Eda Özsoy

Çin izlenimleri (2) Bulutlarla Yeşilin Dans Ettiği Kent: Kanas

Huzur, dinginlik, coşku, ilkbahar ve bulutlar. Kanas'ı anlatmak sanırım bu kelimelerle mümkün…

Kanas Havalimanı'na ilk indiğimizde bizi ılık bir hava, gülümseyen bir güneş karşıladı. Bavullarımızla dışarı çıktığımda kendi kendime 'burada baharı ikinci kez yaşayacağım' dedim. Güneşe doğru bakıp, derin bir nefes aldım ve içimi tarifsiz bir huzur kapladı.

 

Havalimanından bizi alan otobüse bindiğimde usta bir ressamın elinden çıkmış yeşille bezenmiş bir tablonun kahramanı gibi hissettim kendimi. Ressam fırçasını savurdukça şekillenen resimde bir anda manzaranın etrafına serpiştirilen Kazak çadırlarıyla doldu tablo... Şaşkınlığım bir kez daha arttı. Her tarafta keçiler, koyunlar, sığırlar vardı.



 ALTAY DAĞLARININ ANLAMI


Sonrasında gezimizin ilk  günü rehberimizin bize anlattığı bilgileri dikkatlice dinledim. Çin'in kuzeyinde yer alan, Rusya ile sınır olan Kanas'ı çevreleyen Altay Dağları bütün bir kentin etrafını sarıyordu. 4 bin 742 metre yüksekliğindeki Altay Dağları, "Altın Dağlar" demekmiş. Burada altın rezervleri olduğu için bu dağlara Altay Dağları deniliyormuş.



HANLARIN SUYU KANAS

Kanas  hanların suyu ve gizemli yer anlamına geliyormuş. Burada bütün bir kenti çevreleyen muhteşem bir göl var. Altay Dağları'nın kuzeybatısındaki dağlık bölgede yer alan Kanas Gölü, 188 metreye varan derinliğiyle Çin'in en derin kıta içi gölü...

Etrafı yemyeşil dağlarla çevrili Kanas Gölü  masmavi gökyüzü  bembeyaz bulutlar, karlı dağlar ve tertemiz göl suyuyla tabloyu andıran güzel manzaralara sahip.  Bu göl  yağmur sularıyla birlikte kente hayat veriyor. Ağaçların dinginliği nehrin coşkusuyla birleşiyor. Gölün rengi havanın durumuna göre değişiyor. Bu gölde et yiyen büyük bir balık var. Rivayete göre bu balık atı bile çekip yiyebiliyormuş...

Kanas'ta yaz maalesef çok kısa sürüyor. Hava, ağustos ayında soğumaya başlıyor, ekim ayında ise kar yağıyor. Bu yüzden turizm mevsimi de kısa.



KAZAK KÜLTÜRÜ

Kanas'ta daha çok Kazakların kültürünü öğrendim ve Kazak kültürüyle ilgili ilginç bilgiler edindim. Örneğin çadırlarda yaşayan Kazaklar, başka milliyetlere mensup kişilerle evlenmiyor. En büyük çocuğun dünyaya getirdiği ilk çocuk, büyükbabası ve büyükannesine veriliyor. Bu çocuğun tüm bakımını onlar yürütüyor. Bu örf ve ananeler bana gerçekten çok ilginç geldi.

KANAS'TA SİGARA İÇİLMİYOR

Kanas'ta hiçbir yerde sigara içilmiyor. Sadece otel odalarında ve bazı tuvaletlerde sigara içilebiliyor. Bu benim gibi bir sigara tiryakisini biraz üzdü. İnsanların doğaya ve yeşile verdiği önemi görünce ise ne kadar haklı olduklarını  anladım.

Kanas'ta dört mevsimi aynı günde yaşayabiliyorsunuz. Sabah güneşli olan hava aniden bulutlanıyor, bir anda yağmur yağıyor ve sonra yeniden güneş açıyor.

BULUTLARA TEPEDEN BAKMAK 

Kanas'taki gezimizin ikinci gününde arabamızla çıkacağımız dağı tırmanırken bizi bulutlar karşılıyor. Bulutların içine girerek, yolculuğumuz sürüyor.




Arabayla belirli bir yere kadar geldikten sonra bin 100 basamaktan oluşan balık izleme kulesine doğru yavaş yavaş çıkmaya başlıyoruz. Her yer yemyeşil; çiçekler ve ağaçlarla örtülü…

Yürüdükçe farklı şeyler keşfediyorum. Basamakları çıktıkça bulutların da sanki bizi takip ettiği izlenimine kapılıyorum. Yolda yürürken sık sık 'Dikkat yılan çıkabilir' levhaları yer alıyor. Biraz korkuyorum ama kendimi doğaya bırakarak tırmanmaya devam ediyorum. Zorlu bir yolculuğun ardından kuleye ulaşınca bir zafer edasıyla etrafı seyrediyorum. Bulutların üstündeyim, yeşillikler, ağaçlar, dağlar ve çiçekler. 



Çin seyahatimde beni en çok etkileyen yerlerin başındaydı Kanas. Huzuru ve dinginliği Kanas'ta buldum... 



Bu Makale 22.08.2012 - 13:30:46 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • Necati Çalışkan 13.08.2012 - 07:56

    Eda hanım yazdıklarınız okuyunca acaba diyorum Çine mi yerleşsek. Birşey bu kadar mı güzel anlatılır.

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.