Pera Palace Jumeirah, doluluk ve gelirde başarıyı nasıl yakaladı?
Pera Palace Jumeirah genel Müdürü Pınar Kartal Timer 2015 sezonuna ve İstanbul'a dair değerlendirmeleri ile 2016 sezonundan beklentilerini TurizmGüncel'a anlattı. Geçen yılki doluluk oranlarının üstüne çıktıklarını ve fiyatlarını koruduklarını belirten Timer, bu başarıyı teknoloji ve internete yaptıkları yatırıma borçlu olduklarını dile getirdi.
TurizmGüncel
2015 yılının İstanbul içn çok zor yıl bir olduğunu dile getiren Timer, buna rağmen otellerinde geçtiğimiz yılın doluluk oranlarının üstüne çıktıklarını, oda fiyatlarını ise sabit tuttuklarını söyledi. Timer'le 2015'i, Türkiye'niniçinde bulunduğu durumun turizm sektörüne etkilerini, otellerinde bu başarıyı nasıl yakaladıklarını ve gelecek planlarını konuştuk.
'BU SENE CİDDİ BİR ARTIŞ BEKLİYORDUK, ÖNEMLİ İPTALLER ALDIK'
Otelinizde doluluk ve gelir anlamında 2015 hedeflerinize ulaştınız mı? Ortalama doluluk oranınız nedir?
"Bu sene İstanbul için kolay olmayan bir seneydi. Çünkü turizmi etkileyen çeşitli iç ve dış faktörler vardı. Bizim misafirlerimizin yüde 25'i Amerikalı ve bölgedeki olaylar onları çok fazla etkiliyor. Geçtiğimiz yıla göre kıyarlarsak Amerikalı misafirlerimizin sayısında ciddi bir düşüş olmadı ancak biz bu yıl için önemli bir artış bekliyorduk. O artışı yakalayamadık. Bazı önemli gruplardan iptaller aldık. Doluluklarda genel olarak bir düşme var ancak biz her şeye rağmen geçtiğimiz yıldan daha yüksek bir doluluktayız. Ortalama doluluğumuz yüzde 70 civarında diyebilirim. Fiyat olarak da geçen seneki fiyatlarımızı koruduk. Başlangıç fiyatımız 230 euro. Oda kategorilerine göre suitlerimiz 3 bin 500-4 bin euroya kadar çıkıyor. Rakip otellerimizde yaklaşık yüzde 10'luk bir düşüş olduğunu biliyorum.
ANTALYA'NIN FİYAT KIRMASI BİZİ DE ETKİLEDİ
Biz euro üzerinden satış gerçekleştiriyoruz bu sebeple euro ve dolar artışı bizi şu anlık olumlu etkliyor. Ancak Amerika ve Avrupa'da da şu an ekonomik sıkıntılar var. Bu sebeple fiyat artışı yapma konusunda zorlanıyoruz. Antalya'nın Rusya pazarında yaşadığı kayıp bizi de etkiedi. Çünkü normalde İstanbul'da etkinlik gerçekleştiren şirketler, fiyat indirimleri sebebiyle Antalya'yı tercih etmeye başladı.
ELEKTRONİK KANALLARA ÖNEM VERDİ, BAŞARIYI YAKALADI
Peki bu zor yılda doluluklarınızı artırmayı nasıl başardınız?
Çok büyük olmayan ama çok aktif bir yapımız var. Uluslararası piyasayı günlük olarak takip ediyoruz ve ona göre fiyatlarımızı ayarlıyoruz. Bunun yanında bir sürü pazar düşerken nerelerden iş alabileceğimizi inceliyoruz. Burada elektronik kanallar çok önem kazanmaya başladı. Bu sene bu kanallar aracılığıyla çok fazla promosyon yaptık. Orada çok aktiftik. İletişim içinde olduğumuz şirketlerden nasıl daha fazla potansiyel alabiliriz diye çalışmalar yaptık. Pera Palace'ın farklılığını ön plana çıkaran grup promosyonları yaptık. Örneğin Agatha Christie gecesi ile beraber planladığımız paketlerimiz oldu ve çeşitli platformlarda, çeşitli partnerlerle bunların duyurularını yaptık. İnternet sitemizi çok daha fazla kullanmaya başladık. Mobil uygulamalara girdik... Zaten Jumeirah, bütün otel zincirleri içerisinde bilişim alanına en çok yatırım yapan firmalardan biri.
Peki gelirler ne durumda?
