Yeni turizm sezonu başlıyor, işte sektör çalışanlarının sorunları

Yeni turizm sezonu başlıyor, işte sektör çalışanlarının sorunları
Devrimci Turizm İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu, sektör çalışanlarının sorunlarını TurizmGüncel'e değerlendirdi. Turizm sektöründe çalışan 2,5 milyon işçiden 1 milyon 800 bininin sigortasız olduğunu belirten Yahyaoğlu, sektör çalışanlarının uzun çalışma saatlerinden sezon dışı dönemlerde işsiz kalmaya, işsizlik parası alamamaktan düşük ücretlere kadar çok sayıda sorunla karşı karşıya bulunduklarını kaydetti.


Savaş Daş - TurizmGüncel

Yeniz sezona kronikleşmiş sorunlarla girdiklerini belirten Mustafa Yahyaoğlu, ülkede turizmin büyük oranda deniz, kum, güneş ile sınırlandırıldığı için sezonun Karadeniz’de 2 ay, Ege’de 3-4 ay, Akdeniz’de 6-8 olduğunu ifade etti. Yahyaoğlu, "İstanbul Ankara, İzmir ve benzeri iş ve turizm merkezleri 8-12 ay turizm yapabiliyor" dedi.

1 MİLYON 800 BİN TURİZM ÇALIŞANI SİGORTASIZ

Turizm sektöründe toplam 2,5 milyon insanın çalıştığını ve bunların 1 milyon 800 bininin sigortasız olduğu bilgisini paylaşan Yahyaoğlu, en geç mayıs başında çalışanların iş başı yapacağını belirterek sektör çalışanlarının içinde bulundukları sorunlarla ilgili şu noktaların altını çizdi:
 
"Sadece Antalya’da 600 bin turizm işçisinden, kışın işsiz kalan 400 bin'i sezon başlarken ya yeni iş arıyor ya da eski iş yerinden gelecek çağırıyı bekliyor.

12 - 14 - 16 SAAT ÇALIŞILIYOR
 
4-8 ay asgari ücret civarında bir maaş için günde 12-14-16 saat çalışılan bir sektörde işçilerin kıdem ortalamaları da (bir iş yerinde çalışabildiği ortalama süre) 3,5 aya düştüğü için, başka bir sektörde iş bulabilen sektör çalışanları, turizm eğitimli olsa dahi, artık turizme dönmüyor.
 
Daha şimdiden, her pozisyon için eleman eksikliği hissediliyor. İşletmeler yetişmiş eleman sorunundan bahsediyor. Otelcilik okulu mezunlarının büyük bir bölümü, turizmde çalışmayı istemiyor. Stajyer öğrenciler iş yerlerine gönderilinceye kadar  eleman sıkıntısı devam edecek. Çünkü oteller personel politikasını bedava iş gücü durumunda olan, stajyer öğrenciler üzerine kuruyorlar. Çocuk emeği sömürüsü hızla devam ediyor.

HAKLARINI ALAMIYORLAR
 
İşçiler sezon sonu işten çıkartılırken iş verenden almaları gereken kıdem, ihbar tazminatları, ücret ve fazla mesai alacakları, resmi tatil günlerindeki çalışmadan kaynaklanan alacakları iş verenlerde kalıyor, işçiler tarafından çoğunlukla dava dahi açılamıyor.
 
Turizm işçileri, sezon sonunda askıya alma denilen ve yasal karşılığı dahi olmayan bir uygulama ile, işten çıkartılmamış gibi, ücretsiz izinli gösterilerildikleri için işsizlik sigortasına dahi başvuru yapamıyorlar.

İŞSİZLİK PARASI ALAMIYORLAR
 
İşsizlik sigortasının son üç yılda 600 gün prim ödeme şartı, son iş yerinde 120 gün çalışmış olma şartı, hiçbir sezonluk turizm işçisinin gerçekleştirebileceği şartlar değildir. Yıllarca prim ödeseler de işsiz kalmaları durumunda işsizlik parası alamayacaklar.
 
