KÜBA II: Varadero'dayız şimdi de...

Küba'da ikinci durağımız Varadero oldu... Burada bol bol denize girdik, pek yüzemedik! Güneşlendik... Doğayla baş başaydık... Dingin... Ve dans ettik, gösterileri izledik... Ekstra birçok tur seçeneği de vardı sonra... Herkes bir yerlere dağıldı... Ve başka başka an'lar yaşadı... Onun için tura katılanların anıları farklı...
KÜBA II: Varadero'dayız şimdi de...
KÜBA II: Varadero'dayız şimdi de...
KÜBA II: Varadero'dayız şimdi de...
KÜBA II: Varadero'dayız şimdi de...
KÜBA II: Varadero'dayız şimdi de...
KÜBA II: Varadero'dayız şimdi de...
KÜBA II: Varadero'dayız şimdi de...
KÜBA II: Varadero'dayız şimdi de...
KÜBA II: Varadero'dayız şimdi de...
KÜBA II: Varadero'dayız şimdi de...
KÜBA II: Varadero'dayız şimdi de...
KÜBA II: Varadero'dayız şimdi de...
KÜBA II: Varadero'dayız şimdi de...
KÜBA II: Varadero'dayız şimdi de...
KÜBA II: Varadero'dayız şimdi de...
KÜBA II: Varadero'dayız şimdi de...
KÜBA II: Varadero'dayız şimdi de...
KÜBA II: Varadero'dayız şimdi de...
KÜBA II: Varadero'dayız şimdi de...
KÜBA II: Varadero'dayız şimdi de...
KÜBA II: Varadero'dayız şimdi de...
KÜBA II: Varadero'dayız şimdi de...
KÜBA II: Varadero'dayız şimdi de...
KÜBA II: Varadero'dayız şimdi de...
KÜBA II: Varadero'dayız şimdi de...
KÜBA II: Varadero'dayız şimdi de...


Varadero


gündüzler sıcak geceler kıvrak


Küba’nın sahil şeridindeki en önemli merkezlerinden Varadero, adeta bizim Antalya… Gerek otel işletme şekli gerek deniz-kum-güneş konsepti… Fark ne mi? Birincisi Antalya’da çok lüks otellerimiz var. Bu olan… Bizde olmayan ne derseniz? Müzik… Salsa yani… Gece hayatı başka bir alem Varadero’da!..

 

Hülya Akyurt / hulya.akyurt@gmail.com

Ve sonunda ayrılma vakti geldi çattı… Havana’da hava günlük güneşlikken Varadero yolunda birden bozdu!!! Gök delindi derler ya tam öyle… ‘Bizi mi buldu’ deyip biraz üzülsek de boşverdik… Otobüsümüzden indiğimiz dinlenme tesisinde ellerimizde içkilerimiz salsa grubunun çaldığı güzel müziklere, bizler de dansla eşlik ettik… Havamız değişti birden… Varadero’da da çok etkileyici evlerin önünden geçtik… Ve nihayet kalacağımız otelimize geldik…


Sahilde Yaşananlar…


Geldiğimiz yer büyük bir tatil köyü… Palmiye ağaçları ile süslü harika bir doğa… Sahil şeridi muazzam… Bembeyaz kumlar ve okyanus olduğunu hatırlatan köpüklü dalgalar… Öyle kulaç atmaya heves etmesin kimse! Hiç şakası yok… Siz girmeye çalıştıkça o direniyor sanki… İtiyor… Girdiğiniz noktanın çok ilerisinde buluyorsunuz çıktığınızda kendinizi… Fazla yüzemeseniz de dalgalarla eğleniyor, büyük mücadele sonrası bayağı bir enerji harcıyorsunuz… Can kurtaranların varlığı güvenlik açısından çok mantıklı… İlk günümüzde kırmızı bayrak koymuşlardı! Meğer zehirli deniz anaları varmış denizde! Ama sahilde yürüyüş sırasında daha ilerilerde denize girmek mümkün oldu… Demek ki bu zehirliler oraya uğramamışlardı!

