Zafer Cengiz

2023 Stratejisi: Ulusal turizmin reçetesi bitkisel hayatta!

Turizmin özgün enerjisi ve sinerjisiyle Anadolu değerlerinin birleşmesi sayesinde 1970’lerde hareketlenen Türk Turizmi, 2000’lerin başından beri kendini ispatlamıştır. Fakat tüm dünyada çok geçerli bir konumda ve hızla gözde bir endüstri olarak ivme kazanan turizm hayatı zorlaşıyor. Ülkelerin rekabeti kızışıyor ve gelişen teknoloji imkânları paralelinde de, kaliteli hizmet arayan bilinçli turistler ‘özgün ürünlerle etkin pazarlama’ bekliyor.

Çağdaş turizmde yeni model; Her destinasyonun özgün yerel ürünlerini turizm talebine hazırlayıp ‘en verimli şekilde’ arz edilmesi sürecinde, geniş bir işbirliği organizasyonu öngörüyor. Yani işletme boyutları ötesinde tüm yerel potansiyelin turizmde dönük bir etkin yapılaşma ve dayanışma içinde çalışmak için özgün örgütsel gayretler içine girmesi esastır. Ülkesel destinasyon ise, alt bölge, kentler ve beldelerden oluşan bir bütündür.
Ulusal turizmin gelişim sürecinde, gerekli turizm altyapısının kıvama gelmeye başladığı 2000’ler başında, hamle yapmaya dönük bir turizm bilinci gelişmiştir. İlk hamlenin 1980 Özal Teşvikleriyle turizm yatırım çarklarının harekete geçirildiği 1.Hamle olarak kabulüyle, turizmde 2.Hamle arayışlarına girişildi. Bunun sonucunda da Mart 2007 itibariyle 2023 Türkiye Turizm Stratejisi ve 2007-2013 1.Eylem Planı resmen devreye alınmıştır. (1*)

Bu atılım, turizmin temel sacayakları olan Yatırım-İşletme-Pazarlama unsurlarının yurt çapında planlı gelişim sürecinin yönetilmesi için gerekli çerçeve ve yol haritasının fiilen uygulamaya geçmesidir. Stratejik kurgunun ana hatları itibariyle Bakanlık’ça gerçekleştirilen bu eylem, yıllarca söylemlerde dile getirilen ve hep beklenen ‘Turizmde Devlet Politikası’ ihtiyacının fiilen uygulamaya sokulmasıdır. Bugün ise 90 Yaşını devirmiş haldedir!

Halen ihtiyaç duyulmasına ve yıllarca çalışılarak yol haritası da çıkarılmasına rağmen, bu Stratejik programın uygulamada sekteye uğramasıyla, turizmde özlenen ‘toparlanma süreci’ de hep başka baharlara bırakılarak son 8 Yıl tüketilmiştir. Söz konusu 90 Ayın son 10 Ayı ise, süresi biten ve 2014-2016 2.Eylem Planının üretilmemiş olması sonucu, turizmin reçetesinin hepten ‘bitkisel hayat’ dönemine girmiş olması olarak kabul edilmelidir.

Bugünkü çıplak gerçek: Bakanlıkça üretilen ve Kamu-Özel kesim ortaklığı ve çağdaş Yönetişim prensipleri ile Yeni bir Düzene kavuşturulması hedeflenen Stratejik atılım eyleminin, fiilen ölüm döşeğinde olmasıdır. İşin en acı yönü ise, mevcut Sivil Toplum düzeninin desteklenmesi ve eşgüdümüyle Merkeziyetçi olan yönetsel oyun kurallarının değiştirilerek, Koordinasyona dönük kurgulanan bu Yeni düzene, Özel Kesim icabet edememiştir.

2023 TURİZM STRATEJİSİ: NEYE NİYET? NEYE KISMET!

Ulusal Turizmin işleyiş mekanizmasına 25 Yıldır Makro bakışla yaklaşarak sürdürdüğümüz ‘araştırmacı yazar’ misyonumuzla, son 5 Yıldır üstlendiğimiz ‘Strateji Avukatlığı’ ile bu kritik durumu anlatmaya gönüllü
çabalar harcadık. Fakat bugün itibariyle, yakın geçmişe net bir bakışla ‘her ay en az 10’ar adet Ulusal turizm demeci veren’ STK’larımızın, 60 Aydır bu konuda tek bir görüş beyan etmemiş olmalarının boşluğunu yakalıyoruz.

