Rusya-Türkiye: Yol ayrımında iki ihtimal...

Rusya-Türkiye: Yol ayrımında iki ihtimal...
Putin’in dün akşam imzaladığı Türkiye’ye yönelik yaptırım kararlarının ardından gözler Ankara’nın vereceği tepkide... Uygulanacak önlemlerin ağırlığını, kapsamını ve hızını büyük ölçüde Erdoğan’ın atacağı karşı adım ve yanıtın belirleyeceği yorumları öne çıkıyor.

 
Genel kanı, Putin’in tüm kartları bir anda açmadan, aşamalı bir yaptırım yolu izleyerek şimdilik “kontrollü ve ihtiyatlı” bir adım attığı yolunda. 
 
Rus liderin,  hangi Türk mallarına giriş yasağı konulacağından 1 Ocak’tan sonra hangi sektörlerde Türklerin çalışmalarının tümüyle yasaklanacağına kadar pek çok konuyu netleştirmeden “hükümete havale ederek” hem zaman kazandığı, hem de Türk tarafından hala “özür ve açıklama beklediği” yorumu yapılıyor.
 
Nitekim Putin’in imzasının hemen ardından ilk önce “1 Ocak itibarıyla, mevcut izin süresi devam edenler hariç hiç bir Türk vatandaşı  istihdam edilemeyecek” yorumu yapılmıştı. Ancak Rusya İnşaat Bakanı’nın “Devam eden büyük projeleri gerçekleştiren şirketlere inşaat işçi kotası sağlanacağı ama bunun sayısının 2015’e kıyasla daha az olacağı” açıklaması, inşaat şirketleri için hayatın “1 ocakta bıçakla kesilmiş gibi durmayacağı” sonucunu çıkardı.
 
Ayrıca pek çok kişi,  “1 Ocak 2016 tarihinden itibaren Türk vatandaşlarının, Rusya’daki şirketlerde istihdam edilmeleri yasaklanacak. 31 Aralık 2015 tarihine kadar işveren ile imzalanmış sözleşmesi bulunan Türk vatandaşları çalışmaya devam edebilecek” denmesini de “yoruma ve esnek uygulamaya açık” olarak değerlendiriyor.  
 
Yani bu maddeden, “şu an çalışma izni olanlar, bu izin süreleri bittikten sonra yeniden başvurduklarında ret yanıtı alacaklar” yorumunu çıkaranlar çoğunlukta olsa da, “Yasak, 1 Ocak’tan sonra gelmek isteyenler için uygulanabilir. Bu konu hükümetin inisiyatifine bırakılıyor, farklı yoruma müsait” diyenler de var.
 
Aynı “ihtiyatlı kötümserlik” Türk mallarının giriş yasağı için de geçerli. Burada da Putin, “Hangi malların yasak listesinde olacağının belirlenmesi için hükümeti görevlendirerek” açık kapı bırakıyor. Şu an “Tüm mallar yasaklanır” demek de mümkün, “Gelişmelerin seyrine göre az sayıda ürüne yasak konabilir” demek de.
 
Son üç güne hakim olan “derin kötümserliği” bir nebze de olsa “ihtiyatlı kötümserliğe” dönüştüren bir kaç nokta daha var: 
 
Örneğin gaz sevkiyatı ya da enerji projeleriyle ilgili herhangi bir "sorunlu vurgu" yapılmaması dikkat çekti.
 
Örneğin Medvedev’in Perşembe günü yaptığı açıklamada, 2006 yılında çıkan “özel ekonomik yaptırımlar yasası”nın Türkiye için uygulanacağı belirtilmiş, bu yasanın en başlarda öngördüğü “finansal işlemlerini para transferlerinin durdurulması” maddesine dikkat çekilmişti. Putin’in kararnamesinde bu yönde bir karar yok.

THY'YE DOKUNULMADI
 
Ayrıca Rusya medyasına birkaç gündür yansıyan haberlerde, tıpkı Mısır Havayolları’na yapıldığı gibi Türk Hava Yolları’na da uçuş yasağı getirilme ihtimalinin yüksek olduğu vurgulanıyordu. Ancak Putin’in kararnamesinde yasak kapsamına sadece charter uçuşları alındı, THY’ye dokunulmadı.
 
Bu değerlendirmeler ışığında, Putin’in “çerçeve kararname” ile yetindiği, Türkiye’den beklenen özür ve tazminat talebine karşılık verilmesi için Pazartesi gününe kadar zaman tanıdığı yorumları güçleniyor. 
 
Bu durumda Moskova’dan bakıldığında, gelecek hafta içinde yaşanması beklenen iki senaryo üzerinde duruluyor:
 
1. Erdoğan Rusya’nın özür beklentisini tatmin edecek bir açıklama yaparak krizin bu haliyle dondurulmasının yolunu açacak.

2. Türkiye mütekabiliyet kuralını uygulayarak Rusya’ya benzer yaptırımlarla karşılık verme yolunu seçecek ve bu durumda Rusya hükümeti Putin’in çerçeve kararnamesinin için hızla “sert önlemlerle” doldurarak köprüleri tamamen atacak.
 
Paris’te iki liderin Pazartesi günü iklim zirvesinde karşılaşmaları ya da görüşmeleri, krizin bundan sonraki istikameti için “köprüden önce son çıkış” niteliği taşıyacağa benziyor. Ama Putin görüşme çağrısına halen olumlu ya da olumsuz karşılık vermiş değil.  
 
Eğer Ankara’dan Moskova’nın beklediği özür adımı gelmezse, Putin ile Erdoğan el sıkışsa bile, bunun en kavgalı zamanda Putin’in Poroşneko ya da Saakaşvili ile  uluslararası zirrvelerde “kerhen” el sıkışmasından öte bir anlam taşımayacağı kaygısı yüksek. (TürkRus)
 


Bu Haber 29.11.2015 - 08:35:24 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.