UNWTO yöneticisinden Akdeniz ülkelerine uyarı: Kaybediyorsunuz!

UNWTO yöneticisinden Akdeniz ülkelerine uyarı: Kaybediyorsunuz!
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) Destinasyon Yönetimi ve Kalite Programı Direktörü Esencan Terzibaşoğlu, geçtiğimiz günlerde Mersin’de düzenlenen Akdeniz Turizm Forumu MEDITOUR 2016’da bir konuşma gerçekleştirdi. Terzibaşoğlu, konuşmasında Akdeniz'deki olgun destinasyonların otantikliğini kaybettiğine değinerek, gelişen destinasyonlara tavsiyeler verdi.

 
Leyla Durmaz - TurizmGüncel 
 
Türkiye'nin BM Dünya Turizm Örgütü'nün en aktif üyelerinden bir tanesi olduğunu belirten Terzibaşoğlu, konuşmasına birliğin çalışmaları hakkında bilgi vererek başladı: 

''Iki tane daimi gözetmenimiz, 500 tane de üyemiz var. Burada küresel gündem konusunda çalışıyoruz ve aynı zamanda hükümetlerle yakından ilişkimiz var. Gündemlerinde turizm olmayan hükümetleri de ikna etmeye çalışıyoruz. Üyelerimize turizmde rekabetçiliği sağlamaları konusunda yardımcı olmaya çalışıyoruz. Biz dünyaya dair istatistik toplamanın yakında projeksiyonlarda da bulunuyoruz.''
 
''2015 yılında bir önceki yıla göre 51 milyon daha fazla kişi seyahat etmişti, 2016 rakamlarını ise önümüzdeki nisan ayında alacağız.'' diyen Terzibaşoğlu, konuşmasının devamında şu noktaların altını çizdi:

AKDENİZ DESTİNASYONLARININ KÜRESEL PİYASADAKİ YERİ
 
''Sunumumda öncelikle Akdeniz turizminin küresel piyasadaki yerinden bahsedeceğim. Buradaki zorlukları ve yapılması gerekenleri değerlendirip sürdürülebilir turizme değineceğim.
 
Akdeniz bölgesinde destinasyon olarak 29 tane ülke bulunuyor. Akdeniz destinasyonları, dünya turizm hacminin 3’te 1’ini temsil ediyor. Geçtiğimiz yıl Akdeniz ülkeleri 350 milyon uluslararası ziyaretçi ağırladı. 
 
Akdeniz’e gelen uluslararası ziyaretçilerin yüzde 71’ini (250 milyon) İspanya, İtalya gibi 5 ülke ağırlarken, gelişen destinasyonlar da öne çıkmaya başlamıştır. 
 
Geçtiğimiz yıllarda ziyaretçi sayılarında ön sıralarda yer alan Türkiye ise bu yıl hepimizin bildiği olaylardan ötürü büyük bir kayıp yaşamaya başladı. 
 
Akdeniz’e gelen turistlerin yüzde 90’ının keyif amaçlı seyahat ettiğini, yüzde 62’sinin yaz sezonunda seyahat ettiğini, yüzde 46’sının deniz-kum-güneş seyahati yaptığını biliyoruz. 
 
Airbnb, otelcilik sektöründe büyük kaygı yaratıyor. UNWTO olarak bu durumu yakından takip ediyoruz. Bu alanda regülasyonlar yapılmalı ancak sektör olarak bu uygulamaların varlığını unutmamamız gerekiyor. 
 
Müşteri profili artık değişiyor. Esnek paketler, bireysel tatiller öne çıkıyor. Sektör temsilcileri bu değişimi yakalayabilmeli. 
 
Akdeniz Havzası’nın bütün hava trafiğinin yüzde 17’sine sahip olduğunu görüyoruz. 

 
‘’OLGUN DESTİNASYONLAR OTANTİKLİĞİNİ KAYBETTİ’’
 
Akdeniz çanağında açık bir şekilde olgun destinasyonlar ve gelişen destinasyonların farkını ortaya koymamız gerekiyor. Bildiğiniz gibi her bir destinasyonda bir yaşam dengesi var. Destinasyonlar bozulduğu zaman enerji de düşecektir. Markalaşma, ürün ve müşteri profili açısından düşündüğümüz zaman, Avrupa’nın batısının bu bozulma sürecinden muzdarip olduğunu söyleyebiliriz. Taşıma kapasitesi, çevresel bozunma ve destinasyon kalitesi çok önemli faktörler. Bu basit anlamıyla hizmet kalitesi değil, pek çok değişkene sahip destinasyon kalitesi. Olgun destinasyonların artık otantikliğini kaybettiğini söyleyebiliriz.
 
