Serdar Karcılıoğlu

EKONOMİNİN LOKOMOTİFİ TURİZM VE İSTİHDAM

Turizm sektörü; gelişmekte olan ülkelerde sanayinin alternatifi, ekonomik gelişmenin ve kalkınmanın en önemli çarkı olarak görülmektedir.


Bu sektördeki ekonomik beklentileri karşılamak ve uluslararası pazarda daha fazla pay alabilmek adına ülkemizde, turizm işletmelerinin sayı ve kapasiteleri, hızla arttırılmaya başlanmıştır.

Özellikle, 1980’li yıllardan sonra ülkemizde hızla artan tesis ve yatak kapasitesi turizmde sunum/seçenek çeşitliliğini arttırırken beraberinde, ne yazık ki, meslekî eğitim almış nitelikli işgücü açığı sorununu gündeme getirmiştir.

Turizm sektörünün emek - yoğun yapısı nedeniyle, otomasyona diğer sektörlerden daha az imkan vermekte dolayısıyla bu sektörde insan gücüne olan ihtiyaç daha da artmaktadır.

Turizm sektöründe gelişmiş ülkeler incelendiğinde, o ülkeleri ilginç ve çekici yapan unsurların sadece maddi kaynakları, yatırımları, tarih ve tabiat zenginlikleri değil, onları değerlendiren insan ve organizasyon gücü olduğu görülmektedir.
İnsan unsuruna son derece bağımlı olan turizm sektörü aynı zamanda istihdam yaratmada etkin bir rol oynayabilme niteliği ile de ön plana çıkmaktadır.
Bu noktada bir ülkede turizm sektörünün gelişmesi, söz konusu ülke insanlarının bu sektörde istihdam edilebilmelerine imkan verebileceği gibi, işsizlik sorununun da kendiliğinden ortadan kalkması yönünde de büyük ölçüde etkili olmaktadır.

Sektörün sağladığı bu istihdam potansiyeline yönelik sunum ise oldukça düşüktür. Turizmin, ekonomik kalkınmada etkili olabilmesi için uluslar arası pazarda sunulan hizmet bağlamında rekabete girmesi ve sürekli kendini geliştirmesi şarttır. Bu da, turizmde hizmet veren işgücünün niteliklerine bağlıdır. İstihdam talebinin yüksek olması ne yazık ki her işgücünün bu sektörde değerlendirilebileceği anlamına gelmemektedir. Dolayısıyla, bir tarafta birikmiş işgücü arzı fazlası ile diğer tarafta boş turizm hizmetlisi kadroları arasında dengenin sağlanması gerekliliği ve önemi ortadadır.

Uluslararası turizm pazarında ciddi bir konuma gelmek isteyen ülkelerin, fiyat ve fiyat dışı unsurlara bağlı olarak rekabete girişmesi, modern turizm anlayışının gerektirdiği hizmet kalitesinin sağlanması ve turist ile turiste hizmet edenler arasındaki ilişkilerin sağlıklı ve kaliteli olarak gerçekleştirilmesi zorunluluğu, büyük ölçüde sektörde istihdam edilen işgücünün meslekî ve teknik eğitim düzeylerinin yüksek olmasına bağlıdır.

Konaklama sektöründe çalışanların %87.0 ı eğitimsiz olup,ayrıca , Sektörde çalışanların yaklaşık %17 si Yüksek Okul , %34 ü ilk / orta okul  ,  %44 lise ve dengi  okul mezunudur  kısaca genel eğitim düzeyi de çok düşüktür...

Yapılan bir başka araştırmaya göre ise eğitim düzeylerine de bakılmaksızın Turizm Sektörünün yaklaşık 170.000 eksik istihdamla ayakta durmaya çalıştığını ortaya koymaktadır.
 
Sektörde çalışanların mesleki eğitimlerine göre yapılan bu araştırmanın sonucu, personel formasyonu hakkında çok çarpıcı bilgiler vermektedir.
Tüm bu veriler ve tespitler doğrultusunda Turizm sektöründeki bu önemli sorunun çözümü Beş yıllık bir program dahilinde Akademik dayanağı olan hızlandırılmış bir eğitim sistemiyle tüm turizm bölgelerinde başlatılacak bir eğitim seferberliği ile yılda yaklaşık yüz bin kişinin formasyon eğitimlerinden geçirilerek sektöre kazandırılması ile mümkün olacaktır.

Hizmet sektöründe misafirler ile 24 saat ilişkide olan başarının ve misafir memnuniyetinin en önemli unsurudur Kısaca Turizm personeli Ülkedeki Turizm anlayışının aynasıdır.. göstergesidir...