Kadın işçiler hamile olduklarında, sezon sonu işten çıkartılıp sezon başında işe çağırılmayarak ''doğum iznini'' kullanmaktan mahrum ediliyorlar. Sezon onlar için bir tuzak haline getiriliyor.

"KALİFİYE İŞÇİ YOK" SÖYLEMİ KOCA BİR YALAN
 
35 yaş üstü işçilere ''yaşlısın'' denilerek iş istek formları değerlendirme dışı bırakılıyor. Yıllarını sektöre vermiş turizm işçileri, emekliliğin 65 yaşında olduğu ülkemizde, sektör dışına itiliyor. Sonra da “yetişmiş eleman sıkıntısı var” deniliyor. Tabii ki 40-50 yaşında tecrübeli, çoluk çocuk sahibi, sorumlulukları olan bir işçinin talep ve beklentileri, 15-25 yaş aralığındaki işçilerden olacaktır. Ucuz işgücü isteyen işletmeler, genç ve ucuz işgücünü tercih ediyorlar. “Kalifiye işçi yok” söylemi koca bir yalan. 
 
ÇÖZÜM
 
*Ülke genelinde çok kapsamlı, bütünlüklü bir turizm politikasını tarafların katılımı ile belirlemek.

*Turizmi çeşitlendirerek ilave yatırımlarla sezonu uzatmak veya 12 aya çıkartabilmek.
 
*İşsizlik sigortası yasasını yeniden düzenleyerek, turizm işçilerinin sezon sonu işsizliklerine çare olacak duruma getirmek.
 
*Yasalar, işletmelerin isterlerse uyacakları, istemezlerse uymayacakları durumdan kurtarılmalı. İşçilerin yasal ve anayasal hakları ile uluslararası sözleşmelerden doğan en temel insan hakları eksiksiz uygulanmalıdır.
 
*Eğitimli, alaylı, genç, yaşlı turizm işçileri için turizm cazip, çalışılabilir, gelecek vaat eden kaliteyi ön planda tutan bir sektör haline getirilerek, işçilerin bu sektörü tercih etmeleri sağlanmalıdır.
 
*Yönetimler babadan kalma (Alaturka) olmaktan çıkartılarak profesyonel yöneticiler yetkili kılınarak, çağdaş, modern yönetişim metotları uygulanmalıdır.
 
*Turizm çağdaş bir ihtiyaçtır. Çağdaş tesislerde çağdaş yönetimler ve çalışanlarla yürütülmelidir. Turizmde hizmeti alan da, veren de  insandır.
 
*Turizm sermaye ağırlıklı değil, emek yoğun bir sektördür. En az yatırımla, en çok istihdam yaratılabilen sektörlerin başında yer alır.
 
*Türkiye gibi kronik işsizlik sorunu, genç eğitimli işsizleri olan bir ülke için turizm bir şans, bir fırsattır.

*Bindiğimiz dalı kesmemeliyiz. Ülkenin geleceği, gençlerimizin çalışabileceği en geniş alan turizmdir. Kıymetini herkes bilmeli.
 
*Sezon sonu yaşayacaklarımızı şimdiden biliyoruz. Önlemlerimizi de şimdi uygulamaya başlamalıyız.

*Örgütlü, sendikalı bir yaşam ve demokrasi tüm kurumlarıyla ve kurallarıyla uygulanmalıdır.
 
*Sendikasızlık, güvencesizlik, geleceğimizin belirsizliği, haksızlıklar, yasa tanımazlıklar hep buradan kaynaklanıyor.
 
*Örgütlü toplumlar çağdaş toplumlardır ve sosyal sorunlarını adaletli bir şekilde çözebilirler."
 


Bu Haber 29.04.2014 - 19:04:52 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.