Terör de önemli bir meselemiz. Malesef Fransa’daki bir terör saldırısı ile Türkiye’deki bir terör saldırısı aynı etkiye yol açmıyor. 
 
Türkiye turizm idaresinin oldukça merkeziyetçi olduğu bir ülke. Bu tarz ülkeler rekabete açık ülkelerdir. Türkiye gibi ülkelerde yatırımlar plansız ve profesyonel olmayan şekillerde yapılıyor. 
 
Biraz da ürün geliştirmeden bahsetmek istiyorum. Sürdürülebilir ürünler dediğimiz zaman içeriğin ne olduğunu bilmeden çalışıyoruz ancak bu konuya da odaklanmak gerekir. Burada turizmle ilgili tüm işletmeleri kapsayan bir kültürün olması gerekiyor. İspanya’da sistemi izleyen, kaliteyi ölçen bir kurum var. Dünyanın farklı yerlerinden de örnekler verilebilir. Değişime uymak zorundasınız, çünkü turizm inovasyon demektir. Piyasa açısından niş ürünleri ortaya koymak, farklılaşmak, ürünleri buna göre değerlendirmek gerekir. Bu amaçla gastronomi turizmi, sağlık turizmi gibi alanlara yatırım yapılması gerekir. 
 
Örneğin eğer hedefiniz Almanya’ysa, burada farklı segmentleri dikkate almalı, hedefinize göre çalışma planı çıkarmalısınız. Düzgün bir kamu farkındalığı yaratmak, bölgesel iş birlikleri yaratmak gerekiyor. Bunu başarmak için birlikte çalışmak gerekiyor. Bu çalışmalara herkes dahil edilmeli, iş birlikleri kurumsal hale getirilmeli. Bu sayede sadece bakanlıklardan ya da hükümetten beklemek yerine kendiniz de adım atabilirsiniz. 
 
‘’VİZE SORUNUNUN ÖNÜNE GEÇİLMELİ’’
 
Kruvaziyer ve deniz turizminden de bahsetmek istiyorum. Türkiye’nin deniz turizmini iyileştirmek ve kruvaziyerleri destinasyonara çekmek için büyük çaba göstermesi gerekiyor. Elbette özel hususlar, çevresel konular da söz konusu. Ancak bununla ilgili alınabilecek tedbirler var. 
 
Bunun dışındaki bir konu da vize konusu. Özellikle Akdeniz çanağında dışişleri bakanlarının bir araya gelerek seyahatin önüne geçen vize sorununa çözüm bulmalı. Kruvaziyer ve denizcilik turizminde idari ve yasal bir mevzuata ihtiyaç var. Burada da ticaret odalarının bir ağ olarak çalışması gerekiyor. 
 
Buradaki en önemli şeylerden birisi çok destinasyonlu aktif bir yaklaşım ve inovasyon ihtiyacı. Bunu yapmak zorundayız çünkü destinasyonları birbirine bağlayarak bu işi yürütebiliyoruz, aksi taktirde destinasyonlar izole kalabiliyor. Kruvaziyerle seyahat eden kişiler sadece alışveriş yapmakla yetinebiliyor. Bu da gittikleri destinasyonun değerinin tam olarak yansıtılamamasıyla sonuçlanabiliyor. Destinasyon şirketleri bu alana odaklanmalı. Destinasyonların da aktivitelerini çeşitlendirmesi gerekiyor. 
 
Son olarak, ulusal, bölgesel ve yerel politika gündemlerine sürdürülebilirlik alınmalı. Turizm izole edilmiş bir sektör değil, onlarca sektörle bağlı bir sektördür. Politikaların makro düzeyde ele alınması çok önemli. Lokal destinasyonlara odaklanılmalı. Rekabetçilik ancak bu şekilde geliştirilebilir. Hepimiz aynı gemideyiz, ancak birlikte çalışarak su yüzüne çıkabiliriz.
 
Akdeniz destinasyonları küresel düşünün, bölgesel hareket edin ve turizm ruhunu bir kenarda unutmayın!’’
 
 


Bu Haber 09.10.2016 - 16:14:44 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.