Her birinde somut analiz-sentez ve öneri-uyarı içeren piyasa yazılarımız, çok okunarak ‘genel kabul’ görmekte, fakat yıllardır beklenen hareketlenme yönünde destek göremiyor! Temel amacımız yazmak ve duyurmak değil, çarpık gelişen turizmin yoluna sokulması’ için gerekli ‘toparlanma sürecine Katalizör Destek’ verebilmektir.  Bu bakımdan, son kesitteki ‘bitkisel hayat’ kapsamında daha atak çıkışlara girişmek zorunda kalmış bulunuyoruz.

Son 5 Yıldır turizm piyasasında Yönetim düzeyine ve kanaat Önderlerine yönelik olarak yazmış olduğumuz (bu Sitedeki) 72. Yazımızda, Sosyal Medyada açmış olduğumuz “yeni imza kampanyamız” (2*) paralelinde, ölüm döşeğindeki Ulusal Reçetemize ilgi ve destek eylemini duyurmakta yarar gördük. Zira turizm endüstrisinin ülke ekonomisine verebileceği katkılar, henüz gençlik çağındadır ve sağlam adımlarla gelişmesi, Ulusal görevimizdir!

Bu temel görüş ve mesajımız paralelinde, 2023 Stratejisinin ana kurgusunu ve önemini vurgulamak üzere yeni bir özet tablo anlatımını yeniden sunuyoruz. Sanırız bu görsel ‘Stratejik Çerçeve idraki’ ve buna bağlı ‘Eylemler ihtiyacını’ harekete geçirmekte etkili olabilecektir? Yukarıda vurgulanan yorumlarla birlikte ana fikir ise; Makro Turizm Reçetesinin başından beri anlaşılamamış olması ve gerekli ihtimamın da hiç gösterilememesidir.

Ciddi bir katılım ve ekip çalışmasıyla oluşturulan Turizm Stratejisinin temel kurgusunu ve içerik çerçevesini tekrar gözden geçirmek üzere hazırlanan “info-tablo” bitkisel hayattaki Devlet Politikası konusunda sağlam bir görüş verecektir. Turizmin her yönden toparlanması için gerekli “yapısal düzeni” yenileyerek, Anadolu’ya yayılma ve çeşitlendirme açısından özgün “örgütsel modeller” öngören Strateji, çağdaş ve yenilikçi atılımdır.
Anadolu’nun turizme çok uygun potansiyeliyle, plansız ve aşırı hızlı gelişmesine rağmen kaydedilen büyüme ve dış turizmde erişilen gelir boyutları, henüz doyma noktasından çok uzaktır. Bütünsel bir bakışla incelendiğinde, yurt çapında gelişmesi beklenen 10 kadar destinasyonun, henüz 5 adede bile erişemediği görülmektedir. Ayrıca gelişmiş yörelerde oluşan çarpık piyasa gelişmelerinin yol açtığı ticari verimsizlik ve yapısal sorunlar mevcuttur.

2014 YILI İTİBARİYLE TÜRKİYE TURİZM STRATEJİSİ BİTKİSEL HAYATTADIR!

2007 Martında Resmen yürürlüğe giren 2023 Stratejisinin temel kurgusu, 2013 Yılına kadar 7 senelik bir Eylem Planı tedbirleri uygulamasıyla 50 Milyar$’lık yıllık dış gelire erişilmesi ve sonrasında, yeni Eylem Planlarıyla bu toparlanma ve atılım sürecinin 10 yıl daha sürdürülerek 86 Milyar$’lık düzeye getirilmesi hedeflemiştir. Ancak öngörülen atılımların devreye girememesiyle, doğaçlama gelişimle 2013’te 32 Milyar$’lık düzey oluşmuştur.

