Zafer Cengiz

Turizmde aranan yol haritası nerede?

Türk turizmi 1970’lerde başlayarak, günümüzde erişilen konumda küresel ligde ilk 10’a girmiş bir durumdadır.

Artık 40 yılı da aşan bir maceranın hassas bir döneminde olduğumuzu acilen idrak etmemiz gerekiyor. Bugün içine girilmiş olan gelişim sürecini dizginleyerek yönetmenin tam zamanıdır. Zira az ötesinde global makro-kaoslarla dolu etaplar bulunmaktadır.

Bugünlere gelinen gelişim sürecinde, “bilinçli hedefler ve bilimsel yöntemler” açısından planlamaya ağırlık verilememiştir. Baştaki planlama niyetleri “gelişim heyecanı” içinde unutulmuş ve 2000’lerde tekrar ele alınmıştır. On yıl öncesi başlanarak yapılan “stratejik planlama” ise, şimdiki şampiyonluk öykülerinin altında ezilerek kalmış ve şiddetle ihmal edilmektedir.

Turizmin kritik ve stratejik bir ekonomik avantaj olduğu artık kanıtlandı ama oturduğu zemin çürüdü:
Eskiden ders kitaplarında basit iddialar olarak kalan “turizmin-faziletleri” listeleri, artık bugün ülke ekonomisinde kendisini açık ve net bir şekilde kanıtlamıştır. Hatta yeterli ArGe çalışmaları olmadığı için, halen su yüzüne çıkartılamayan bölümleri ile birlikte, turizm gelirlerinin ülkesel cari açığı geçiştiren sihirli ekonomik merhem olduğu bile, artık aşikar durumdadır.

- Bu süreçte ‘bugün gelinen’ konumda çok büyük bir “kurumsal altyapı” ve ülkesel çapta sektörel yönetim boşluğu vardır;
- Eski alışkanlıklarla halen ‘medet-umulan’ Bakanlık Modelinde büyük bir özelleştirme tasfiyesi sürdürülmektedir;
- Merkezi modelin ortadan kalkışı ve yeni modelin adı konsa da, yürürlüğe girememesi ile büyük bir boşluk oluşmuştur; 
…sonuçta, bu günlerde şampiyonluğuna övgüler düzülerek yıllar geçirilen turizmin oturduğu zemin çürük ve altı boşalmıştır!

Çizdiğimiz bu ‘gerçekçi tablo’ karşısında, oluşacak hayret ve itirazlara birkaç basit kanıt verelim;
Daha önceki analiz ve yazılarımızda “zihniyet-hazretleri” sıfatı ile ilan ettiğimiz gerçek suçlunun, turizmde yol açtığı son büyük hatalar üzerinde durmak, bunların neden olduğu zincirleme sonuçları da beraberinde getirecektir.

- Planlama rotasına dönüş olan 2023-Stratejisi, son 5-Yıldır hasıraltı edilmiş ve durum kimselerin gündeminde bile değildir; 
- Herkesin hemfikir olduğu “meslek birlikleri” yasası 3-5 yıldır sürüncemede bırakılarak bir türlü çıkarılamamaktadır;
- Tüm destinasyonların kıvranarak aradıkları ve bekledikleri “destinasyon-yönetimi” kavramı üzerinde kararlılık yoktur;
…bu göstergeler ise, turizmde makro-görüş ve birlik-ruhunun oluşamadığının en yalın kanıtları olarak apaçık ortadadır! 

Turizmin oluşan koşulları ve kısır döngüleri aşılmadıkça, sektörel gelişim ve değişim patinaj yapacaktır;
Son yıllarda kabus gibi tekrarlanan turizm senaryoları her yıl temcit pilavı olarak ısıtılıp yavan olarak sindirilmektedir. Kendi sayısal rekorlarını kıran şampiyonumuz, her yıl aç olarak kış uykusuna yatmakta ve fuarlarda yeni ümitlerini besleyerek, bir yıl daha aynı senaryoyu oynamaktadır. Rekorteler katlayarak aşılsa da, gelir haneleri hiçbir dönem yüz güldürmemektedir.

- Aktif turizmcilerimiz, yıllardır meslek örgütleri yasalarının ve özledikleri yatay örgütlenmelerinin peşinde koşmaktadır;
- Oysa, bunun Yasal Kararları 2023 stratejisinde 5-Yıl önce verilmiş ve dikey entegrasyon altyapısı bile öngörülmüştür;
- Bölgesel platformda ‘tüm-turizm-paydaşlarını’ bir araya getiren “örgütlü-destinasyon-yönetimi” yapılmasına karar verilmiştir;
…aranan çağdaş model olan “Turizm-Konseyleri” bir yasal gereklilik olmasına rağmen, bugün tekrar keşfedilmeye muhtaçtır! 

YENİ-TURİZM-MODELİ RESMİ GAZETE ARŞİVLERİNDE VE HEVESLER DE KURSAKLARDA KALMIŞTIR

2000 yılında gelinen noktada sürdürülen beş yıllık 2.Hamle arayışları ve oluşum çalışmaları ile 2005’te erişilen noktada, iki yıllık ciddi bir çalışma ile 2023-TTS ve 2007-2013 Eylem-Planı üretilmiştir. 2007 başında Yüksek Planlama Kurulu kararı olarak Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren bu belge bugün itibariyle (sessizce) altıncı yaşını sürdürmektedir. 

- Yeni-Turizm örgütlenmesi, destinasyonların ‘ticari organizasyon’ olarak aktif ve ortak işlerliğini zorunlu kılmaktadır;
- Bunun başlatılması ve sürdürülmesinin ‘özgün-çözümü’ ise “2023-Turizm Konseyi” modelinde yatmaktadır;
- Bağnaz aktif-turizmciler ile çekingen pasif-turizmciler, yerellerde ‘aynı-masada’ sorunlarını sürekli-çalışıp-çözmelidir;

Destinasyon yönetimi kavramı piyasaya girmiş, ama bilinçli ve tutarlı bir gelişim çizgisine henüz oturamamıştır!  

TURİZM HIZLA GELİŞMEKTE OLSA BİLE; HALEN UYGULANAN BİR YOL HARİTASI YOKTUR

Türk turizmi, Anadolu gibi bir müstesna değere bağlı olarak hızlı bir gelişim performansı yakalamış, fakat sağlıklı gelişim için gerekli kurumsal altyapı bir türlü oluşturulamamıştır. Bunun en güzel göstergesi, turizmin tüm paydaşlarının huzurlu ve güvenli bir ortamda yarınlara dönük hazırlık yapamaması ve “bugünü-kurtarmak” kaygısıyla yılların geçirilmesidir.

- Makro düzeyde turizmin çerçevesi ve gelişim programı uygulaması saptanamamış, halen belirsizliğe terk edilmiştir!  
- Anadolu’da açılacak yeni destinasyonların nitelikleri ve ürünsel gelişimleri konusunda hiçbir hedef bulunmamaktadır!
- Ulusal ve Bölgesel tanıtım-pazarlama imajları ve hedef pazarlar konusunda hala spekülatif uygulamalar söz konusudur!
…Özetle; Türk turizminin en büyük yarası olan “kurumsal-altyapı-boşluğu” (gözüken haliyle) bu yıl da ele alınmamaktadır! 

SONUÇ: En kıymetli kaynak olan ZAMAN; Plansız ve programsız bir turizm gelişimi ile bonkörce harcanmaktadır…!!!

zafer@cengiz.gen.tr


Bu Makale 04.04.2012 - 10:59:07 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
Yazarın diğer yazıları
Tüm Yazıları
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.