Serdar Karcılıoğlu

Pina

"Günlerdir yazmamıza rağmen Bodrum'daki otel konusunda hâlâ ortada bir kusurlu yok” diye başlıyor sözlerine, Radikal gazetesi yazarı Cüneyt Özdemir.
 
 
Turizm Bakanının, Muğla Valisinin ve de otel yatırımcısı Kadir Çankırı’nın uzun uzun anlattıklarını kendi penceresinden değerlendirip yorum katıyor...
 
Arazi tahsis yönetmeliği çerçevesinde her yatırımcıdan ön izin sürecinde, yatak sayısına göre belirlenen “alt yapı katılım payı” ödemesini “5 kat ruhsatı” için alınan bir paraymış gibi lanse ederek bilerek yada bilmeden küçük bir de oyun yapıyor..

Otel Yatırımcısını, Bakanı, Valiyi ve Bürokrasiyi adeta linç ediyor...
 
Ve konuyu neredeyse “bu ülkede parayı bastıran istediğini yapıyor” a getiriyor... Son noktayı koyuyor...
 
Oysa’ ki hiç alakası yok.... kesinlikle kirli bir bilgi...
 
Özetle; 2634 sayılı Turizmi Teşvik Yasasına göre Kültür Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanıp Bakanlar Kurulunca onaylanarak yürürlüğe giren Turizm Alan , Merkez ve Bölgeleri ile 1/1000, 1/5000 ve 1/25000'lik planlar bakanlıkça yapılan çok titiz bir değerlendirme ve çalışmanın ürünüdür...
 
Bu aşamada, bölgedeki tüm ilgili STK‘lar, Mimarlar, Şehir Plancıları ve Harita Mühendisleri Odaları, Turizm dernek, federasyon v.s. kurumları ve de Halkın katılımı ile yapılan uzun toplantılar ile oluşturulan ortak akıl sonrası “PLAN NOTLARI” ve bunlara göre’ de o bölgenin konumu ve topografik durumuna bağlı emsal ve kat yükseklikleri belirlenir.
 
Örnek mi;

Bodrum’da kat yüksekliği, 6.50 mt yani 2 kat,

Milas’ da genel uygulama 5 kattır...
 
Pina yarımadasında yapılmakta olan Otel;
 
Milas ilçesi sınırları içerisinde ve “Muğla Milas Güvercinlik Koyu Turizm Merkezi” ve “Muğla Milas Bodrum Tuzla Gölü Güneyi Turizm Merkezi” kapsamındadır....
 
Hal böyle olunca yatırımcının elindeki geçerli plan notları ve resmi belgeler ile binanın bu günkü durumu arasında hiç bir çelişki yoktur.
 
Zaten Cüneyt Özdemir burada Kadir Çankırı beyin hakkını istemeyerek ‘de olsa teslim ediyor,
 
Aslında garip olan, mevcut bir planın basında çıkan bir haber yüzünden paniğe kapılarak alelacele niçin değiştirildiğidir...
 
Bu noktada gazeteci, değişikliğe uğrayan plan tarihini baz alarak “kazanılmış hak” unsurunu dahi, “ti” ye almaktadır.
 
Tüm bunlara sebep olan anlamsız korku nedendir?
 
Konu turizm yatırımına gelince, tüyleri diken diken olan bir kesimin dolduruşu ile tesise kafayı takan basın mensubu iki satır yazdığı anda, devlet kurumlarında oluşan reaksiyon, telaş, ve panik ortamının nereden kaynaklandığını anlamak mümkün olmamaktadır.
 
Hadi devlet baba basın’ a karşı gereksiz ve aşırı bir duyarlılık içerisinde davranıyor.
 
Ya, Siz;
 
İsimlerinin başında, “Turizm”, “Yatırım”, “Otelciler” olup “Birlik”, “Dernek”, “Federasyon” diye biten, tüzüklerinin en üst paragrafında “Ülkedeki turizm yatırımlarını geliştirmek, korumak, kollamak” adına kurulduklarını beyan eden;
 
TYD, TUROFED, TUROB ve

Büyük umutlarla oluşturulan; “Türkiye Turizm Meclisi”
 
Nerelerdesiniz?
 
Niçin? sizi bir kez olsun yatırımcının arkasında dururken görmüyoruz!
 
Niçin? bir kez olsun bu tür linç kampanyalarında çıkıp bir beyanat vermiyorsunuz?
 
Niçin? Bakanı, İl Valisini ve Turizm Bürokrasisini, basınla karşı karşıya bırakıyorsunuz...
 
Niçin? en azından;
 
“Kardeşim bu ülkenin revizyon ve uygulama imar planlarında binaların arazinin eğimi ile doğru orantılı olarak alacağı “kanun ve yönetmeliklerle belirlenmiş, azami bir kot noktası” vardır.
 
Binaya karşıdan bakıp şu kadar kat... bu kadar kat, diye ahkam kesmek için öncelikle bu bilimsel verinin değerlendirilmesi gerekir” diyemiyorsunuz?
 
Bu ülke 5 katlı bir oteli ilk kez mi görmektedir?
 
Ey benim “tüm bu şartlarda ülkeye turizm tesisi kazandırmak için parasını pulunu ve sinir sistemini riske etmiş cengaver yatırımcı kardeşim”
 
Asli görevimiz olan, “senin doğru olan haklarını korumak ve kollamaktır...”
 
Bu nedenle merak etme, “Arkandayız...” diyemiyorsunuz?
 
Siz neden, nereden korkuyorsunuz...
 