Gelirlerde geçen seneyi tutturduk ancak bütçemizi tutturamadık. Çünkü geçtiğimiz yıl yaşanan olumsuzlukların ardından bu yılın daha iyi geçeceğine yönelik beklentilerimiz vardı ve buna göre plan yapmıştık. Seçim yerli misafirleri ve Türk firmalarının organizasyonlarını da etkiledi. İptal ve ertelemeler oldu. Seçimlerin tekrarlanacak olması senenin ikinci yarısını da götürdü.
ÖNEMLİ GRUPLARDAN İPTALLER ALDIK
Yabancı misafirlerimizden sürekli telefonlar alıyoruz. Gelmeden önce arayıp atmosferi öğrenmek istiyorlar. Bu durum kurumsal gruplar için de münferit misafirlerimiz için de geçerli. İstanbul'u bilen misafirlerimiz yine geliyor, ancak ilk defa gelecek olanlar ziyaretlerini erteliyorlar. Yabancı basında Türkiye ile ilgili sürekli olumsuz haberler çıkıyor. Bizim müşteri segmentimiz bu tarz olaylarda en hızlı tepki gösteren segment. Bunun sıkıntısını elbette sektör olarak yaşıyoruz. Örneğin biz bu olaylardan önce Çin'de çok güzel bağlantılar kurmuştuk ve çok güzel üst düzey gruplar aldık. Ancak Uygur Türkleri ile ilgili meselelerden sonra patlak veren olaylar sonrasında, bu akış neredeyse tamamen kesildi, pek çok iptal aldık. Çinli turist sayısı şu anda da artıyor ancak gelenler bütçesi daha düşük turistler. 3 yıldızlı 4 yıldızlı oteller bu akıştan faydalanıyor olabilir ama bizim kaç turist geldiğinden çok ne kadar gelir bıraktığına bakmamız lazım.
Turist profilinin değişmesi konusunda ne düşünüyorsunuz? Orta Doğulu turist sayısı oldukça arttı. Avrupalı turistle karşılaştırdığınızda harcamalar ne durumda?
Orta Doğulu turist çok var ve şu an iyi ki varlar diyorum. Çünkü otellerin şu andaki gelir kaynağı Orta Doğulu turist. Tabi her türden Orta Doğulu turist var; gelir düzeyi çok yüksek misafirler olduğu gibi, düşük gelirlileri de var. Oteller fiyat politikaları gereği kendi seviyelerinden turist alıyorlar. Türkiye'nin Amerika'da, Avrupa'da, Rusya'da ciddi tanıtımları var ancak şu an Türkiye'ye gelen turist sadece Orta Doğulu turist olunca denge bozuldu. Tüm promosyonlar da ister istemez zaten gelen, gelmeye hazır olan pazara yöneldi. Ancak bu durum hep böyle devam edecek anlamına gelmyor. Bir dönemde de bize yalnızca İsrailli turist gelirdi. Bu tamamıyla ihtiyaç doğrultusunda artmış olan bir pazar.
BÜYÜK METROPOLLERİN HİÇBİRİNDE İSTANBUL KADAR YATAK ARZI YOK
STR Global'ın geçtiğimiz günlerde açıkladığı rakamlara göre İstanbul Avrupa'da doluluk ve oda fiyatı anlamında en çok düşüş gösteren şehir. Turizmciler yatak arzının çok fazla olduğu görüşünde. Siz ne düşünüyorsunuz?
Kesinlikle katılıyorum. Önemli pazarlara baktığımızda bu kadar oda artışı gösteren başka metropol yok. İstanbul'da her yer otele dönüştürülmeye başlandı. Çok büyük otel projeleri var. Talep artmazken arz bu kadar artınca doluluklarda ister istemez düşüşler oluyor. Bu durum fiyatları da etkiliyor.
İSTANBUL BÜYÜK MARKALAR İÇİN BİR PRESTİJ MESELESİ
Ama büyük markalar hala İstanbul'a yatırım yapıyor?
Evet çünkü büyük markalar İstanbul'u bir geçiş noktası olarak görüyor. Batılı markalar uzak doğu ve eski Sovyet ülkelerine, Uzak doğulu firmalar ise Avrupa ve Amerika'ya açılış noktası olarak görüyor. İstanbul'un bu durumu ve fırsatların büyüklüğünden dolayı İstanbul'da olmak bir prestij haline geliyor. Gelen markalar zaten yatırımcı olarak değil işletmeci olarak geliyor. İstanbul'u yükselen değer olarak gören markaların büyük yatırımcılarla yaptıkları anlaşmalar onlar için büyük prestij kaynağı oluyor. Bu sebeple gelmeye devam edecekler ama bu yatırımların geri dönüş sürelerinin ne kadar olacağı meçhul.
