TÜROFED Turizm Raporu'nda Almanya ve Rusya uyarısı

TÜROFED Turizm Raporu'nda Almanya ve Rusya uyarısı
Türkiye Otelciler Federasyonu tarafından altı ayda bir yayımlanan Turizm Raporu'nun 9'uncu sayısı yayınlandı. Raporda, Rusya'dan yüzde 25 - 30 bandında bir kayıp beklendiği belirtilirken, bu pazardan eksilen ziyaretçiden dolayı ortaya çıkacak direkt ve dolaylı kaybın 4.5 milyar olacağı ifade ediliyor. Raporda, dolar karşısında değer kaybeden Euro'nun Almanya pazarını olumsuz etkileyebilceği uyarısı yapılıyor.


İşte TÜROFED'in hazırladığı Turizm Raporu'nda Almanya ve Rusya pazarları ile ilgili beklenti ve öngörüler:

TÜRKİYE'YE GELEN RUS TURİST SAYISI ARTTI

Rusya Federasyonu ile sadece ticari anlamda değil, turizm alanındaki gelişmeler çerçevesinde de son on yılda sürekli artış meydana gelmiş, dünya konjonktürünün getirdiği sonuçlar doğrultusunda hep gelişen bir trend göstererek bugünkü durumlara ulaşmıştır. Turizm, bu ilişkilerin en önemli ayağını oluşturmuştur. 2014 yılında ülkemize 36.837.900 turist gelmiş, bunun 4. 479. 049’unu Rus vatandaşları oluşturmuştur. Bu rakam toplam turist sayısının % 12.16’sına karşılık gelmektedir. Bu oran azımsanmayacak bir orandır. Sonuçta Rusya Federasyonu, Türkiye’nin özellikle de Antalya bölgesinin sadece bu yıl değil son on yıldaki en önemli pazarlarından biri olmuştur. Geçen yıla nazaran 2014 yılında Rus turistlerin sayısında Antalya’da %5,4; ülke genelinde ise % 4,9’luk bir artış gerçekleşmiştir.

BÖLGESEL KRİZ

Bu artış oranlarının 2015’te de devam etmesi turizm sektöründeki piyasa oyuncularının en büyük temennisidir. Rusya’nın batı bölgesinde, Ukrayna’da yaşanan sıcak gelişmeler bu temenniyi boşa çıkaracak boyuta gelmiş gözükmektedir. 2013 yılının son aylarında Rusya’nın Ukrayna ve Kırım politikalarıyla başlayan olumsuz gelişmeler ve bölgesel kriz, AB ve ABD başta olmak üzere pek çok ülke tarafından başlangıçta pek önemsenmemiş, fakat çatışmaların sürmesi ve Kırım’ın ilhakı ile bölgesel kriz büyümüş, ardından Avrupa ülkelerinin ve özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin Rusya ile olan ilişkilerde politika değişikliğine gitmesi, Rusya’ya ambargo konulması, ardından petrol fiyatlarının düşürülmesi ve nihayetinde Rusya ile ticareti olan ülkelerin Rusya’ya baskı uygulanması sonucu ülke ekonomisi hızla sarsılmaya başlamıştır. Sonuçta da ülke
parası Ruble hızla değer kaybetmeye başlamış, ekonomik anlamda ciddi sorunları da beraberinde getirmiştir.

RUSLARIN SEYAHATTEN VAZGEÇME İHTİMALİ YÜKSEK

Rusya, 2014 yılı Eylül aylarında başlayan ve etkisi hala günümüze kadar gelmiş bulunan bir devalüasyonla karşı karşıyadır. Son aylarda %100’e yakın bir devalüasyonla 1 ABD Doları 30 Ruble iken şimdi 60-70 bandında dolaşmaktadır. Devalüasyonla birlikte Rusya’da adeta ekonomik anlamda panik havası oluşmaya başlamıştır. Bu olumsuz havanın devam edeceği gözönünde bulundurulduğunda, Rus halkının seyahatten vazgeçme ihtimalleri de oldukça yüksektir. Diğer yandan tüm dünyada ve Rusya’da petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle bilet ve tur fiyatlarında ucuzlama beklentisi varken, Rusya’daki uçak bilet fiyatlarında % 15-20 oranında zam yapılmış olması da beklentileri daha olumsuzlaştırmıştır.

