Serdar Sağlamtunç / FCSI

Ne olsa yaparız ağabey

Burada yazılanlar asla gerçek değil tamamen uyduruk görüş ve fikirlerdir. Hiç yaşanmamıştır ve yaşanması da olanaksızdır. Hatta denize karşı bir gün batımı yazılmış olabileceği de düşünülmekte olduğu için fazla ciddiye alınması gereksizdir. Adeta sabun köpüğü gibi bir var bir yoktur.

Soru – Demek ki bir turistik tesis yaptırmak istiyorsunuz, ne kadar güzel bir karar alarak bu yatırıma karar vermişsiniz. Ne kadar bir bütçe ile yatırım yapmayı düşünüyorsunuz?
Yanıt – Bakın bizim arsanın yanında bir 5* tesis var ya, bir de onun yanındakiler yine 5*, işte onlardan daha müthiş bir tesis olmalı. Para sorun değil, ne kadar gerekiyorsa o kadar harcanır.

S – Peki, güzel ama ne kadar büyüklükte olacak, yani kaç oda, yardımcı tesisler neler olacak?
Y – Şimdi, bakınız, size söylediğim tesislere bakarak onlardan daha büyük ve olanakları daha fazla bir tesisimiz olmalı. Bize bu yakışır. Onlarda 300 oda varsa bizde 500 oda olmalı. Zaten ne fark eder, inşaat sırasında birkaç yüz oda fazladan ilave ederiz.  

S – Turizm biraz detaylı bir yatırımdır, mutlaka biliyorsunuzdur, misafirleri memnun etmek için bina inşaatı sırasında ve işletme esnasında oldukça titiz çalışmak gerekir. Sizin daha önce turizm ile yakınlığınız bir deneyiminiz veya yakınlığınız var mı?
Y – Bak kardeşim, biz sülaleden gelme tüccarız ve yapacağımız işi hedefleriz. Hem nedir ki, yaparsın oteli ve odaları süsledin mi, gelsin turistler ve paracıklar. Kaç oda varsa çarp oda fiyatını, doldur kasayı. Öyle fazla kafaya düşünürsen olmaz ki. Yapacaksın, sunacaksın insancıklar gelecek seni zengin edecek bunun daha fazla detayına gerek yok ki. Bizde inşaat firmaları da var, hısım akraba perdeci, kumaşçı, gıdacı bak gördün mü herkes kazandı. Ne diyorlar, hin “kazan kazan” değil mi, ama sen bu kuralı bilmezsen otelin boş kalır ve kimsecikler gelmez. Tüccar kafan oldu mu her işi başarırsın. Zaten otel dediğin ne ki, dört duvar, bir yatak, biraz yemek ve içecek oldu sana turizm. Duydum ki diğer otel sahipleri paraları kamyonlarla taşımaktaymışlar. Bizde de bir sürü kamyon var, artık hangisini beğenirsen onu doldur, paraları bize gönder. Bu kadar basittir.

S – Nasıl bir tesis hayal ediyorsunuz? Mimari bir proje hazır mı?
Y – Sen beni paraları sokağa saçacak adam gibi mi görüyorsun? En iyi mimar benim işte, karşındayım. Geçen yıl İngiltere’de kaldığımız otelin giriş kısmı, Avusturya’daki otelin restoranı, Fransa’daki otelin barı, Amerika’daki otelin toplantı salonları, İsveç’teki otelin havuz kısmı resimlerinin hepsi bende var. Bunları birleştirmek en kolay iştir. Eeee geriye ne kaldı? İşte bana bu şekilde pratik düşünceli adamlar lazım ki projeyi gerçekleştirip işleri kotaralım.

S – Tesisin bakanlık başvurusu, ÇED raporu, mimari, iç dekorasyon, mekanik, elektrik, aydınlatma, mutfak, çamaşırhane, yangın projeleri hazır mı?
Y – Bana bak, sen işi yokuşa mı sürmek istersin yoksa beni mi sınamakta mısın? Bakanlığa başvururuz hemen de belgeleri alırız. Ben bir telefon ettirdim mi her şey hallolur. Diğer dediklerini anlamadım ya ne gerekirse yaparız ama bu teknik ekiplere fazla yüz vermemek gerekli. Yoksa tesis yapılamaz. Sen beni önceki işlerimde görseydin, ben bütün mühendislere taş çıkartırım. Hesap yapmağa gerek yok ki, gez göz arpacık. Pratik olacaksın, alırsın bir cihazı koyarsın çalıştı mı çalıştı, gerisi kolay. Eğer aksama olursa bir cihaz da alırsın yanına koyarsın oldu sana çözüm. Eğer bu kadar fazla projenin içine girersek çıkamayız ki bu işten. Biraz geniş düşünmek gereklidir. Ben kim ne yapacak hemen söylerim, yeter ki lafımdan kimse çıkmasın. Sana bir gizli bilgi vereyim ama kimseye söyleme, benim bu konularda eğitimim yok ama görüyorsun okuyup zaman kaybedeceğime ben bol para kazandım ve hem ticaretin inceliği burada. Bunun okulu olmaz, hayatta öğrenirsin.

