Bakan Avcı: Bakanlığın bütçesini söylersem hepimiz mahcup oluruz

Bakan Avcı: Bakanlığın bütçesini söylersem hepimiz mahcup oluruz
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Türkiye'nin Avrupa ile ilişkilerine, pazarlardan beklentilere ve Bakanlığın tanıtım planlarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Avcı, halen toplam bütçenin binde 55'i düzeyinde olan bakanlık bütçesinin, dolayısıyla tanıtım bütçesinin arttırılacağını açıkladı.




Dünya Gazetesi'nden İbrahim Ekinci'nin haberine göre, Türkiye aleyhine yoğun kampanyaların etkisiyle turist gelişinde azalma olduğuna dikkat çeken Antalya Muratpaşa Belediye Başkanı Umit Uysal’ın “Turizm gelirinin en az yüzde 10’unun tanıtıma ayrılması gerekir” şeklindeki önerisini değerlendiren Bakan Avcı, şöyle konuştu:

'BÜTÇEMİZİ SÖYLERSEM HEPİMİZ MAHCUP OLURUZ, PAYIMIZI ARTTIRACAĞIZ'

“Bütçemizi söylersem hepimiz mahcup oluruz. Bir mukayese olsun diye, kıskandığım için değil. MEB’in toplam bütçe içindeki payı yüzde 20’dir. Olağanüstü güzel bir gelişmedir. 10 senedir MEB bütçesi milli bütçenin en üstünde yer alır. Buna karşılık Kültür Turizm Bakanlığı’nın aldığı pay binde 55’tir. Geçen sene binde 49’du. Ne kadar çok pay ayırırsanız getirisi de o kadar yüksek olur. Bu yıl 112 fuara katılıyoruz. Büyüklüğüne göre, sektör için önemine göre tanıtım bütçemizi paylaştırıyoruz. Seneye bütçe payını arttıracağız.''

'KRUVAZİYERE DE YAKIT DESTEĞİ DÜŞÜNÜLÜYOR, OTOBÜSLER İÇİB PLANLAMA YOK'

Döviz kuru artışından turizmcilerin olumlu etkilendiğini, krediler nedeniyle oluşan kur yükü dolayısıyla da önlemler aldıklarını hatırlatan Bakan Avcı, “Yakıt desteğini kruvaziyer işletmecileri de istiyor. Onu değerlendiriyoruz” dedi. Avcı, otobüsler için bir çalışma olmadığını, araçların tek seferde 150 turist getirme kriterini karşılamadığını söyledi. 
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başlattığı “komşunu da al gel” kampanyasında Avrupa’daki çalışmaların yeni başladığını anlatan Bakan Avcı, “Almanya’da faaliyet gösteren turizmciler de kampanyalarını hazırladı. Bana getirdiler. Başlatacaklar” diye konuştu.
 
'ALMANYA İLE İLİŞKİLERİN TARİHİ DERİNLİĞİ VAR'

Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen ITB Berlin Fuarı'nda Türkiye’ye ilginin olağanüstü olduğunu belirten Bakan Nabi Avcı, şöyle konuştu:

“Son zamanlarda pekala insanları birbirinden uzak tutabilecek cümlelere rağmen Alman tarafından da çok ciddi bir rağbet var. Alman turizm temsilcileriyle peş peşe görüşmeler yaptım. Onlar da siyasetteki nahoş uygulamalardan ve söylemlerden rahatsız. Samimi ifadelerdi. Alman turizmi de ciddi kayıp yaşıyor. Neticede bu ilişkiler karşılıklı, biz iyi olursak onlar da iyi olur. Türk-Alman ilişkileri üç beş günde kurulmuş ilişkiler değil. Tarihi derinliği var. Ama tabi ki söylem ve eylemlerimizde özenli olmalıyız. Gelirken de ilişkilerin geleceğine çok karamsar bakmıyordum ama bu temaslardan ve fuardaki varlığımızın gördüğü rağbetten sonra, bu beklentimizin boş olmadığını gördüm. Özellikle turizm ilişkilerimizin onarılacağına işaretleri çok net aldım.

'RUSYA 2015'TEN DAHA İYİ OLABİLİR'

Rusya pazarından çok olumlu işaretler geliyor, 2015’ten bile iyi olabilir. Alman veya Avrupa kamuoyu bazı olaylar karşısında hiç beklemediğiniz tepkiler gösteriyor. İyi bilenler diyorlar ki Trump oradan Avrupa ile ilişkilerde olumsuz ifadeler söylese ertesi gün burada marketlerde bile hissedersiniz. Dolayısıyla Türkiye hakkında yaygınlaştırılan bir takım dezenformasyonlar veya insanların zihninde soru işareti uyandıracak söylemler etkili olabiliyor. Ne yapmak gerekir? Üzerine üzerine gitmek gerekir. İşte fuarda yaptığımız da bu. Fuarın konuk ülkesi Botsvana ama dışardan bakan birisi Türkiye olduğunu sanabilir. Ama yine de temkinli olmak lazım. Beklentileri çok yüksek tutup sonra kısmi başarılarımızı bile küçümsemeye kalkıyoruz.”
 
'HÜKÜMET YETKİLİLERİNİN SÖYLEDİKLERİNDEN DAHA ETKİLİ'

Tanıtım kampanyalarında sivil toplum kuruluşlarının ve medyanın inisiyatif almasının önemine değinen Bakan Avcı şöyle dedi:

“Bir Alman dostumuza da söyledim. Bakan olarak ben veya hükümet yetkilileri 'iki kere iki dört eder' desek, 'dur bakalım niye böyle' diye düşünür insanlar. Ama sivil toplum derse önyargısız kabul görüyor. Sosyal medyada devlet ağzıyla, hükümetle bağlantısı bilinen söylemlerin etkisi çok sınırlı olur. Sivil toplum kuruluşlarının kampanya başlatmaları ve sürdürmeleri bizim devlet olarak başlatacaklarımızdan çok daha etkili oluyor. Komşunu da al gel kampanyası, komşuya yarım ağızla da olsa ‘Türkiye’ye gidiyorum gel seni de götüreyim’ denilmesi emin olun bizim duvarlara astığımız pek çok afişten etkili olur. Medyanın da yapması gerekenler var. TV’lerin Avrupa’ya dönük yayınları Türk'ün Türk'e propagandası çerçevesinde yürüyor biraz. Yabancılara kendimizi anlatma konusunda ciddi eksiğimiz var. 15 Temmuz’dan sonra bu konuda ne kadar büyük bir zafiyet ve ihtiyaç içinde olduğumuzu bütün devlet birimleri farkında.”
 
 



Bu Haber 13.03.2017 - 09:38:15 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.