KAYIP 4.5 MŞLYAR DOLARI BULABİLİR

Rublenin ABD Dolar’ı karşısındaki kaybının devam etmesi halinde Rusya’dan gelecek turist sayısında gözle görülür bir azalma meydana gelmesi kuvvetle muhtemeldir. Genel görüş olarak, Rusya’dan gelen turist sayısında %25-30 oranında bir azalma olacağı, bunun da yaklaşık 1-1,5 milyon Rus turistinin gelemeyeceği şeklinde yorumlanmaktadır. Sonuç olarak yaklaşık 1-2 milyar ABD Dolar’lık bir kayıbın ortaya çıkması olası görülmektedir (Not: Turizmin çarpan etkisi ve diğer yan sektörleri etkileyeceği varsayımıyla kaybın 4,5 milyar ABD Doları’na ulaşabileceği de göz ardı edilmemelidir). Burada ileri sürülen iyimser bir görüş ise, Avrupa’ya gidemeyecek olan turistin ülkemize yöneleceği ve bu düşüşün önemli ölcüde azalacağı yönündedir.

ATOR: PAZAR YÜZDE 30 DARALACAK

Rusya Tur Operatörleri Derneği de (ATOR), 2015 yılında Rus turizm sektörünün % 30 oranında küçüleceğini bildirmiştir. ATOR Başkanı Maya Lomidze gazetecilere yaptığı açıklamalarda, Rusya’nın tur operatörleri ağının küçülme sürecinin sonuçlarının bahar aylarının başında hissedileceğini ifade etmiştir.

ALTERNATİF PAZARLAR

Her ne kadar krizin ortalama iki yıl süreceği belirtilmişse de, ne zaman sona ereceğine dönük bir öngörüde bulunma mümkün gözükmemektedir. Bu durum, belirsizliği getirmesinin yanında, Türkiye’nin ciddi sayılacak döviz kaybı da olacağı anlamına gelmektedir. Bu nedenle, bu süre zarfında yapılacak iki strateji/durum/yaklaşım söz konusu olabilir: Birincisi, yeni pazarlar (Uzakdoğu, Afrika vb) bulmak ki bu da kısa zamanda ve güney sınırında yaşadığımız olaylar çerçevesinde zor gözükmektedir. Ama en azından İsrail’le ilişkilerin düzelmesi, İran pazarına yapılacak yoğun tanıtım ve reklam çalışmaları sayesinde Rusya pazarındaki kayıplar nispeten telafi edilebilir. Hindistan ve Çin pazarında daha agresif pazarlama çalışmasıyla bu pazarı genişletmek, Brezilya ve Arjantin bölgesinde tanıtımı yoğunlaştırmak, ayrıca yıllarca ihmal edilen iç pazara yoğunluk vermek de bu bağlamda önemlidir. İkincisi de hükümetin turizm sektörüne yönelik vereceği teşvikler, destekler, fiyat indirimleri ve promosyonlarla bu sene en az kayıpla atlatılabilir.

Devletin turizm sektörüne yönelik özel ve acil durumlarda uygulayabileceği teşvik ve destekler sektörün kıpırdanmasına yardımcı olacaktır. Örneğin şu anda ülkemize Rusya’dan turist getiren tur operatörlerinin, Eximbank vb. kurumların sağlayacağı desteklerle ayakta kalmaları için gerekli önlemler alınmalı ve ellerindeki uçakların bir başka bölgeye yönlendirilmesinin önüne geçilmelidir.

