Gerek ev sahiplerine, gerekse iş dünyasının muhterem duayeni Rahmi Bey’e böyle bir geceyi biz profesyonellere yaşattıkları için yazımın başında bir kez de ben teşekkür etmek istedim.
Avukat bir katılımcının gelişmiş ülkelerdeki ticaret ahlakı ve yeni TTK hakkındaki sorusuna Rahmi Bey’in cevapları,kurumsal ve/veya yüksek iş etiğine sahip işletmelerde çalışırken, sektördeki rekabet koşullarına yönelik içimden sessizce bağırdıgım cümleyi, başlık yapmama sebep olmuştur.
Kurumsal ve/veya yüksek iş etiğine sahip işletmelerde yönetici olarak çalışırken sıkca komşularınızdan daha düşük karlılık oranları ile çalışmanın sıkıntısını çekersiniz.
Tüm yasal sorumluluklarınızı layıkı ile yerine getirdiğinizde özellikle iş gücüne dayalı turizm sektöründe ciddi vergi ve yasal kesintiler yükü ile karşı karşıya kalırsınız.
Üzerinizdeki yük bununla da sınırlı kalmadığı gibi, mükelleflerinden layıkı ile vergi toplayamayan idarenin açıklarını kapamak için yükseltip durduğu vergi ve kesintiler namuslu (kurumsal ve/veya yüksek iş etiğine sahip işletmelerin) iş adamlarının sırtına biner.
Bu ağır yük bir müddet sonra, en geç dördüncü yada beşinci jenerasyonlarda, öncelikle bu işlerden kaçmayı, daha sonrada kurup, geliştirenlerin heycanına sahip olamayacak mirascılar döneminde, tamamen rantiyeci olmaya teşvik eder insanları.
Dolayısı ile bizim gibi ülkelerde özellikle turizm sektöründe olduğu gibi, devletin istemeden de olsa yasal kesintiler ve vergi toplamada ki başarısızlığı, haksız rekabeti körüklemeye ve;
Kurumsal ve/veya yüksek iş etiğine sahip grupların istedikleri başarıyı turizm sektörde elde edememesine ve uzak durmasına sebep olmaktadır.
Kuralların daha net ve belirgin olduğu bankacılık sektöründe göreceli olarak oldukca daha adil bir rekabet sözkonusudur ve başarı için , uzmanlık, iş bilgisi, beceri vb.unsurlar etkin rol oynamaktadır.
Büyük grup ve oyuncuların sistemin içinde olması bankacılık sektöründe çalışanların, kurumların, sektörün ve ülkenin kalitesinin artmasına katkıda bulunmaktadır.
Anlattıklarımın bu kadarı herkezce malumdur. Ancak konu ile ilgili önerilerim de oldukca basittir.
Devlet, korkusuz, risk alan ve genelde karlı çıkan iş adamlarının sektörde uyguladığı vergi ve yasal kesintileri ödememe yöntemlerini ülkenin vergi rejimi ve teşvikler manzumesi haline getirirse sektör hızla ve sağlıklı bir şekilde büyür.
Vergilendirilmiş parası ile iş yapan yatırımcılar, istihdama, sektöre dolayısı ile ülke ekonomisine katkıları oranında teşvik edildikleri sürece turizm sektörüne yöneleceklerdir.
Bu tip şirketler çalışanlarına uzun soluklu yatırım yaparlar, onların gelişimine katkıda bulunurlar, en azından sektöre iyi rol modeli sıkca okul(ekol) olurlar.
Kurumsal ve/veya yüksek iş etiğine sahip, paydaşlarına adil şirketlerin ülkemiz turizminde artacağı günler dileği ile hoşca kalın...
Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.
www.turizmguncel.com internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, video ve fotoğrafların her türlü hakkı Turizm Güncel A.Ş.’ye aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.
Copyright © 2018 - Tüm hakları saklıdır. Turizm Güncel
Tasarım & Yazılım Altyapısı DataNet Bilgi Teknolojileri