Ülkemiz turizminde halen ciddi bir devlet politikaları üretilemediği ve doğru teşhisler yapılamadığı için turizmimiz bir türlü  12 ay yapılabilir pozisyona getirilememiştir.

Hal böyle olunca , bir taraftan zaten eğitim seviyesi düşük ve eksik istihdamla çalışan bu sektör her geçen gün mevcut çalışanlarına ancak altı ay gibi, bir istihdam olanağı verebildiğinden  bunları da kaybetmektedir. Böylece sürdürülebilinir bir kalitede hiçbir zaman sağlanamamaktadır.

Bilindiği gibi ülkemizde yıllardan beri süregelen genel işsizlik sorunu yaşanan son kriz ortamında tehlikeli boyutlara çıkmıştır.

İyi irdelendiğinde ve “doğru teşhislerle !! “atılması gereken adımlar atıldığında bu genel işsizlik sorununu çözecek yegane unsurun turizm sektörünü şaha kaldırmakla eş değer olduğu görülecektir.

Ancak bunca yıl ihmal edilmiş ve sahip olduğu cevherleri tespit edilememiş bu sektörü bu günden yarına şaha kaldırmanın kolay bir iş olmadığı bilinmekle birlikte , hiç değilse ,mevcut potansiyeli değerlendirmesi açısından ekonomimize sağlayacağı artı değerleri ve işsizlik sorununun çözümü açısından çok önemlidir.

Turizmin konaklama sektörüne devletçe yapılacak destek ve teşviklerle öncelikli ve ivedi olarak tesislerin on iki ay açık kalmalarının sağlanabilmesi gerekmektedir.

Ülkemizin bir çok bölgesinde başlatılacak atılımlar ile , turizmi deniz güneş , kum ekseni paralelinde son bahar ve kış aylarında cazibe merkezi haline getirebilmek işten bile değildir .

Bu noktada hem coğrafi hem de iklim olarak üstün değerlere sahip ülkemizde turizmi Antalya bölgesi dışında ülke geneline yayarak on iki aya çıkartmak adına atılacak adımlar bellidir.

Bunlar coğrafi ve iklim verileri doğrultusunda elimizde hazır olan üstün veri ve değerlerin harekete geçirilerek turizmin çeşitlendirilmesi ile oluşturulacak performansın, dünyada her yıl bir milyara yakın insanın katıldığı turizm hareketinde ilginin ve talebin ülkemize çevrilmesini sağlayacaktır.

On iki yayılmış ve her cephede oluşturulmuş turizm hareket ve operasyonları mevcut işsiz oranını aşağı doğru çekerken  hem binlerce yeni istihdam olanakları sağlayacak aynı zamanda yetişmiş eleman sayısının da kaybolmamasını sağlayacaktır.

Son yıllarda gittikçe tabu haline gelen ve turizmle ilgili birçok kişinin konuşmaktan bile kaçındığı kapatma gibi bir gaflete düşerek milyonlarca dolar gelirden olduğumuz “CASINO TURİZMİ” asrın teknolojik değerleri de kullanılarak hazırlanacak plan ve program dahilinde süratle hayata geçirilmelidir,

Bir çok ülkenin özellikle kış aylarının vazgeçilmez turizm operasyonları arasında yer alan bu durumda bile binlerce gencimize iş olanağı sağlanacağı unutulmamalıdır.

Dikkatli ve İyi organize edilmiş bir turizm seferberliği paralelinde ön görülen yatak kapasitesini dünyadaki rakip ülkeler seviyesine getirebilmek adına başlatılacak turizm şantiyeleri ile bir anda “yatırım” ve devamında oluşacak “işletme” süreci içerisinde istihdam sorununa kesin ve kalıcı çözüm getirilecektir.



Bu Makale 04.02.2011 - 15:44:56 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • Birsen 14.03.2017 - 03:26

    Katiliyorum poyd başkanı serdar beye casino konusunda bunlar gerçekler ne yaziķi artık turizm yerlerde sürünüyor artık toparlanması çok zor avrupa da böyle giderse zaten gelmeyecekleri belli bu casinolar açılırsa yine de duzelmekte olan rus ve ısrailli turistler için en başta hedef turkiye dir. Birçok kişi için is imkani dir buralara avrupa ve yunanistan dan ayağın kesilmesi gerek ve bu turizm gerçeğini göz ardı etmemek gerekir. Ekonomiye katkısı olacak issiz gençlere katkı sağlayacak ve turizm yaz ve kış hareketlenecek... umarım ülkemiz icinde bunlar akyif hale gelirse oteller hareketlenecek insanlar biraz nefes alacak baska turlu doviz gelemeye ek ulkeye..

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.