Burada yıllık hedef farkı olarak 18 Milyar gözükse de, bu durumun 7 yıllık dönemsel farkının 49 Milyar olduğu dikkate alınmalıdır. Yani, Stratejinin hedefinde 50 Milyar$ düzeyinde şaşma olmuştur. Aynı durumun 10 yıl ileriye dönük analizi ise, 218 Milyar$’lık ilave bir sapma vermektedir. Bu kapsamdaki yıllık ortalama artış oranları ise, Stratejide %12,4 ve gerçekleşmede %9,4 olarak, aralarında sadece %3’lük bir fark bulunmaktadır.
Yani, Strateji uygulamasının getirebileceği ilave %3’lük yıllık gelir artış hızı yakalanabilseydi, 2023 yılı için resmen öngörülmüş bulunan 86’lık hedef 2021 yılında aşılarak, 10 yıl sonrasında 100 Milyarlık yıllık düzeye bile ulaşılabilecek performanslar söz konusudur. Henüz Anadolu destinasyonlarının devreye alınamadığı bir fiili durumda, bu gelişmelerin hiç de hayal olmadığı rahatça ifade edilebilir. Fakat mevcut durumda ne yapılacaktır?

Özlü bir ifadeyle; Gelişen turizme çareler üretmek üzere uygulanan geniş bir Stratejik Planlama çalışması, son kesitte uygulamaya alınamamış ve sorunların da piyasayla birlikte büyümesine yol açılmıştır. Turizmde Devlet Reçetesinin gerekçesiz bir şekilde devre dışı kalması ve bu alanda mevcut başka bir alternatif de olmaması, hiçbir şekilde izah edilebilecek bir olay değildir. Bu nedenle de, turizmin yaralarının acilen sarılması gerekiyor.

Son 7 yıl itibariyle toplamda sineye çekilen 50 Milyarlık kayıplar, önümüzdeki 10 yılda katmerli olarak ciddi performans düşüşlerine yol açacak ve mevcut %9’luk artış hızı bile muhtemelen yitirilecektir. Bu gelişmelerde, en önemli değerin “toplam kalite ve ülkesel imaj kaybı” olacağı mutlaka dikkate alınmalıdır. Konjonktürel yıllık sapmalar kolayca telafi edilebilir fakat ‘ucuz ülke veya hijyen tehdidi’ gibi imajların düzeltilmesi çok zordur.

Sonuç olarak; 2013 sonu itibariyle süresi dolan ve sadece %18’lik bir performans tespit edilebilen 1.Eylem Planı sonrasında, 2014 başından itibaren devreye girmesi gereken 2.Eylem Planı da halen yapılmamıştır. Bu anlamda, daha önce yorum olarak “hastalıklı turizme hazırlanan konsültasyon reçetesi uygulanmadı”  derken, artık hastamızın “bitkisel hayata girdiği” konusunda netleşmektedir. Fakat bu hayati konu, henüz gündemde değil?

Bu durumdan direkt etkilenen tüm turizm paydaşları ötesinde, kamuoyumuzun dikkatlerine önemle sunulur!

zafer@cengiz.gen.tr

MAKALE NOTLARI:
(1*) http://www.ktbyatirimisletmeler.gov.tr/Eklenti/906,ttstratejisi2023pdf.pdf?0
(2*) http://chn.ge/1oRfHZK?share_id=WbMPyYhlUx
(3*) http://www.turizmguncel.com/haber/2023-turkiye-turizm-stratejisini-masaya-yatiriyoruz-h2722.html



STRATEJİK YOL AYIRIMI: TURİZMİ TOPARLAMAK..? VEYA HATALARI YIKARAK SAVAŞMAK..!


