Zafer Cengiz

Yeni Nesil Turizm Modeli Geliyor

Yeni Nesil Turizm: Global gelişmeleri izleyen, rekabetçi, çağdaş örgütlenmeye, çevreye ve bölgesel turizme uyumlu, internet teknolojisi kullanan ve kendini yenileyebilen özelliklere sahip zihniyetlerle uygulanan, verimli bir turizm tarzıdır. Burada şekilde değil, zihniyetlerde bir devrim söz konusudur.

Global çaptaki turizm gelişmelerinde, her şey giderek netleşti. Arz ve talep niteliklerindeki değişimler ve genel eğilimler ile birlikte, işletme ve pazarlama açısından öne çıkan örgütlenme tarzları da artık belirlenmiş durumdadır. Sentezde turizmin eskiyen kabukları kırılarak, yeni nesil bir turizm modeli doğmaktadır. 2010 yılında hediye edilemeyen yeni model, Noel Baba misali bacadan gelmektedir. 

Bu bakışla, piyasada yaşanan gelişmeleri yorumlamak ve yönlendirmek amacıyla, henüz global çapta belirgin bir atılıma geçmemiş olan bu akımın altını çizerek sergilemekte yarar görüyoruz. Çeşitli yönlerden tescillenmiş özellikleriyle oluşan ve tüm dünya çapında değişim kapsamında tahtına oturan çağdaş nitelikteki bir dizi özelliklerin bütünlüğü, yeni nesil turizmi oluşturmaktadır. 

Yeni Nesil Turizm: Global gelişmeleri izleyen, rekabetçi, çağdaş örgütlenmeye, çevreye ve bölgesel turizme uyumlu, internet teknolojisi kullanan ve kendini yenileyebilen özelliklere sahip zihniyetlerle uygulanan, verimli bir turizm tarzıdır. Burada şekilde değil, zihniyetlerde bir devrim söz konusudur. 

Yeni nesil turizmde öne çıkan başlıca özgün kriterler şunlardır;

1) Küresel gelişmeleri izleyen bir Kamu - Özel kesim işbirliği ve turizmde Yerelleşme, 

2) Rekabetçi pazara odaklı ve yerel çağdaş örgütlenmeye açık ortak işlerlik, 

3) Çevreye duyarlı ve sürdürülebilirlik kavramına ve değişime tam uyumlu stratejiler, 

4) Bölgesel turizm yönetimini ve yerel STK dayanışması ortak aklını yaygın kullanan, 

5) Internet Teknolojisi odaklı ve kendini sürekli yenileyen dinamik ve bütünsel yönetim zihniyeti.
 
Eski Nesil Turizmin Eksikleri Nelerdir?  

Eski bakış açısıyla, turizmi bir sektör olarak görmeye ve kalıplara sokmaya çalışmak bile yanlıştır. Turizm, sıkça ifade edildiği gibi 40-50 sektöre iş sağlamaz. Aksine, bu sektörleri kapsayan özgün bir endüstriyel organizasyon yürütür ve reel sektörün özel bir kesitidir. Bu nedenle de, turizmin gerçek paydaşları çok yaygındır ve özellikle kamusal işbirliği ortamı hayati önem taşımaktadır. Zira, temelde kamunun düzenlemesi ve yönlendirmesi, özel kesimin ise yönetmesi ve işletmesi gerekmektedir. 

Eski bakış açısı ve uygulamada, aktif turizmcilerin günü kurtarma ve Ankara inisiyatifinde yürütülmeye çalışan bölgesel gelişme yaklaşımlarının kilitlendiği, artık aşikar durumdadır. Yerel'de tam birliktelik ve Ulusal'da dayanışma ve paylaşma ortamı, turizmi özlenen şekilde şahlandıracak yöntemlerdir. Yeni bakış açısında, turizmde ürün Destinasyonun kendisidir ve üretimi yönetilmelidir. 

Bu güne kadar 'aktif turizmciler piyasada at oynatır ve pasif paydaşlar seyir bakar' türünden işleyiş tarzlarının yarattığı tıkanıklıklar, sakıncalarını yeterince kanıtlamıştır. Artık turizmin kamusal etkisi ve makro katkısının boyutları kapsamında özel bir şekilde destek görmesi ve belediye hizmetleri başta gelmek üzere altyapı öncelikli teşvik edilmesi modeli, detaylandırılarak hayata geçebilecektir. 

