Zafer Cengiz

2023 Turizm Stratejisi Neden Hayati Önem Taşıyor?

Turizmde yaşanan global gelişme paralelinde, Türkiye turizmi krizlere rağmen aslanlar gibi büyüme sürecini sürdürüyor. Eskiden her türlü olumsuzluklara karşı çok hassas ve kırılgan bir konumda iken, artık değişen koşullarda evrimleşmiş olan yeni turizmin organik yapısı da bağışıklık kazanmıştır.

Turizm Anadolu'yu çok severek mekan tutmuş olsa da, bu yerleşme sürecinde başından beri konuya karşı oluşan tereddütler hala geçerlidir. Turizmi güvenilir bir endüstri olarak kabul edemeyen ve benimseyerek gerekli destekleri veremeyen zihniyet, hala hükmünü sürdürmektedir. Oysa turizmin geçmişi ve geleceği, alışkanlık haline gelen kuşkuları artık kökten silecek boyutlara ulaşmıştır.

Bu durumu açıkça sergilemek üzere, sürekli olarak bize klavuzluk yapan çalışma tablomuzu, ekte sizlerle paylaşmanın kanımızca zamanı gelmiştir. Ülke turizminin geçmiş ve gelecek 20'şer yılını net bir şekilde ortaya koyan bu basit çalışmanın, yeri geldikçe verdiğimiz boyut rakamlarının nereden ve nasıl ortaya çıktığının algılanması ve idrak edilmesi için çok yararlı olacağını ümit ediyoruz.

Turizmin Gerçek Boyutları Henüz Piyasada Algılanamadı

Oldukça vasat artış varsayımları ile oluşan tablomuzda, 1990-2009 dönemindeki toplam 258 milyon turist girişinin, önümüzdeki 2010-2029 arası 20 yıl içinde 4 kattan fazla artarak 1.058 milyon turiste  erişeceği görülmekte. Bu verilerin ülkesel gelir cinsinden yansıması ise, geçmiş 20 yıldaki 212 milyar$ karşısında, gelecek 20 yılda 741 milyar$ gibi korkunç boyutlara varacağı açıkça ortaya çıkmaktadır.

Bu arada, Türkiye'nin yıllardır en büyük ekonomik yaraları olan "dış borçlar ve cari açık" bohçasının 260 milyar$ düzeyinde olduğunun, hemen altını çizmek isteriz. Turizm, Türkiye'nin aradığı ilaçtır!

İşte bu acı gerçeklerden hareketle "ülke turizminin eriştiği boyutların gereğince idrak edilmediği" gibi 'çok iddialı bir yorum' yapmak zorunda kalıyoruz. Bu durum böyle olmasaydı, bu güne kadar turizmin gelişimi için her türlü engellerin giderilmesi yönünde milli seferberlik sürdürülmesi gerekirdi. Oysa, mevcut kesitte halen 'Devletçe alınan yasa hükmünde kararlar' bile aymazca savsaklanmaktadır.

Bu üzücü durumun ve yorumun en canlı örneği de, 2005'te 'turizmde genel toparlanma' niyeti ile girişilen 2023 TTS çalışmalarının, 2007 yılı başından bu yana takvime bağlanmış olan Eylem Planının adeta gündemden kaldırılmasıdır. Oysa, söz konusu stratejik planlama paketinin içindeki başlıklar,  turizm endüstrimiz için piyasanın düzenlenmesi ve sağlıklı işlerliği açısından 'hayati önem' taşımakta.

2023 Türkiye Turizm Stratejisi 2007-2012 Eylem Planı kapsamında; Turizm Endüstrisinin yıllardır temel darboğazları olan; Örgütlenme, Altyapı, Ar-Ge, Tanıtım Pazarlama, Markalaşma, Eğitim ve Yatırımların planlanması ve sağlıklı gelişim stratejisi konusunda, geniş bir çerçeve çizmiştir. Bundan da ötede, söz konusu çerçevenin takvime bağlanarak uygulanmasını öngören 172 kalemlik detaylı bir eylem planlaması yaklaşımı devreye sokulmuştur.

Daha önce 2.Turizm Hamlesi şeklinde niyetlenilen turizmde atılım eylemlerinin, son kesitte ciddi ve kapsamlı konsültasyon çalışmaları ile resmi reçetelere bağlanması bile, son dört yıldır turizmin ihtiyacı olan tedavileri hayata geçirememiştir. Bu durumda, kıvranan turizmin ses vermesi zorunludur.

Turizm Piyasası İlacının Hazır Olduğunu Henüz Fark Edemedi

Evet, bir yandan turizm serpilip gelişiyor ve çeşitli şampiyonluklara da imza atıyor. Fakat piyasanın detaylarına bakıldığında, hiç kimse önünü göremiyor ve herkes ticari randımandan şikayetçi durumda. Turist sayısı ve yatak doluluğu olarak her şey yerinde de olsa, her yılsonu bir kez daha 'hareket ile bereketin sağlanamadığı' kanıtlanıyor. Müzmin sancılar da turizm ile birlikte gelişiyor ve artıyor.

İçinde bulunduğumuz kesitte, bir hasat mevsiminin daha kapanması ile kış dönemi tekrar işsiz kalan turizm emekçilerinin durumu, en acı göstergelerdendir. Yıllardır ağızlarda sakız olan '4 mevsim turizm ve çeşitlendirme' tedbirlerinin hayata geçirilememesinde ise, suçlu bile yok ortada. Turizmin cilveleri ve gülün dikeni gibi görülen bu olumsuzluklar, büyük ekonomik kayıplara yol açmaktadır.

Diğer yandan, yeni bir yıla taze hevesle yönelecek olan turizmcilerimiz, fuarlara katılarak verecekleri demeçlerle yeni yıl için 'yeni hedefler beyan ederek' turizmde yeni umutlar vaat edecekler. Peki ama tüm dünya çapında uzman kuruluş olan UNWTO'nun 2002'den bu yana tavsiye ettiği 'Yeni Turizm Modeli' olan (DMO) Bölgesel Turizm Örgütü konusunu, Türkiye neden anlamadı ve benimseyemedi?

Bu anlayış paralelinde; 2023 TTS Eylem Planında açıkça tariflenerek 2009'da uygulama hedeflenen Turizm Konsey(ler)i Modeli neden unutuldu? Belediye Başkanlarımız ve hatta Valilerimiz bile yerel turizme destek olabilmek için, giderek daha yoğunlaşan 'yasal zemini' neden arıyorlar? Artık turizmin pasif paydaşlarının da bilinçlenmesi ve çıkar yol arayışına girmesi, hayatiyet taşımaktadır. 








Bu Makale 06.10.2010 - 09:19:20 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
Yazarın diğer yazıları
Tüm Yazıları
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.