Henüz 2 gün önce çıkan habere göre; Bakanımızın Antalya ziyaretinde tespit ettiği turizme bağlı disiplinsiz imar durumlarına ilişkin "Kaçak yapıları tamamen yıkacağız. Plansız yapılmış sitelere, otellere müsaade etmeyeceğiz… Müsamahasız davranıp bu konuda radikal adımlar atacağız!" demeci vermişler. Oysa söz konusu gelişmeler, yıllardır sürmekte ve turizmin cilveleri sonucunda sürdürülmekte olan doğal işlerdir.
Özünde piyasa düzenine ilişkin disiplin ve yöntemler pekişmemiş olduğundan, adeta bir “altına hücum sürecinin devam ettiği” turizm piyasasında, gemisini kurtaran kaptandır. Bu süreçte artık ustalaşan ve hatta cambazlaşan yatırımcılarımız ve turizm erbabımız, kendi çıkarına uygun kestirme yöntemlerle başarılara yelkenler açmaktadır. Bu durum ise, Plansız ve Kuralsız kalan denetimsiz bir piyasa için doğal değil midir?
Söz konusu olumsuz sonuçlara yol açılması ise, tamamen yıllardır görmezden gelinen Plansız gelişimdir. Bu durumun nedenlerine ve sonuçlarına inilerek, yıllardır geçerli olan “bulanık sularda balık avlamak ve turizm pastasından pay almak” sürecinin, gerçekçi analizleri gereklidir. Böylece sağlam ve yenilikçi yöntemler elde edilerek uygulanması, hastalıkların sürekli ve kalıcı sağlıklı yaşam çözümlerine dönüştürmesi gereklidir. 
Türk Turizminin içine girmiş olduğu önlenemez gelişmesi ve sağlıksız büyümesi karşısında, 2023-TTS’nin formüle ettiği prensipler içinde “Destinasyon Yönetimi” ile turizm yörelerinin tüm yerel paydaşların katılımıyla kendini disipline alması ve yönetmesi, çağdaş bir TURİZM KONSEYİ Örgütlenme Modeli olarak öne çıkmıştır. Antalya Bölgesinde 12 alt beldede konseyler kurulması gerekirken, henüz Merkezde bile yoktur.
Turizm Stratejisinin gönüllü Avukatlığını üstlendiğimizden, 30 yıl önce basit bir Protokolle yola çıkarak yerel turizmi başarıyla yöneten Barcelona’nın kanıtlanan paralel başarılarını tespit etmiş durumdayız. Son 8 yıldır Antalya Turizm Konseyleri devreye alınabilseydi, tüm Türk Turizminin çehresi değişebilirdi. Fakat Kamu olarak bu konuda gereken basit bir Yönetmelik çıkartılmamış, Özel olarak da sektörler arası rekabetler aşılamamıştır.

TURİZMDE GEREKLİ TOPARLANMA SÜRECİNİN TEK YÖNTEMİ 2023 STRATEJİSİDİR

Devlet Stratejisinde formüle edilmiş olan Eylemler ve Proje başlıkları, turizmin toparlanması için hayati önem taşıyan unsurlardır. Yurt çapında devreye girmesi gereken yerel konseyler, kendi iç dinamikleri kapsamında her türlü konuyu çözmek ve gelişim yönünde projeler üreterek Bakanlık Koordinasyonu ve desteğinde yol almak durumundadır. Mevcut yapısı ile Bakanlık, genel denetim yetkisi ve yönetim işlevinde yine devrededir.
Sonuç olarak; Turizmde gelişimin ve piyasa düzeninin yönetilebilmesi için “reçete olarak” üretilmiş olan 2023 Stratejisi ve Prensiplerinin devreye sokulamadığı sürece, Türk Turizminin içine düşmüş olduğu bunalımlar ve sağlıksız yapıdan kurtulabilmesi mümkün değildir. Stratejinin uygulanmamasında, herhangi bir geçerli gerekçe olmadığından ve iptal edilmediği sürece de Resmen geçerliliğini koruduğundan, acilen hayata geçirilmelidir.

Bu vesileyle de, görevinde 10 Ayını dolduran Yeni Bakanımızı artık net ve açık olarak, Resmen yürürlükte olan  “2023 Türkiye Turizm Stratejisi konusunda açık görüş ve geleceğe dönük temennilerini” beyan etmeye davet ediyoruz. Son Antalya demeçlerinin ise, piyasa gerçeklerinin idrak sürecinde “dürüst ve net bir olağan tepki” olduğunu, bütünsel bir yaklaşımla kısa sürede tüm Stratejik Çerçevenin yerine oturacağını temenni ediyoruz.

