Kerem Köfteoğlu

Turizmde aktörler değişirken, ezberler bozuluyor

Dünya turizminde rekabet kızışıyor.

Dünya turizm pastasından pay almak isteyen ülkelerin sayısı hızla artıyor. Aktörler ve oyunun kuralları değişirken, ezberler bozuluyor. Tatil tüketicisinin beklenti ve tercihleri değişiyor. Karşımıza tek tip değil, talepleri çeşitlilik arzeden yeni bir turist profili çıkıyor. Yeni tip turistin ağırlıklı olarak doğaya saygılı turlar, yerel kültürel unsurlar ve deneyim kazandıran tatilleri tercih ettiği gözleniyor.

Tatile çıkanlar artık evlerine gittikleri yerden bir deneyimle dönmek istiyor.  Bu durum, eskiden gözardı edilen, bazılarınca gösterilmesinden “utanılan” yerel değerlerin öne çıkmasına yol açıyor. Örneğin, binlerce kilometre uzaklardan gelen Japon turistler, baklava kurslarına katılıp baklava açmayı öğreniyor. Avrupalı turistlerin bazıları köy düğünü izlemek için can atarken, bazıları da soluğu çok farklı bir deneyim yaşayacakları çay toplama bahçelerinde alıyor.

1990’lı yıllardan beri tatilcinin 3S (sea,sun,sand-deniz,kum, güneş) talepleri 3E’ye (eğlendiren, eğiten, heyecanlandıran) kayıyor. Bunlar, kitle turizminin alternatifi değil, tamamlayıcısı durumunda. Özgün turlara katılan ve sayıları binlerle ifade edilen kişiler, kitle turizmi turistinden daha fazla harcıyor. Dolayısıyla kişi başı turist harcamasını arttırmanın yolu “niş” alanları bulup pazara sunmaktan geçiyor.  

Kalem çevirme turizm olabilir mi?

Odağında insan olan, beklenti ve talepleri karşılayan, bir yerden kalkılıp bir yere gidip konaklamayı da içeren etkinliklerin tümü özgün turlara dönüşebiliyor. Buna örnek olarak  Pen-spinning (kalem çevirme) hareketini gösterebiliriz. Bu hareket, yaklaşık 10 yıl kadar önce Kore'de spor olarak yapılmaya başlandı. Şimdi dünyada birçok ülkede sayıları 300 bini aşan kalem çeviren (penspinner) var. Türkiye’de de örgütlenip Facebook’ta sayfa açan Türk Kalem Çevirme Birliği’nin üye sayısı şimdiden 600’ü aştı. Dünyada Kalem Çevirme Turnuvaları yapılıyor. Yarışmalar uluslararası yapıldığından çeşitli ülkelerden katılım oluyor. Bu noktadan hareketle, kalem çevirme benzeri yeni gelişmekte olan hobi veya spor karşılaşmalarının hepsinin birer turizm ürünü haline gelebileceğini söyleyebiliriz.

Korku turizmi

Güney Afrika’da macerasever turistler, heyecan dolu tatil için özel bir kafesle 4 metre büyüklüğünde timsahların bulunduğu havuza indiriliyor. Kafese isterse iki kişi de girip andrenalin patlaması yaşıyor. Keşan’ın Çamlıca beldesi bu yıl 5’nci kez kutlanan Bocur Gecesi, uluslararası arenaya korku turizm çeşidi olarak taşınmak isteniyor. 3 günlük festivalde 12 binden fazla maske takılıyor.

Villa tatilleri tercih ediliyor


2008 yılında güçlenmeye başlayan Villa Tatilleri, bu yıl da revaçta. Bunlar, giderek pahalılaşan butik otel ve deluxe otel tatillerine ciddi bir rakip haline geldi. Villa tatilleri  Karayipler, Portekiz, Fransa, İspanya, İtalya ve Yunanistan’dan sonra Türkiye’de Ege ve Akdeniz kıyılarında da Villa Tatilleri giderek cazibesini arıtıyor. Paparazilerden uzak özel yaşam, kahyadan özel şefe; masözden özel tenis  hocasına kadar uzanan sınırsız ve  lüks hizmet sunumu, kalabalık yerlerde keyif almayanlara farklı bir tatil seçeneği sunan Villa Tatilleri aynı zamanda kalabalık ailelerin ekonomik olarak buluşmasına da önayak oluyor. 

Keder Turizmi


Muğla Üniversitesi’nden Hande Akyurt, yüksek lisans tezinde “Keder Turizmi” kavramının farklı sınıflara ayrıldığını söylüyor. Buna göre, Savaş alanları (Çanakkale Şehitliği), hapishaneler (Sinop Hapishanesi), İrlanda’daki kül felaketi gibi doğal afetler Keder Turizminin alt başlıklarından sayılıyor.

Doğada 5 yıldızlı çadır konforu


Doğayla başbaşa tatil geçirmek isteyenler, konaklamak için sadece 5 yıldızlı otel aramıyor. Onlara konforu bir çadırda bile sunabiliriz. Nitekim, üzerindeki mikroçiple meteorolojik değişimler önceden bilen, kanvas kumaştan yapılmış, içi 5 yıldızlı otel konforunu aratmayan geceliği bin dolar olan çadırlar da günümüzde rağbet görüyor.
Türkiye karavancılar tarafından yeniden keşfediliyor. Hamamlarımızın yıldızı yeniden parlıyor. Bekarlara yönelik geliştirilen, evlilikle sonuçlanabilen  “çöpçatan turları” talep görüyor. Öte yandan İzmir, İstanbul ve Antalya farklı bir ortamda hem evlenip hem de balayı geçirmek isteyenler tarafından da tercih ediliyor. Ayrıca, batı ülkelerinden bazı tatilciler köy düğünü izlemeye geliyor.

Dünya ve Türkiye’de sıradışı otellerin sayısı artarken, tatilciler arasında otelleri safdışı bırakan “ev takası” eğiliminin gelişmeye başladığına tanık oluyoruz. Bu gelişmeler bize, otellerin yıldızına takılmamamız gerektiğini gösteriyor. Mevcut batıklara ek olarak eski uçak ve gemiler de batırılarak batık turizmine olan talep karşılanmaya çalışılıyor. Bu örnekler çoğaltılabilir. Ancak, Türkiye’de dünya turizm pazarına topu topu 20 çeşit sunulurken, uluslararası alandaki çeşitlerin 250’yi aştığını biliyoruz. Turizm arzını her şey dahil ve yıldızlı oteller kısır döngüsünün ötesine taşıyabilen ülkelerin başarılı olacağı bir döneme giriyoruz. Dünyadaki gelişmeleri doğru okuyup, planlarını yeni duruma göre yapanlar kızışan rekabette ayakta kalmayı başaracaktır.



Bu Makale 01.07.2010 - 17:02:43 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.