Dünyanın ilk ve tek canlı tarih ve diorama müzesi İstanbul'da açılıyor

Dünyanın ilk ve tek canlı tarih ve diorama müzesi İstanbul'da açılıyor
Hisart Canlı Tarih ve Diorama Müzesi yaz sezonu ile birlikte kapılarını ziyaretçilerine açmaya hazırlanıyor.

Dünyanın ilk ve tek canlı tarih ve diorama müzesi İstanbul'da açılıyor
Dünyanın ilk ve tek canlı tarih ve diorama müzesi İstanbul'da açılıyor
Dünyanın ilk ve tek canlı tarih ve diorama müzesi İstanbul'da açılıyor
  
Dünyanın ilk ve tek canlı tarih ve diorama müzesi Hisart, yepyeni bir müzecilik anlayışıyla kapılarını açmaya hazırlanıyor. Türkiye ve dünya tarihini şekillendiren olaylar ve savaşlar Hisart Canlı Tarih ve Diorama Müzesi’nde hayat bulacak. Kendi elleriyle yaptığı diorama ve tasarımlarla Hisart’ı kuran, Çuhadaroğlu Holding’in CEO’su Nejat Çuhadaroğlu’nun hobi olarak başlayıp etkileyici bir müzeye dönüşen tarih ve sanat tutkusu sizleri de büyüleyecek.
 
Türkiye’deki alüminyum sektörünün öncü kuruluşlarından Çuhadaroğlu Holding’in CEO’su Nejat Çuhadaroğlu, iş dünyasında gösterdiği başarıyı şimdi de kültür ve sanat alanında göstermeye hazırlanıyor. Dünyanın ilk ve tek canlı tarih ve diorama müzesi Hisart, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan aldığı onay ve izinle İstanbul’da açılmak için gün sayıyor.
 
Çuhadaroğlu Holding’in İstanbul Çağlayan’daki Hürriyet Mahallesi’nde bulunan binasının restore edilmesiyle kurulan Hisart Canlı Tarih ve Diorama Müzesi’nde; askeri materyaller ya da kıyafetler gibi orijinal binlerce objenin yanı sıra Nejat Çuhadaroğlu’nun kendisinin yaptığı yüzlerce diorama (üç boyutlu maket) ile tarih canlandırılıyor.
 
HİSART MÜZECİLİK ANLAYIŞINA FARKLI BİR BOYUT KAZANDIRIYOR
 
Hisart Canlı Tarih ve Diorama Müzesi, tarihi “sıkıcı” kılıfından sıyırarak, sıra dışı anlatımıyla merak ve keyif uyandırmayı, tarihe olan ilgiyi artırmayı amaçlıyor. Kendi tarzında “ilk” ve “tek” olma özelliği ile dikkat çeken Hisart, konusunda dünyanın en iyisi olarak, kültür mirasına katkı sağlayan bir müze haline gelmeyi hedefliyor.
 
Hisart Canlı Tarih ve Diorama Müzesi 1.500 metrekarelik, 6 kata yayılan bir sergi alanından oluşuyor. Müzede, Roma İmparatorluğu, Anadolu Selçuklu Devleti, Osmanlı İmparatorluğu, Kurtuluş Savaşı, I. ve II. Dünya Savaşları, Körfez Savaşı gibi dünya tarihinin oluşumuna etki eden pek çok medeniyet ve olaya ait askeri ve etnografik eserler yer alıyor.
 
Hisart Canlı Tarih ve Diorama Müzesi’nde sergilenen eserler, savaşlarda kullanılan askeri malzemelerin teknolojik gelişimlerini gösterdiği gibi, savaşlarla birlikte yaşanan sosyolojik, ekonomik ve kültürel etkileşimler ile savaşın görmek istemeyeceğimiz acı yüzüne de ışık tutuyor.
 
ROMA'DAN KÖRFEZ SAVAŞI'NA...
 
Hisart Canlı Tarih ve Diorama Müzesi, Roma İmparatorluğu döneminden 1990-1991 Körfez Savaşı’na kadar olan geniş kapsamlı bir süreci destansı bir anlatımla sergiliyor. 25 milyon dolar gibi ciddi bir bütçe ile kurulan müzede sergilenen askeri materyallerin hepsi orijinal eserlerden oluşuyor. Müzede yüzlerce diorama ve giydirilmiş manken bulunuyor. “Dünyanın en kapsamlı diorama koleksiyonuna sahip müzesi” özelliğini taşıyan Hisart’ta yer alan dioramalar ve mankenlerin yüzlerindeki ifade detayları Nejat Çuhadaroğlu tarafından yapıldı.
 
Müzede yer alan dioramaların konuları, tarihi kişi ya da olaylarla da sınırlı değil. Fantastik dünyanın en sevilen kahramanlarının yanı sıra Vikingler, Kızılderililer, Indiana Jones ve korsanlar gibi pek çok ilgi çekecek diorama da müzede sergileniyor.
 
