsal açıdan yeni dönemde, eski politikaların özündeki özeleştiri yansıması samimi ifadeler vardır. Ancak şimdi makro ölçekte: Turizmin paydaşları arasında tesis edilmesi gereken “özel kesim ortaklığı” kavramı içindeki yeri ve “çatı örgütü” olarak tercih edilecek rolün ne olacağı konusudur.

Zira önceki dönemlerde “yasal tabana oturan en güçlü STK olarak şampiyon turizmin lideri rolünü üstlenmiş olan TÜRSAB” gerçekte asli görevi olan Ulusal Pazarlamayı büyük çapta ihmal etmiş konumdadır. Bu yönde, toparlanarak ve yakın tarihten de dersler çıkarılarak sürdürülebilecek bir atılımla, “turizm meclisi” gibi protokol kulüpleri yerine, gerçek yasal çatıların çatılarak güçlü bir Ulusal Turizmin şekilleneceği ortamlar gündemdedir.

Turizmde en ağırlıklı alt sektörü oluşturan konaklama kesimi ise, TÜROFED çatısında Anadolu’nun 12 yöresini kapsayan otel derneklerini Federasyon halinde bütünleştirmiş olarak yıllardır kurumsal yasasını beklemektedir. Dernek statüsünden kurtularak gerçek görevler ve yetkilerle donatılacak olan otel kesiminin, turizmde hep özlenen piyasa disiplinine büyük katkılar sağlaması muhakkaktır. Fakat ana tema bütünsel makro birleşimdir.

TURİZMDE ÇATI ÖRGÜTÜ ve TTO ÜZERİNE MUHTEMEL GELİŞMELER

Halen gelinen çizgide, kanımızca halen geçerli yasal konumunda çok tutarlı zeminler oluşturan 2023 turizm stratejisinde buluşarak, tüm paydaşların tam bir işbirliği içinde tereddütsüz atılımlara girilmesi zamanıdır. Bu yöndeki gelişmelerde, yeni Bakanımızın vermiş olduğu mesajlarla bu günlerde hareket kazanacak olan kulis ortamı ise, yarınları şekillendirecektir. Esas olan, daha fazla zaman yitirmeden beklenen çatının çatılmasıdır. Her ne kadar önde gelen STK’larımız eski alışkanlıklarla devletten medet uman liderlik beklentileri yönünde tutumlarını sürdürseler de, yöntem artık iyice netleşmiştir. Devlet Stratejisinde öngörülmüş olan yeni düzende özel kesim ortaklığının tek çatıda bütünleşmesi ve Bakanlığın da gerekli koordinasyonu üstlenmesi esastır. Şu anda belirlenmesi gereken tek detay ise, dağınık alt sektörlerin kurumsal ve sektörel bütünleşme prensipleridir.

Bu günlerde gündeme düşecek olan 2023 Stratejisi 2014-2018 Eylem Planının ele alınmasıyla birlikte hızla gelişebilecek olan çatı örgütü gündeminde, mevcut ezberlerin bozulması ve gerçek Ulusal Birliğin yasal konumda yerine oturtulmasında büyük yarar vardır. Zira, turizmin alt sektörlerinin örgütlenmesi ihtiyacının da ötesinde olan “özel kesim çatısı” için, gerçek bir hamlenin başarılmasının gerektiği, açıkça sergilenmektedir.

Bu yönde yenilikçi ve tutarlı bir adım olarak devreye alınabilecek olan Turizm Ticaret Odası Modeli ise, tüm özel kesimi tek bir adımda yasal zemine oturtabilecek bir proje olarak acil gündeme düşmelidir. Turizmin örgütlü ve planlı gelişiminde kaybedilen yılların ve olası atakların geriye kazanımı için hayati önem taşıyan bu konuların, mevcut alt sektör ve STK’larınca sindirilmesi ve birliktelik kararlarına dönüşmesi söz konusudur.

SONUÇ: Turizmde Mikro kurumsal Stratejiler ötesinde, Makro Devlet Politikasının geçerli ve yürürlükteki Yasal çerçevesi olan 2023 Stratejisinin acilen devreye alınması ve sürüncemede kalmış olan Çatı Örgütü ile planlı ve disiplinli gelişim sürecine girilmesi modelinde, hızlı gelişim ve güncel açılımlar heyecanla beklenmektedir.

Bu Makale 24.01.2014 - 16:55:08 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
Yazarın diğer yazıları
Tüm Yazıları
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.