Bu Makale 21.11.2014 - 10:55:06 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • Zafer Cengiz 04.02.2015 - 03:18

    Evet Dostlar: Turizmin reçetesi olarak sıfatladığımız ve son 5 yıldır mumla aradığımız ortak akıllara anlatmaya çalıştığımız 2023 Stratejisi konusundaki son yenilikçi makale de ekranın altına yaklaşarak, başlığı paralelinde göçüp gidiyor. Son kesitte 2 Hocamız nazik ziyaretleriyle Hatır Sormak zahmetine katlanmış olsalar da, Şampiyon turizmcilerimiz çok sağlıklı fuarlar turları yaparak birbirlerini ağırlayarak bu kışı da tüketmişlerdir. Bu günlerde zaten ay hesabıyla 96 yaşını tamamlayacak olan Strateji dedemiz de, umarız önündeki 9 yıllık raf ömrünü de tek başına tamamlayacaktır. Cümleten geçmiş ve Turizme de Sağlık olsun..

  • Zafer Cengiz 18.01.2015 - 10:52

    Hocalarımız biraz uzunca yorumları süzgeçten geçirilince ortaya çıkan ana fikir: Turizmde insan kaynakları ve Stratejide öngörülen Konsey konularını yasalarla düzenlemek üzere yeni atılımlar yapılsın şeklindedir. ANCAK: Bu senaryoda dikkate alınması gereken önemli eksikler söz konusudur. Bunlar özetle (1) Turizmde örgütsel inisiyatifin, tamamen turizm paydaşlarına ve katılımcı sivil toplum modeliyle demokratik dernek statüsünde turizm paydaşlarına verilerek, geniş çaplı ÖZYÖNETİM ortamının Kamu kurumlarınca desteklenmesi ve tüm yerel çalışmaların Ulusalda sentezlenmesi kurgulanmıştır (2) Bugün plansız gelişmelerle artık hepten düğümlenen turizmde, İnsan kaynakları ve kalifiye personelin de gereğince kullanılamaz olmasıyla, bu idealist eğitim mekanizmalarının (kotarılsa bile) turizmin Stratejik atılımla düze çıkmadan önce bir işe yarayamayacağı, mutlaka dikkate alınmalıdır. SONUÇ: Amaçlara dönük uygulama imkânı bulamayacak hantal Yasalar yerine, Stratejinin temel kurgusu olan çağdaş sivil toplum inisiyatifi ve yenilikçi Dinamik bir Özgüven mekanizması neden harekete geçemiyor acaba? Devlet ise yıllardır Herşeyi Benen beklemeyin derken, bu sağırlar diyalogsuzluğu sürecinde, kimi ve neyi bekliyoruz? Bir bilen varsa söylesin AMA bu anlamsız belirsizlik de artık sürmesin

  • Prof. Dr. Ali ERBAŞ, Turizm Fakültesi, Eskişehir Osmangazi Üniversites 16.01.2015 - 12:08