S – İşletmeyi kim yapacak? Yerli veya yabancı bir zincir düşündünüz mü yoksa kendiniz ekip mi kurmayı planlıyorsunuz?
Y – Zincirleri geç kardeşim. Sonra o zincirler beni bağlar işin tadı kaçar. İnşaat başladıktan sonra ben gider bir tesisten bir müdür ayartırım, parasıyla değil mi, gelsin çalışsın. O da kazansın beni de kazandırsın. Fazla büyütmeye de gerek yok, benim büyük gelin odanın temizliğini ve döşenmesini bilir. Gerçi evde görevli insanlar var ama olsun belki içindeki cevher ortaya çıkacaktır. Onu odalardan sorumlu müdür yapacağım. Benim ortanca kız iyi yemek pişirir, bir omlet yapar ki, tabağı bile yersin. O da mutfak sorumlusu. Küçük oğlan turizm okulunda okudu, o da etrafa göz kulak olur. Daha ne olsun ki? Yeter de artar bile. Bizim akrabaları memleketten çağırırım, elektrik işlerinden anlayan teknik müdür olur. Yok, tamirden ve kablolardan anlamaz ama bizim adamımızdır, güvenilir. Bir bakkal işleten vardı, bir türlü işi beceremedi onu da satın almanın başına getireceğim. Güvenlik için çok adam var, sırayla yaparlar. Hanım da personele göz kulak olur. İşte turizm bu kadar kolay, gerisi topla paraları gelsin.

S – Tesisinize özel bir mönü veya yemek tarzı düşünüyor musunuz?
Y – Tabi ki bizim tesis ülkenin en modern tesisi olacağına göre verilecek yemekler de bir o kadar özel olacak ki bize yakışsın. Sabahları çılbır veya menemen her daim hazır olacak. Yanına bizim köylümüz kadınlar bazlama ve gözleme yapar dururlar. Daha ne, isteyen istediği kadar yesin, afiyet bal şeker olsun. Öğlen olunca İspanya’da görmüştüm, ekmekleri incecik kesip üzerine bir şeyler sür, doldur tabağı yesinler. Koca sinilerde pilav yap, yanına kaşık ve bir bardak ayran ver bak turistin keyfine. Öyle et falan zararlı, hem sabahtan akşama ne yerlerse yesinler beleş ya, işte sana şahane yemekler. Sabah ve bir gece önceden kalan yemekleri de ince kıyma makinesinden geçir, tabaklara koy sür masalara, istedikleri kadar ekmeğe sürsün yesinler. Yeter ki Anadolu mutfağını anlasınlar, ne kadar güzel değil mi? Bak ülkenin mutfağını da bedava tanıtıyoruz.

S – Hijyen ile tedbirleri nasıl olacak, örneğin bulaşık, çamaşır hizmetleri?
Y – Bu tesis bizim köylüyü efendi yapacak. Bak şimdi köyden hısım akrabayı buraya getireceğim, isteyen bulaşık yıkasın, isteyen çamaşır, hem de eski usul bir yıkama olacak ki, turistler sıraya girecekler. Zaten tabakları da bol çiçekli desenli olanlardan seçeceğim ki ola ki birisi kaytarmışsa onun yaptığı da görünmez. Ben personele çok değer veririm. Onları turistin karşısında küçük düşürmem, zaten onlara da benzer hayat sunacağız. İstedikleri kadar ekmeğe sürüp yesinler.

S – Burası orman arazisine benziyor, inşaat için ağaçların kesilmesine izin var mı?
Y – Devlet senden benden akıllıdır. Eğer o buraları bize tahsis ettiyse ben bunu niye tartışayım, değil mi canım kardeşim. Sonra ağaç dediğin nedir ki, ben kestiğim her ağaç yerine 10 tane fazla dikerim olur gider. Neydi eskiden 100 ağaç mı vardı şimdi 1000 ağaç olacak. Hangisi büyük diye sormuyorum bile. Tabi ağaçları ekmek için devlet bize arazi versin hemen ağaçları ekelim. Ama arazi veremezse biz nereye ağaç dikelim? Değil mi, her şeyin bir çözümü var. Geçen bir Avrupalı adam geldi, bana golf sahalarının boş topraklarda yapıldığını, asla orman kestirilmediğini anlatıyor. Anlamadım tabi ama ayıp olmasın diye itiraz da etmedim. Bu yabancıların kafa hiç çalışmıyor herhalde. Ormanı, araziyi, teşvikleri, bedava su ve elektrik olmadan turizm nasıl yapılır? Bunların parasını ben ödersem tövbe zarar ederim. Böyle devlet olur mu? Neyse ki bizde işler böyle yürümüyor.

S – Peki, personel eğitimi nasıl gerçekleşecek?
Y – Hay güzel kardeşim, düşündüğün şeye bak hele. Gelen insanlar zaten yabancı değil mi, kim şimdi o bir sürü farklı dili konuşanlar kadar personel alabilir? O zaman dile de gerek yok, kafanı sürekli salla, yüzüne bir gülücük kondur işte sana iyi müşteri ilişkileri. Zaten kaldıkları kısa süre içinde onların da kafası dinlensin, dillerinin şişi insin. Bak sadece bu hizmet bile büyük haber olacak. Dili bilenler bazen samimiyeti ilerletiyor sonra araya bir sürü şikâyetler falan. Ne gerek var bunlarla uğraşmaya? Turiste verirsin beğenmezse sana geri söyler, sen onun söylediğini beğenmezsen anlamamazlıktan gelirsin olur biter.

Haydi, şu inşaatı bir an önce başlayıp bitirelim.

Bu Makale 20.07.2015 - 10:34:16 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.