TURİSTİN YÜZDE 80'İNİ TUR OPERATÖRLERİ GETİRİYOR

Ülkemize gelen turistlerin yaklaşık %80’ini 5 tur operatörü getirmektedir. Dolayısıyla tur operatörlerine yönelik  birtakım destek ve teşvikler verilmelidir. Örneğin; uçak koltuk desteği, yakıt desteği, hava limanı vergisinin alınmaması, uçak kondu bedeliyle yer hizmetlerinin alınmaması gibi destekler verilebilir. Yalnız burada unutulmaması gereken husus bu tür önlemlerin gecikmeden, sezonun başlangıç noktası olan Mart ayının sonuna kadar hızlı bir şeklinde alınması ve sürdürülebilir olmasının sağlanması gerektiğidir.

AB ülkeleri arasında en istikrarlı ve krizlerden en az etkilenen ülkelerin başında Almanya gelmektedir. 2015 yılında da Alman ekonomisindeki istikrarlı büyümenin devam etmesi beklenmektedir. Dolayısıyla bu durum da turizmdeki beklentilerin ülkemiz açısından olumlu seyretmesine neden olmaktadır.

AVRUPA PAZARI BÜYÜYEBİLİR ANCAK TEHDİTLER VAR

Bilindiği üzere Almanya, Türkiye’ye en çok turist gönderen ülkedir. Verilere göre 2014 yılında Türkiye›ye en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında Almanya yüzde 14.25 oran ve 5.25 milyon kişi ile birinci, Rusya yüzde 12.16 oran ve 4.48 milyon kişi ile ikinci sırada yer almıştır. İngiltere, Hollanda gibi diğer AB ülkeleri Almanya’yı ve Rusya’yı takip etmektedir. Türk Lirası’nın Euro karşısında değer kaybına uğraması, başta Almanya olmak üzere çok sayıda Avrupa ülkesinden Türkiye’ye yönelik seyahat talebini arttırması olası bir durumdur. Bunun sonucu olarak geçen yıl olduğu gibi 2015 yılında da Almanya’dan ülkemize olan turistik talepte bir artış beklenmektedir. Buna karşılık Almanya’dan ülkemize gelecek turist sayısını tehdit edecek ya da azalmasına neden olacak unsurları da göz ardı etmemek gerekir. Bu olası tehditleri şu şekilde sıralamak mümkündür.

EURO DEĞER KAYBEDİYOR

- Euro’nun özellikle son aylarda AB ülkeleri içinde ve uluslararası piyasalarda değer kaybetmeye başlaması, €/$ paritesinin yaklaşık 1,1’e kadar inmesi başta Almanlar olmak üzere Avrupa vatandaşlarının gelirlerinin azalmasına neden olabilecek, bu da tatillerin ertelenmesi anlamına gelecektir.

İSPANYA VE YUNANİSTAN'IN ALMANYA'DAN BEKLENTİSİ YÜKSEK

- Almanlar açısından tatil merkezi Türkiye, AB ülkeleri içinde İspanya ve İtalya’dan sonra tercih edilen 3. ülkedir. 2013 yılı itibariyle rakiplerimizden biri olan komşumuz Yunanistan ise Almanların tercih sıralamasında 7.’dir. Fakat başta siyasi olarak ardında da ekonomik anlamda düzelmelerin başladığı bu aylarda ve ciddi fiyat indirimleriyle Yunanistan’ın Almanlar tarafından tercih edilme ihtimali artabilir. Bu durum da ülkemize gelecek Almanların sayısında azalışa neden olabilecektir. Çünkü 2013 ve 2014 yılında Alman turist sayısında artış yaşayan Yunanistan’ın 2015 yılı beklentileri de yüksektir. Aynı şekilde İspanyol turizmciler de 2015 yılı için Almanya pazarında %3-5 oranında bir artış beklemektedirler.

Yukarıda sayılan olası tehditler göz ardı edilmeden Almanya pazarı için gerekli önlemler alınmalı, 2015 yılında Rusya pazarında meydana gelmesi beklenen turist sayısındaki azalışın Alman pazarında da yaşanmaması proaktif bir yaklaşım sergilenmelidir. Özel sektör de ekonomik durumu iyi gözleyip, duruma bağlı olarak hızla yeni politikalar geliştirmelidir.





Bu Haber 11.03.2015 - 17:17:41 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.