    TURİZM MESLEKLERİ VE TÜRKİYE TURİZM KONSEYİ KANUNUNUN(TASLAĞI) GEREKÇESİ Türkiye’nin 2014 yılı ihracatı 155 milyar ABD dolarıdır. Bu ihracatı yapabilmek için ihracatın 81’inin ithalatla karşılanma zorunluluğu olup, net ihracatımız 30 milyar dolar düzeyindedir. İhracatta en önemli pay tekstil kimya gibi en kirletici sektörle gerçekleştirilmekte, bu durum ayrıca çevre kirletme maliyetlerini ortaya çıkarmaktadır. Başta Antalya olmak üzere turizm beldeleri adeta şantiye halinde, giderek taşlaşmakta, bütün İspanya’da 180 adet Beş Yıldızlı otel varken, sadece Antalya’da 400 adet beş yıldızlı otel bulunmaktadır. 2014 yılında elde ettiğimiz turizm gelirleri ise İspanya’nın turizm gelirlerinin üçte biri oranında olup, turizm diplomalarının meslek yasası kapsamında gücü tatbik edilmeden 35 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, turizm işletmelerinin nitelikli personel ihtiyacını karşılamak üzere, önemli bir irade ortaya koymak suretiyle çok sayıda turizm fakültesi, turizm yüksekokulları ve turizm liseleri kurmuş olup, milyarlarca lira harcayarak turizm mesleklerinin eğitimini vermektedir. Sayıları her geçen gün artan, örgün turizm eğitim kurumlarından mezun olanların, tamamına yakın kısmı “yasal boşluk” nedeniyle, sektöre girememekte ve sektör dışında daha uygun koşullarda çalışmaktadır. Buna karşılık, yukarıda verilen rakamlardan da anlaşılacağı üzere, Türkiye’nin lokomotif sektörü olan turizm sektörünün nitelikli eleman ihtiyacının had safhada olduğu, niteliksiz elemanlarla çalışmanın, turizm sektörünün bel kemiğini kırdığını, turizm işletmeleri yatırımcıları, yöneticileri ve akademisyenler tarafından devamlı olarak dile getirilmektedir. Türkiye’de turizm sektörünün 2023 hedeflerine varabilmesi için turizm mesleklerinin Turizm Meslekleri ve Türkiye Turizm Konseyi Kanunu ile kurularak, turizmin insan kaynakları yönünün güçlenirilmesi amacıyla alaylıların(mevcut turizm çalışanlarının ve yöneticilerinin) meslek şubelerine intibak ettirilmesi ve daha sonra sadece turizm fakülteleri, turizm yüksekokulları ve turizm liselerinden mezun olanların, turizm işletmelerine kazandırılmasına acilen ihtiyaç bulunmaktadır. Kanun bir taraftan turizm mesleklerinin tanımını, mesleğe giriş, meslek sicilleri, çalışma ve yükselme koşullarını tanımlarken, diğer taraftan bütün turizm mesleklerinin, bütün işletmelerin ve personelinin, akademisyenlerin(TEMAr Ge) taşrada ve merkezde meslek başkanlarıyla Turizm Bakanlığı teşkilatının ise taşrada, Vali veya Kaymakam merkezde Turizm Bakanı, Bakan Yardımcısı veya Bakanlık müsteşarı ile en üst düzeyde temsil edilmesine ve karar mekanizmalarına katılımını sağlamak suretiyle, Türkiye’nin turizm alanındaki stratejik sistematik ortak aklını oluşturmaktadır(Bkz. Ek 1234). Türkiye Turizm Konseyi’nin kurulmasıyla Türkiye’nin doğal turizm varlıklarının , tarihi turizm varlıklarının ve kültürel turizm varlıklarının envanterlerinin sağlıklı bir şekilde çıkarılıp, bunlarla ilgili master(stratejik) planlar yapılarak Turizm Bakanlığı’nın onayına sunulacak ve onaylanan planların uygulamaları Konsey Şubeleri vasıtasıyla etkili bir şekilde izlenecektir. Ayrıca, Türkiye Turizm Konseyi işletmelerin uygulamada karşılaştıkları sorunları sürekli olarak bir sistem dahilinde çözmek suretiyle standartlar oluşturacaktır (Tabip Odaları Birliği, Mühenisler ve Mimarlar Odalar Birliği’nin standart oluşturması gibi). Kanunun çıkarılmasıyla, turizm işletmelerinin sorunlarının ülke genelinde taşra’da(merkez ilçeilçe), her konsey şubesi tarafından sürekli şekilde tespit edilerek, ilçe turizm konseylerinde(TEMAr Ge) çözümler geliştirilecektir. İlçe turizm konseyleri tarafından tanımlanan ve çözüm önerileri getirilen, ancak ilçe turizm konseylerini aşan konular, Türkiye Turizm Konseyi Merkezi tarafından karara bağlanacak, TTK Merkezini aşan sorunlar ise Turizm Bakanlığı, Hükümet veya Parlamento tarafından çözüme kavuşturulacaktır. Sürekli şekilde karara bağlanan sorunlarla ilgili çözümlerden ilçe turizm konseyi düzeyindekiler, ilgili İLÇE TURİZM STANDARTLARInı TTK merkezi, Turizm Bakanlığı, Hükümet ve Parlamento düzeyinde çözüme kavuşturulanlar ise TÜRKİYE TURİZM STANDARTLARInı oluşturacaktır. Türkiye’deki turizm eğitimi ve sektördeki turizm uygulamaları geliştirilen söz konusu standartlara göre yapılacağından işlevsel nitelikli turizm eğitimi, personeli, işletmeler ve turizm sektörü meydana getirilecektir. Böyle bir Kanun ile Türkiye’nin yerel konseyler tarafından ülke genelinde çıkarılacak turizm varlıkları envanterleri ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylanacak olan master planlarıyla, şehir kimliklerini yansıtan mimari tarzlara sahip, verimli ve karlı işletmelerin meydana getirilmesi sonucu, turizm alanında Dünya lideri olması sağlanacaktır. Bütçe: Türkiye Turizm Konseyi merkez ve taşra teşkilatının bütçesi, Türkiye Turizm Konseyi Ajansı tarafından sağlanacağından hazineye herhangi bir yük getirmemektedir. Daha fazla bilgi için www.tiyader.org bilgi merkezine bakınız.