Sadece turizm yatırımlarını köşelerinde tefrika yapmayı alışkanlık haline getirmiş habercilere ve köşe yazarlarına;
 
“Tepelerin zirvesinden deniz kenarlarına kadar inen, nasıl bir altyapıya sahip oldukları konusunda kimsenin fikrinin dahi olmadığı kar komandoları gibi yan yana dizilmiş ve de bir çoğu atıl durumda olan binlerce ikinci konut kooperatif evlerini görmüyor musunuz" diye sormuyorsunuz?
 
Yoksa siz de mi Buralarda oturuyorsunuz?
 
Bunlara çıkıp;
 
Nüfusunun yarısından fazlasının açlık ve yoksulluk sınırında olan bir coğrafyada, Aç ve yoksul insanların birinci gündemlerinin;
 
Ne beş kat, ne on kat yapılan oteller,
 
Ne de deniz, güneş, kum, yeşil ve de mavi olmadığını,
 
Tam tersi, ülke ekonomisinin sadece bu nedenlerden dolayı bile turizm sektörüne ve bu cengaver yatırımcılara ihtiyacının olduğunu anlatmıyorsunuz!
 
Önemli bir peyzaj bütçesi ayrıldığını bildiğimiz o linç edilmeye çalışılan tesisin ağaçlandırılmış çiçek böcekle donatılmış sonlandırılmış halini beklemeden, tefrika yapıp neredeyse yıktırmaya varan bir kampanyanın sonunun o bölgede ;
 
En az, 500 genç istihdamı engelleyeceğini,
 
Taksicisi, minibüsçüsü, bakkalı, manav’ı, köylüsü, topyekun esnafı ile etkileşimdeki diğer sektörleri,
 
Ve de;
 
Niçin binlerce turist ve milyonlarca dolar turizm gelirini yok edeceğini hesaba almadan böyle bir 'linç'in haksız olduğunu yazıp çizmiyorsunuz?
 
Neyse ben sizin yerinize yazdım, çizdim...
 
Size iyi uykular...
 
Serdar KARCILIOĞLU
 

Bu Makale 31.07.2012 - 11:46:48 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • saadet konca 20.07.2012 - 05:30

    tabiatı yok etmeden yapılan oteller bize daha çok turist getirir.. bu oteller de şart..otel içi hizmet birimlerini toprak altına yapmak ,uygun olmaz mı? en az 2 kat yer altına girer.. bence sorun kötü mimarlar da..serdar bey keni profesyonel penceresinden bakıyor.. ve haklı.. ama bu tarz binalar da bir o kadar feci..torba da DEMİR İ YAPAN RAHMETLİ TURGUT CANSEVERİN AKLI YOK MUYDU.. EVET.. OLAY BU..İYİ MİMAR ..ÇÖZÜM ÜRETEMEYEN KÖTÜ MİMAR..

  • Ramazan Sıtkı 20.07.2012 - 12:24

    Değerli Arkadaşlar, Şöyle bir beyin fırtınası yaptımda bu hikayenin aynılarını çok görmüş ve okumuş olduğumuzu anladım. İst. Gökkafes, Sultanahmet silületinin bozulması ve niceleri... Anlaşılıyor ki bu tür uygulamalarda ya bir yasal boşluk var yada birleri işin yapmayıp kapalı kapılar arkasında iş bitiriyorlar. Bu durumlarla karşılaşmamak için yüce mecliste yasa tasarısı ile bu işin sahibi ve yaptırım şekileri netleştirilmelidir. Netleştirilir ki sektör ve bölge için çok ama çok değerli olan Sayın Bakanımız ve Sayın Muğla Valimiz karşı karşıya kalmasınlar. Aksi durumda bu hikayeleri daha çoook dinleriz. Malesef verilen cezaları iki katı ile ödeyip işine devam edecek cüzdanı kalın, vicdanı düşük iş adamlarımız çoğunlukta olduğunu bilmeliyiz. Yok olmuş doğada emin olun o yatırımların hiçmi hiç bir değeri olmayacaktır. Sayın Karcıoğlu sanırım pencerenin tek tarafından bakarak sapla samanı birzcık karıştırmış gözüküyor.

  • Şuayyip Tatlıcı 20.07.2012 - 10:51

    Turizm deyince bir insanın aklına direkt dev otellerin gelmesi ne hazindir... Yatırımcının yaptığı şu doğa kıyımı hangi mantıkla savunulabilir sayın Karcılıoğlu??

  • Sibell 20.07.2012 - 10:41

    Sayın KARCILIOĞLU mantığınızı anlamak cidden güç.

  • Dogadan 20.07.2012 - 09:12

    Bu nasil bir yazidir yahu? Sizin hesabiniza gore butun ormanlik alan otel yatirimina acilmalidir o otelin bulundugu bolgeye baska oteller de yapilmali altyapi ve yol icin de ayrica yuzlerce binlerce agac kesilmeli bunu kapatmak icin de uzerine yesil bir mantolama yapilip hersey kitabina uygun yapilmalidir. Bu mantik ile bogazin kenarina bilmem kac kat otel diken mantik aynidir. savunma da istihdam ekonomi. baska yerde yapsan oteli istihdami gene saglarsin ama ulkenin can damarini senin hicbir emegin olmadan yetisen bu dogayi nasil geri getireceksin. orada o binayi gorup yanindan gecerken hic mi vicdani sizlamayacak insanlarin. bu kadar paranin kapitalizmin esiri olmayin yandaslarinizi savunur iken.

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.