JUMEIRAH DA İSTANBUL'DA BÜYÜYECEK
Peki Jumeirah'ın başka yatırımları olacak mı?
Şu anda İstanbul içerisinde yeni oteller için görüşmeler sürüyor. Jumeirah da yeni otellerin işletmesini alarak Türkiye'de büyümeyi düşünüyor.
Peki 2016 için beklentileriniz neler?
2016'nın ilk yarısı yurt dışı pazarları açısından eylül ayında zaten belli oldu. Ve ilk yarı kayıp olarak görünüyor. Eğer kasım seçimlerinden istikrarlı çıkarsak, 2016 yazını kurtarabiliriz diye düşünüyorum."
PERA PALACE'DA ÇALIŞAN HERKES BENİM MÜLAKATIMDAN GEÇER
Pera Palace'ın hizmet politikası, sizi farklı kılan şey ne?
Benim biraz tatlı-sert bir yönetimim var. Otelin annesi gibi düşünebilirsiniz. Ben burayı büyük bir aile olarak görüyorum ve ekibe uymayacak, ekibi bozabileceğini düşündüğümüz kimseyi ekibe katmıyoruz. Pera Palace'da çalışan her eleman benim mülakatımdan geçer. Tabi ki ben 15 dakikada bir insanın işinde ne kadar iyi olacağını anlayamam. Ancak haliyle tavrıyla bizim sektörümüze ne kadar uygun, benim ekibime ne katabilir bunlara bakıyorum. Tabi ki insanın kendi işinde ne kadar başarılı olacağı çok önemli, ama önce insana önem veriyoruz. Çünkü Pera Palace'da, geçmişin incelikli anlayışıyla hizmet vermeye çalışıyoruz. Hizmet vermeyi seven, misafirimiz kapıdan girdiği andan itibaren ona kendini iyi hissettirecek arkadaşlarla çalışmaya gayret gösteriyoruz. Ben bütün arkadaşlarıma burasının bir otel değil bir tarih olduğunu söylerim. Burası herkesin yıllar sonra çocuklarına 'ben bu otelde çalışmıştım' diyebileceği bir tarihi değere sahip. Bu otel 124 senedir burada. Ben de yıllar sonra buraya bir kahve içmeye geldiğimde bu gururu yaşamak istiyorum, ekibime de bunu aşılamaya çalışıyorum. Jumeirah markası da bu anlamda tabi ki çok önemli. Pera Palace ve Jumeirah lüks denince ilk akla gelen otel olmalı, bunun için çalışıyoruz."
SEKTÖRDE KADIN OLMAK BİR AVANTAJ
Turizm sektöründe kadın yönetici sayısının az olduğunu belirterek bu durumun kendisi için yarattığı avantaj ve dezavantajlarını sorduğumuzda, Timer şu yanıtı veriyor:
''29 senedir sektördeyim. Turizm sektöründe çok fazla kadın var ancak çeşitli nedenlerden dolayı yönetici kadın sayısı çok az. Bunlarr genelde aile kurma, çocuk bakma gibi sebepler oluyor. Aynı şekilde bir sabır meselesi de bu. Tek dezavantajı çocuklarıma yeterince vakit ayıramamak. Bunun dışında sektörde bir dezavantajını görmedim hatta kadın olmak bir avantaj. Çünkü hizmet sektörü başarısı detaylarda gizli olan bir sektör. Kadınların bakışları çok daha estetik, detaycı. Empati kurma yetisi daha yüksek. Hem ekibinizi hem de misafirlerinizi daha iyi analiz edebiliyorsunuz. Belli bir süre sabreden kadın yönetciler başarılı oluyorlar ancak oraya çıkış uzun saatler alıyor. Aynı şekilde oraya çıktıktan sonra da uzun saatler gerekiyor."
Jumeirah, Türkiye'nin oldukça sıkıntılı geçirdiği bu yılda, kültürel çalışmalarına ve tanıtım aktivitelerine ara vermiyor. Örneğin İskandinav ülkelerinde, Almanya ve İspanya'da oldukça yaygın olan 'Kara Hafta' etkinliği, Agatha Christie'nin 125. doğum yılı vesilesiyle Türkiye'de de gerçekleştirilecek. Türkiye'den ve dünyadan onlarca ünlü polisiye yazarlarının katıldığı 2 günlük seminer, otelle de sınırlı kalmayacak. Beyoğlu bölgesindeki kitapevlerinde imza günleri de düzenlenecek.
Bu Haber 05.10.2015 - 19:12:58 tarihinde eklendi.