  • TİYADER.ORG COŞKUN MERİÇ 14.01.2015 - 01:53

    SAYIN ZAFER CENGİZ BEY GERÇEKTEN TÜRKİYE NİN TURİZM KONUSUNDA DEĞİNDİĞİNİZ KONULAR ÇOK DOĞRU VE İSABETLİ KONULAR. DEĞİNDİNİZ.SİZİ TEBRİK EDERİM.FAKAT GÖRÜYORUM Kİ TİYADER DERNEGİNDE HABERİNİZ YOK.DERNEĞİMİZ 3 YILDIR AKTİF BİR ŞEKİLDE DEĞİNDİĞİNİZ KONULARA GEREK GÖRSEL BASIN GEREKSE YAZILI BASINDA SIK SIK DEĞİNMEKTE DE KALMAYARAK 1 TÜRKİYE TURİZM BİRLİĞİNİN KURULMASI 2TURİZM MESLEK YASASININ HAZIRLANMASI 3MESLEK YASASININ ÇIKMASI İÇİN KÜLTÜR TURİZM BAKANLIGI VE BAŞBAKANLIĞA DEFALARCA BAŞVURU YAPMIŞ RANDEVU TALEBİNDE BULUNMUŞ 4TURİZM BÖLGELERİNDE KIŞIN 6 AY KIŞ UYKUSUNA YATAN 6 AY ÇALIŞABİLEN YATIRIMCI VE ÇALIŞANLARIMIZIN HİÇ OLMASSA KIŞINDA İŞ OLANAĞI SAĞLANMASI AÇISINDAN VERGİVE SSK PRİMLERİNİN ALINMAMASI İÇİN ( DEVLET KIŞIN İŞSİZLİK MAAŞI DEĞITIYOR MİLLET YATSIN DİYE )TAVSİYE NİTELİĞİNDE GÖRÜŞLERİMİZİ BİLDİRDİK FAKAT DEVLETİN İÇİNDE TURİZMCİ ADAM SAYISINI BİR ARAŞTIRIN YOK YOK MÜHENDİS MİMAR NE ARARSAN VAR TURİZMCİ YOK BU DEVLET NASIL TURİZM POLİTİKASI ÜRETSİN BALIK BAŞTAN KOKAR.BİLİYORMUSUNUZ YILDA 18 20 BİN ÖGRENCİ MEZUN OLUYOR TURİZM OKULLARINDAN 95 İ SEKTÖRE ENTEGRE OLAMIYOR.MESLEĞİNİ TERK EDİYOR.OKULLAR SEZON ORTASI KAPANIYOR KİMSE TURİZM ÖGRENCİLERİNİ MALUM İŞE ALAMIYOR. STAJ SÜRELERİ KISA VS VS. BUNU İÇİNDE YÖK E BİLDİRİ GÖNDERDİK ÇIT YOK SORUNLARIN BAŞI ÖNCE EĞİTİMİN VE EGİTİM GÖRMÜŞLERİN SEKTÖRE SOKULARAK DİPLOMA HAKLARININ KORUNMASI MESLEK KANUNUN ÇIKMASI ÖNCELİKLİ. SEVGİ VE SAYGILAR TİYADER EGE AKDENİZ SEKTÖR ŞUBELER BAŞKANI COŞKUN MERİÇ

Yazarın diğer yazıları
Tüm Yazıları
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.