Faiz baskısı bankaların omuzlarında

Yılbaşından bu yana Borsa İstanbul’da endeks yüzde 11,04 değer kaybederken, lokomotif sektörü bankacılık endeksindeki gerileme yüzde 10’nun üzerine çıktı. 2017 yılını 171 bin 378 puandan tamamlayan bankacılık endeksi, cuma gününü yüzde 15,23’lük düşüşle 145 bin 276 puandan kapadı. Dünya’ya bilgi veren bankacılık sektörü analistlerine göre bankalar ‘faiz baskısı altında kalıyor.’ Bu yorumu getiren sebepler ise şöyle sıralanıyor:


• Bankalar, geçen yıl KGF’nin de verdiği moralle kredi hacimlerini hızla büyüttü. Bu büyüme mevduat- kaynak tarafında maliyetlere yansıdı. Bu yıl kredi ile mevduat arasındaki vade uyumsuzluğunu daha çok hissedecekler. Eldeki kredi stoğu bugünkü piyasa şartlarının altında kalacak. Buna karşılık, mevduat stoğu her 45 günde bir daha yüksek bir faiz seviyesinden döndürülecek. Bankalar açısından bu yılın problemi ‘negatif faiz marjıyla’ çalışmak olacak.

• Bankaların yurtdışından sağladıkları kaynağın maliyeti artıyor. Üstelik Fed işareti verdi, bu yıl yeni faiz artırımları da geliyor. Yani dış kaynak daha pahalı. İçeride de tasarruf kıt ve pahalı. Üstelik, enflasyonla geldiğimiz noktada MB’nin faiz tarafında daha kuvvetli bir adım atmasını gerektiriyor.

• Son açıklanan destek paketleri sonuçta Hazine’nin üzerine yeni yükler getirecek. Bu da Hazine’nin daha fazla borçlanması ve faiz üzerinde yeni baskı demek. Hazine’nin 20-25 milyar dolar daha fazla borçlanması bekleniyor.

• Türkiye’nin büyük gruplarından peş peşe yeniden yapılandırma haberleri geliyor. Yeniden yapılandırma haberleri de yatırımcıları tedirgin ediyor. Yabancılar, son yıllarda portföylerini çeşitlendirse de ağırlıklı olarak bankacılık hisselerindeler. Borsa İstanbul’un gelişmekte olan ülke piyasalarına göre dolar bazındaki yüzde 40’lık iskontosunu da bankacılık sektörüne yansıtıyor. Yabancı ayrıca tüm makro ve jeopolitik riskleri bankacılık sektörü üzerinden fiyatlıyor.

• Büyük ve sağlam şirketlerin yeniden yapılandırması bankacılık sektörünün aktif kalitesini bozacağına ilişkin endişe yaratıyor. Bu yapılandırmalar sistemik bir risk yaratmayacak olsa da tahsili gecikmiş alacak oranlarının mevcut yüzde 3’ler seviyesini daha yukarılara taşıma riskinden endişe ediliyor.

• Dolar/TL paritesi yılbaşından bu yana yüzde 12,20 yükseldi. TL’deki bu zayıfl ık, şirketlerin bilançolarında tahribat yaratıyor. Kur farkı zararları artarken piyasada da tahsilat riski artıyor. Ayrıca yeniden yapılandırma talep edecek şirket sayısının artabileceği faktörü de bankacılık için bir başka negatif faktör. Yazının devamı>>>


Bu Haber 07.05.2018 - 11:02:50 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.