'Lokasyon birinci önceliğimiz, İstanbul'un en güvenli oteliyiz'
İstanbul’da denize en yakın otel konumundaki Asya kökenli Shangri La Bosphorus’un Genel Müdürü Vito Romeo, Başbakanlık Konutu’nun hemen yanında bulunmalarından dolayı Türkiye’nin en güvenli oteli olduklarını iddia etti.
Eda Özsoy - TurizmGüncel
Yaklaşık 1.5 yıl önce Türkiye pazarına giren Asya kökenli Shangri La otel zinciri, Shangri La Bosphorus adıyla Türkiye’nin ilk Asya oteli unvanını kazandı. Dolmabahçe’deki Başbakanlık Konutu’nun yanında ve temeli deniz seviyesinden altı kat aşağıda olan tesis, epey konuşuldu. Hatta Kadıköy Şehir Hatları İskelesi’nin otele satıldığı iddia edildi. Ancak bu iddianın doğru olmadığı anlaşıldı.
Eski bir tütün fabrikası üzerine kurulan ve inşaatı beş yıl süren tesisin Genel Müdürü Vito Romeo, Kurumsal İletişim Direktörü Seran Vreskala ve Satış Pazarlama Direktörü Figen Çağlar ve ile bir araya geldik ve A’dan Z’ye tüm detayları konuştuk.
İSTANBUL’DAKİ İLK ASYA OTELİYİZ
Shangri La Ailesi’nin yakında 30. yılını kutlayacağını belirten Romeo, bu markayı Avrupa, Amerika ve Ortadoğu’ya yaymak için çalışmalar yaptıklarını anlattı. Şu anda 187 otele sahip olduklarını belirten Romeo, dört yıl içinde zincire 50 otelin daha ekleneceğini bildirdi.
Otellerin lokasyonlarını seçerken turizm açısından dünyanın en güzel ülkelerini tercih ettiklerini belirten Romeo, Shangri La’nın özel felsefesini şöyle anlattı:
“Bizim felsefemiz doğru yerde doğru noktaları bulmak. İstanbul da çok önemli bir nokta. Burası Asya ile Avrupa arasında bir koprü. Buraya geldiğimizde en doğru noktayı seçmek çok önemliydi. Tarih ve kültür başkenti olduğu için İstanbul seçildi.
Buraya bir farklılık getirmek istedik. Asya’nın zarafeti ve eşsiz konukseverliğini birleştirerek, İstanbul’daki ilk Asya oteli olduk. Tesisimizin bütününe bakarsanız iki kültürün birleşimini göreceksiniz. Asya kültürüyle Türk kültürünü bir araya getirdik. Tesiste binden fazla sanat eseri olduğunu göreceksiniz. Bizim en büyük özelliklerimizden biri de Türkiye’deki otantik tek Çin restoranına sahip olmamızdır.”
OTEL TECRÜBESİ DEĞİL İNSAN TECRÜBESİ
Romeo, hizmet olarak kendilerini diğer otellerden ayıran en önemli özellikleri ise şöyle sıraladı:
“Bizi ayıran en büyük özellik, insanlarımız. Özellikle kendi bünyemizde çalışacak insanları seçerken çok özen gösteriyoruz. Otel bünyemizde kendi akademimiz var. Çalışanlarımızın iyi kalpli olmaları, bizim için önemli. Otelimize çalışanlarımızı alırken, insanları seven kişileri tercih ediyoruz. Yani otel tecrübesi değil insan tecrübesi bizim için çok önemli.
.jpg)
LOBİ YERİNE ODADA CHECK İN
Tesise gelen müşterilerimiz kapıdan ilk girdiklerinde kendilerini evlerine gelmiş gibi hissetmeliler. Bu nedenle bizim lobilerimizde check in yapılmaz. Misafirimiz, otele girdiği andan itibaren oda anahtarıyla birlikte bir arkadaşımız çıkar ve bilgilerinizi odada alırlar. Sizin kendi evinizde, kendi odanızda bu bilgiler paylaşılır. O zaman check in’iniz sağlanır. Misafirlerimize eşsiz bir servis önerdiğimiz için konfor bizim için çok önemli. Bu check in bizim imzamızdır. Misafirlerimizin rahat olmasını istiyoruz.
Başbakanlık Konutu’yla yan yana olmalarının büyük avantajını yaşadıklarını bildiren Romeo, “Çünkü misafirlerimiz Türkiye’deki en güvenli yerde konaklıyorlar” dedi. Tesisin fiziksel olarak İstanbul’da denize en yakın otel olduğunu da açıklayan Romeo, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Misafirimiz sabah uyandığında kendini bir geminin güvertesinde gibi hissediyor. Şehrin en geniş odalarını sunuyoruz misafirlerimize.. Kral dairelerimiz 400 metrekareye yakın, normal odalarımız ise 60 metrekare büyüklüğünde... Bu avantaja sahip olan tek otel biziz. Terastan baktığınızda İstanbul ayaklarınızın altında. Shangri La, her girdiği şehire bir özellik getirir. Bu bizim en önemli özelliklerimizden biri.
İSTANBUL VE TURİZM SEKTÖRÜ
Otelin müdürü Romeo, Türk turizmi ve İstanbul ile ilgili düşüncelerini ise şöyle anlattı:
“İstanbul, dünyada ziyaret edilesi kentler sırasında 1 numara. Çok az şehirde bulunan özelliğe sahip. Buraya gelenler, zengin bir kültürle karşılaşıyor. Türk yemekleri de çok çok özel. Burası bir geçiş noktası. Türkiye’nin diğer güzelliklerini görebilme şansları var. Turizm sektörü de inanılmaz bir şekilde büyüyor.”
BÖYLE BİR BİNA HER YERDE BULUNMAZ
İstanbul’da pek çok otelin bulunduğunu anımsatan Romeo, kendi binalarının ise tarihi bir tütün binası olmasından dolayı farklılıklar gösterdiğini anlattı. Otel inşaatı sırasında tarihi yapıyı bozmamak için büyük çaba sarfettiklerini belirten Romeo, “Dışardan bütün oteller birbirine benzer. Bazı otellere baktığımızda rezidans binalar görüyoruz. Bizim otel inşaatımız tam 5 yıl sürdü. Mimarlar, bu binanın formunu oluşturabilmek için Dolmabahçe Sarayı’na gidip ambiyansa baktılar. Bu bina, tepeden başlayarak inşa edildi. Hiçbir şekilde asıl yapısına dokunulmadan yapıldı. Rezidans otel tarzı binalar her yerde bulunur ama bu bina bulunmaz.”
Bu Haber 26.10.2014 - 17:50:43 tarihinde eklendi.