Kumsalda en ilgi çeken seyyar satıcılar… Tekerlekli arabalarıyla aynı şeritteki otelleri sırasıyla ziyaret ediyorlar… Ahşap süsler ile kadınlara yönelik takılar satıyorlar… Ortama renk katıyorlar… Plajdaki bir başka renk de salsa elbette… Müzik başlıyor, animasyon ekibine dahil olanlar kumda başlıyorlar dans etmeye… Plajda gün batımının tadı da bir başka… Akşam rüzgar varsa sarınmak şartıyla!..

 

Küba Usulü Her Şey Dahil…

 

Antalya’daki otellerimiz gibi bu bölgedeki neredeyse tüm oteller ‘herşey dahil’ sisteminde hizmet veriyorlar. Gastronomik olarak da aynılar… Bizim kaldığımız otelimizde açık büfe kahvaltı da yemekler de çok başarılıydı… Burada çok sevdiğim enginar kalbine doydum diyebilirim mesela! Ya muzun tadı? Harikaydı… Büfede a la minute hazırlanan seçenekler hem çok çeşitliler hem lezizler… Ama yoğun saatlerde kuyrukta olmaya razı olmak şartıyla!.. Makarna, et ve balık en yoğun olanlar… Etler nerede yediysek lezzetli ama bizim alışkın olduğumuzdan sertler… Balıklar şahane… Büfede bir öğle yemeğinde kuru fasulye dahi vardı… Tatlılar da oldukça başarılıydı…


Otelin aynı bizdeki gibi rezervasyonlu a la carte restoranlarını da denedik… İlk tercihimiz Carabian oldu… Tam Karayip lezzetleri değildi belki ama ortam ve sunulanları yine de beğendik… İkinci durağımız Italian oldu… Mönüler hep seçenekli… Önce tadımlık çorba, sonra salata büfesi, ortaya mini pizza ve ardından ızgara balık-karides… Güzeldi… Son gecemizde otelin bir ucundaki Çin restoranını ziyaret ettik… Buradaki servis elemanlarımız çok özeldi… Çorba, dimsun, özel soslu tavuk ile özellikle kızarmış dondurma pek hoşumuza gitti… Sözün özü ben damak tadına düşkün biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki biz gastronomik açıdan çok şanslıydık Küba’da… 


Salsa Bilmek Gerek… Bazen!


Varadero’daki en ünlü mekan Calle 62 dediler… Haksız değiller… Cıvıl cıvıl bir ortam… Değişen, müzik yapan ekipler… Biri normal, ikisi saçları boncuklu profesyonel dansçı çocuklar var… Sahnede program yapılıyor, kimi zaman herkes kalkıp dans ediyor, bazen dans yarışmaları oluyor… Kimi gönüllü oluyor kimi hiiiç istemeden kendini pistte buluyor! (Benim başıma geldi!)

 
O dansçı çocuklar da bir başka alanda ya kendileri ya da kaldırdıkları damlarıyla dans ediyorlar… Ama ne dans? Hele hele boncuklulardan birisinin sarışın, Avrupalı bir kızla yaptığı dansı unutmak istemem… Öyle zevk aldım ki… Sonlarına doğru müthiş bir uyumla iki boncuklu genç, aynı anda dans ettiler tek kızla… Çok farklıydı… Estetik… Birbirini hiç tanımayan bambaşka kültürlerden gelen, ayrı renklerdeki iki insanın; bir erkekle bir kadının müziğin ritmine kendilerini kaptırmış, inanılmaz bir uyum içinde o denli kıvrak bir dansı ahenkle yapmaları… Ne güzel… Ne kadar da keyif verici…


“Odaların dekorasyonu gayet güzel… Aynı bizde güneyde birçok otelde olduğu gibi housekeeping ekibi, odaya dönüşlerde sürprizler hazırlıyor size… Bir bakıyorsunuz havludan kuğu, başında şapkanız, boynunda bir kolye!..”