SINIR TANIMAYAN HİSRT KOLEKSİYONU
 
Birçok özel aksesuar ve silahın yanı sıra örneğine az rastlanır eserler de müzede yer alıyor. Bunlar arasında; özellikle 18’inci yüzyıl başına ait tek örnek olan Zülfikâr ağızlı Türk palası, üzerinde Anadolu Selçuklu Devleti damgası bulunan kılıç, Yıldırım Bayezid tuğralı kılıç, çelik üzerine altın sıvama yapılmış miğferler, cellat palası ve Osmanlı ordusunun çeşitli dönemlerine ait askeri materyaller ön plana çıkıyor.
 
Mustafa Kemal Atatürk’ün üç ayrı savaşta giydiği kıyafetler, gerçeğine sadık kalınarak birebir yapılmış ve Atatürk modelleri üzerinde sergileniyor. Ayrıca İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin lider isimlerinden Enver Paşa’ya ait, kendisinin torunlarından temin edilmiş gerçek üniformalar da müzede bulunuyor.
 
Osmanlı sultanlarının ayet, hadis ve sembollere süslü her biri üç-dört yılda dokunan “Tılsım Gömleği” örneği, Osmanlı ordusunun “Deli Akıncılar”ı, Hanedan-ı Ali Osman Nişanı, çeşitli dönemlere ait Osmanlı sancakları, sarı lacivert renklerin yer aldığı en eski “Fenerbahçe Bayrağı” da yine müzede yer alan eserler arasında... Daha fazlası ise Hisart Canlı Tarih ve Diorama Müzesi’nde…
 
BİR İŞ ADAMININ HİKAYESİ
 
Ziyaretçilerini tarihin içinde masalsı ve görsel bir yolculuğa sürükleyecek olan Hisart Canlı Tarih ve Diorama Müzesi, Nejat Çuhadaroğlu’nun emeğini, sabrını ve vizyonunu yansıtıyor. Her bir eserde alın teri bulunan Nejat Çuhadaroğlu, 30 senelik maket deneyimini, 25 senelik diorama yeteneğini, 18 senelik koleksiyoner kimliğini ve birikimini Hisart Canlı Tarih ve Diorama Müzesi ile tarih ve sanatseverlerle paylaşıyor.
 
Ressam bir anne ve yüksek mimar bir babanın oğlu olarak küçük yaşlarda başlayan resim, heykel ve maket yapma tutkusu yıllar içinde profesyonel bir uğraşa dönüşen Nejat Çuhadaroğlu, ilerleyen dönemlerde yetenek ve bilgisini geliştirerek, tarihi olay ve savaşlarla ilgili dioramalar yapmaya başlıyor.
 
Dioramaların yanı sıra tarihi obje ve kıyafetlerin restorasyonu ve reprodüksiyonu konusunda da çalışan Çuhadaroğlu’nun, tamamen kendi atölyesinde ürettiği maketleri ve topladığı antika eserleri bir müze oluşturacak sayıya ulaşınca Hisart Canlı Tarih ve Diorama Müzesi’nin de temelleri atılıyor.
 
Tarih ve sanat tutkusu ile sıra dışı bir iş adamı profili çizen Nejat Çuhadaroğlu’nun en önemli hedefi ise, tamamen kendi imkânları ile oluşturduğu görkemli koleksiyonun sergilendiği müzeyi dünyaya tanıtıp, bir dünya markası haline getirmek ve sonrasında hak ettiği değere yakışır bir mekâna taşımak.
 
DIORAMA NEDİR?

Diorama, gerçek veya kurgu bir olayın, anın veya hikâyenin üç boyutlu olarak modellenmesidir. Sergi amacıyla yapılmış üç boyutlu büyük tablo olarak da tanımlanabilir. Diorama sözcüğünün kökeni Fransızcadır ve 1823 yılında bu dilde kullanılmaya başlamıştır. Fransızcaya Yunanca’dan girmiş olan ve "içinden" anlamına gelen dia sözcüğü ile "görünen" anlamına gelen orama (panoramadaki gibi) sözcüğünün birleşmesiyle oluşmuş dioramanın eş anlamlı sözcükleri “cyclorama” ve “panorama”dır.
 
Genellikle müzeler veya sergiler için yapılan dioramalar gerçek boyutlarında olabileceği gibi belli ölçeklerde küçültülerek de yapılabilirler. Bir olayın veya anın canlandırılması söz konusu olduğu için dioramalarda birden fazla obje belli bir kompozisyon oluşturacak şekilde yer alır.


Bu Haber 15.04.2014 - 11:22:46 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
  • aylin beşir 24.04.2014 - 02:08

    Ekrandan izledim, harika bir müze, görselliği çocukların çok ilgisini çekeceğini düşünüyorum. 10 yaşındaki kızımın sınıf öğretmeniyle görüşüp, açıldıktan sonra ziyaret etmek ümidiyle. Emeği geçenlerin ellerine sağlık diyorum..

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.