Serdar Karcılıoğlu

Şimdi diğerleri ne yapacak?

Antalya, Yılın ilk dokuz ayında 9 milyon 372 bin turist ağırlamış.


Kaba bir hesapla tüm yataklarda ortalama yüzde 80’nin üzerinde bir doluluk…

Dahası, dokuz ay turizm yapılmış, 12 aya kalmış üç ay. Eh hedef 11 milyon turist olduğuna göre, tesisler açık, yola devam.

Yapılarını, lokasyonlarını  ve stratejilerini iyi belirlemeden bu işe giren otelcilerin dışında büyük bir çoğunluğa sahip otelcimiz kötünün iyisi diyorlar ama;

Yatak fiyatlarında rakip ülkeler ile olan rekabetin yarattığı  düşük profit, yatırım bedelinin geri dönüş süresinin ciddi boyutlarda uzamış olması, bu bölgeye yatırım yapmış otelcimizi biraz tedirgin ve mutsuz etse de onlarda hallerine şükreder duruma gelmişler…

Kısaca hayatlarından memnunlar…

Antalya’da, acentecisi, rehberi mutlu ve mesut.  iyi iş bitirdiler maşallah….

Otel müdürü, ara elemanı, emekçisi,  şartları çok iç açıcı olmamakla beraber en azından on iki ay iş bulabilmiş olmaktan mutlular…

Esnaf? Ah bir de şu “her şey dahil ” olmasa…. Ama olsun onlardan da “Allah bereket versin iyiydi iyiydi” yanıtı almaya başladık.

Antalya bölgesinde oteller, restoranlar, barlarda, kısaca hizmet sektörü ile bu sektöre bağlı onlarca iş kolunda çalışanların sayısı 2 milyonun üzerinde..

2 milyon istihdam…..

Geçenlerde katıldığım bir KOSGEB toplantısında, Türkiye’deki faal işletmelerin yüzde doksan dokuzunun KOBİ’leri (küçük ve orta büyüklükteki işletmeler) KOBİ’lerin yüzde doksan beşinin de hizmet sektörünün oluşturduğunu, bizzat genel müdür yardımcısından öğrenmiş idik.

Konuya bu pencereden bakıp genele yaydınız mı ülke istihdamının çok büyük bir bölümünün hizmet sektöründe odaklandığını görürsünüz… 

Bir de buna, sağladığı ciddi döviz girdisiyle, iktidarların korkulu rüyası” cari açığa” getirdiği olumlu etkiyi de hesaba katınca..

 Sizce bu sektör ciddi olarak desteklenmeli midir? Desteklenmemeli midir?

Elinden tutulmalı mıdır? Yoksa bir üvey evlat gibi kenara köşeye mi itilmelidir?

Ancak ne yazık ki yukarıdaki verilerden de anlaşılacağı üzere Türkiye’de ne kadar turizm konuşuyorsak Antalya’da yapıldığı kadar konuşmaya başlamışız.

Bu bölgeye zamanında yapılan ciddi plan ve programların sonucudur bu.

İşte hesap ortada.

Abartılı ve süslü istatistikî bilgiler dışında, ülkemize gelen turistin ve döviz girdisinin neredeyse yarısından fazlasını Antalya karşılar olmuş.

Seksenli yılların ortasında altın yumurtlayan tavuğu keşfetmiş rahmetli Özal’ın eseridir Antalya’nın bu başarısı.

Daha sonra bir Allah’ın kulu laf üretmekten başka hiç olumlu bir şey yapmamış taş taş üstüne koymamışlar…

İşte sorun da burada. Orada başlamış, orada duruyor..…!

Planlamayı ve devlet desteğini almış Antalya yürüyor hatta koşuyor diğerleri bakıyor…

Tanrının al da kullan diyerek bahşettiği muhteşem bir coğrafyada kurulu,

Fethiye, Marmaris, Bodrum, Kuşadası, Çeşme, İzmir, Çanakkale… Tüm Ege…

Zonguldak, Bartın, Kastamonu, Sinop, Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, RİZE,    Tüm KARADENİZ…

Orada duruyorlar. Topu bir Antalya etmiyor…

Önümüz kış. Şimdi diğerleri, Bunlar ne yapacaklar?

Ne bileyim!

Fiziki yapıları müsait iklimin her zaman geçit verdiği bu bölgelerde tesislerimizi açık tutmaya teşvik edecek.

Elektriğini, suyunu verecek,

Sezonda istihdam edilen binlerce gencimizin kış aylarında istihdam verilerini de alt üst edecek şekilde olumsuzluğa ve sokağa bırakılmalarına mani olacak.

Açık tutun tesislerinizi, çıkarmayın kardeşim bu çocukları. Kış boyunca eğitim yaptırın, çalıştırın. Maaşlarının yarısı bizden, sigorta primlerini biz karşılayalım diyecek.

Ülke ekonomisinin can damarı turizm bir babayiğit bekliyor.

Değmez mi sizce?

Teşviklerle turizmi çeşitlendirelim. İnanın çok imkânımız var…

Turizmi tüm Anadolu’muza ve on iki aya yayalım. Deniz, güneş, kum…. Geçtik bunları, inanç turizmi, sağlık, spor, kara ve deniz avcılığı, daha niceleri…

Biz bu ülkenin yetiştirdiği turizmci evlatları hazır ol da bekliyoruz. Verin imkanı yapalım.

Öyle 2023 hedefi falan koymaya gerek yok. Verin imkanı, açın önünü turizmcilerin!

50 milyon turist, 100 milyar dolar gelir kolay. Hayal değil, hemen yarından da yakın.

Hem de eğitilmiş iş gücüyle, alt yapısıyla, hedefe uygun nitelikli yatak sayısı ile….

Sadece sektör turizm ile yeniden barışacak bir Kasımpaşalı bekliyor.

Sevgilerimle…..


Bu Makale 21.10.2011 - 14:03:01 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • Tayfun Budak-Rebin Beach 08.10.2011 - 08:31

    Ağzına sağlık kardeşim..biz varız.....Fethiye, Çalış Plajından, bu yıl zarar marar açığız. Belki sektörle barışacak Kasımpaşalı gelir.

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.