 
Sağlık Turizmi… Tedavi  Devrimi!


Sahil kasabası görünümündeki Miramar’da çok özel bir enstitü var… İsmi "Centro De Histoterapia Placentaria"... Buraya yalnızca pigment bozukluğu, sedef hastalığı olanlar ya da saç dökülmesi şikayeti bulunanlar geliyor. Cilt rengi sorununu son derece başarılı bir biçimde tedavi eden ilacın ham maddesi “plasenta” bu arada. İlginç gerçekten… İzlediğimiz tanıtım videosunda bu ilacın yüzde 90-95’e kadar izleri yok ettiğini görüyoruz. İlaç şeffaf bir jel gibi. Vücudun ya da yüzün rahatsız bölümlerine sürülmekte. Yaptığı araştırmalar sonucu derdine derman bulmak üzere gelen hastaları da kabul ediyorlar. Bu durumda bir yıl sürecek tedavi için gerekli ilaçları satın alabiliyorsunuz. Çıkışta sorun yaşamamanız için size bir de rapor veriliyor hepsi bu… İnsanların genel görüntülerini dolayısıyla psikolojilerini olumsuz yönde etkileyen ve şu an ‘çözümsüz’ gibi görünen hastalıkları tedavi edebilmeleri gerçekten harika. Gönül isterdi ki bu ilaç her yerde bulunabilsin… Ama şu an olanağı olanlar Küba’da doktora görünmek için internet aracılığı ile hem bilgi hem de isterlerse randevu alabilirler…

 

EKSTRA TURLAR – FARKLI ORTAMLAR


Pınar Del Rio’da Küba’yı yaşamak… 

Havana’dan 200 km. uzaklıkta yer alan ve “Küba’nın Bahçeleri” ismini taşıyan yörede tütün plantajlarını, “Cueva del Indio” adlı mağarayı ve Viñales’de “Mural de la Prehistoria” denilen tarih öncesine dayanan duvar çizim ve resimlerini görmek mümkün. Köyden rastgele seçilecek bir aileyi evlerinde ziyaret etmek hem halkı yakından tanımak hem de ev lezzetlerini tadıp sıcak bir ortamda bulunmak açısından anlamlı.


Hemingway’in izinde…

Dünyaca ünlü Amerikalı Yazar Ernest Hemingway Müzesi’ni gezmek, Cojimar kentinde yürüyüş yapmak, Hemingway anıtını ziyaret etmek, hatta yemeği aynı meşhur yazar gibi La Terraza de Cojimar Restaurant’ta almak… Küba’ya gelmişken neden olmasın? İsteyin yeter…


Cayo Blanco’da deniz aşkına…  

Karayipler’in muazzam sularında yunus balıklarıyla yüzme şansı… Ayrıca snorkel yapmak ve deniz altındaki güzellikleri keşfetmek isteyenler için kaçırılmaz bir fırsat.


Trinidad’a doğru…  

Trinidad, Küba'nın güney sahilinde yer alıyor. Varadero’dan hayli bir yol olduğundan en iyisi bir gece konaklamak… Küba'da en fazla turist çeken yerlerden biri olan Trinidad, 100’den fazla kuş çeşidine ev sahipliği yapmasının yanı sıra dev deniz kaplumbağaları ve daha birçok büyüleyici canlı türünü barındırıyor. Burada –tur almamış da kendiniz gitmişseniz eğer- en yaygın kalış biçimi, Kübalı bir aileye konuk olmak… Küçük paralara hem de… Evler temiz, ev sahipleri doğal ve misafirperverler… İnsan başka ne ister?

 




Bu Haber 11.03.2011 - 11:08:49 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.