Son kesitte, turizm yöre ve beldelerinin Valileri, Kaymakamları, Belediyeleri, Ticaret ve Sanayi Odaları, esnaf odaları ve meslek örgütleri kapsamındaki tüm STK'lar, toplu ve/veya münferit olarak yerel turizmdeki ihtiyaç ve somut taleplerini dile getirmeye başlamışlardır. Gündeme gelen konularda ihtiyaçtan ve çaresizlikten yola çıkan pasif paydaşlar, artık turizme doğrudan müdahil olmaktadır. 

Bu ihtiyacın yerel platformda "Turizm Konseyi" çatısında örgütlü ve yasal bir zemine oturması ile, turizmin işlerliğinde karşılaşılan birçok darboğaz aşılacak ve yepyeni bir çerçeveye kavuşacaktır. Bu gelişime uyum sağlayamayan kesimler, randımansızlık ve belirsizliğe mahkumiyete devam edecektir. 

Yeni Turizm Modeli Hızla Yaygınlaşacaktır: 

Yeni nesil turizm yaklaşımlarında, her konunun bütünsel bir bakış açısıyla ele alınarak örgütsel ve kalıcı çözümlere kavuşturulması söz konusudur. Özellikle UNWTO'nun son yıllarda geliştirdiği DMO (Destination Management Organization) yaklaşımıyla, tüm dünyada Bölgesel Turizmin 'destinasyon yönetimi' olarak öne çıkması ve mikro-makro örgütlenme sorunlarının toptan çözülmesi gündemdedir. 

Bu kapsamda, henüz Türkiye'deki değişim dinamiklerinin bu yeni koşulların detaylarına tam olarak vakıf oldukları söylenemez. Halen, ihtiyaçlar paralelinde ve yerel sorunlara çözüm arayışında ortaya çıkan iyi niyetli ve işgüzarca çabalar vardır. Fakat, rasyonel bir yaklaşımla yurt çapında bölgesel gelişim sürecini rayına oturtacak tek çıkış olan Konsey Modeli, maalesef son yıllarda uygulamaya geçememiştir. 

2023 Turizm Stratejisinde yer alarak iki yıl önce devreye sokulması planlanan turizm konseyi modeli, hem yerel platformda tam bir katılımcı yönetim tarzını, hem de ulusal çapta bölgesel temsil ortamını birlikte getirmektedir. Yerel inisiyatifin öteden beri aradığı ve turizmin devreye giremeyen pasif paydaşlarını da hızla devreye sokacak olan konseyler, ülke turizminin çehresini değiştirecektir. 

Bu konuda 4 büyük destinasyonumuzda gelişen güncel olaylar, değişimin çok net ve açık ihtiyaç sinyallerini ve kanıtlarını sergilemektedir. Örneğin, 2007 başlarında devreye girerek randımana kavuşabilecek olan İstanbul Turizm Konseyi, 2010 Dünya Kültür Kenti uygulamalarında çok daha yüksek performanslara erişilmesini mümkün kılacak bir altyapıya sahip idi. Yine, yerel sorunlarını somut olarak çalışıp gündeme getirebilecek olan bir İzmir Turizm Konseyi, geçen aylarda Bakan Bey ile yerel hizmetlerde ters düşme çelişkileri içinde kıvranmaktadır. 

Antalya'da yerel yönetim modeline ihtiyaç 2005'lerde hissedilmiş ve Valilik atılımıyla 'bölgesel master plan' yapma antremanları bile yaşanmışken, bugün hala lidersizlik ve yasal dayanak yoksunluğu ile gelen belirsizlik ortamında zaman yitirilmektedir. Muğla'da ise, tüm alt yörelerde yaşanmakta olan aktif hareketlilik ve dinamik çözüm arayışı, yerel inisiyatifi ortak akılda buluşmaya itmektedir. 

Mevcut durumda, piyasa ilişkilerinin getirdiği arayışlar sürmektedir. Ancak; yerel örgütün yasal olarak desteklenmesi ve ideal bir ortamda birlikte çalışmalarını mümkün kılan (henüz hayal bile edilmeyen) Konsey Modelinin, son 4 yıldır uygulamaya hazır olarak beklediği idrak edilince neler olacağı, büyük bir merak konusudur. Bu farkındalık paralelinde, hızlı bir açılım süreci oluşması beklenmektedir. 

Bu güne kadar oluşan gecikmelerin kayıpları büyüktür. Ama, gelecek yıllarda giderek gelişecek turizm mekanizmasındaki potansiyel kazanımlar, çok daha geniş hacimlidir. Bu bakımdan, 2010/11 kış ayları içinde başlayabilecek bir atılım, Türk Turizmine net bir yıl kazandırabilecek çok kritik bir eylemdir
 

Bu Makale 01.01.2011 - 21:40:40 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
Yazarın diğer yazıları
Tüm Yazıları
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.